Orada bir Kars var uzakta

HÜRRİYET Hakkımızdır Treni, gerçekten de upuzuuun bir yolculuk yaparak ulaştı Kars’a. Yolda, eline hiç kalem almamışlara bile pastoral şiir yazdıracak manzaralar vardı, şahaneydi. Ancak 36 saat sürekli sallanarak yol almak, her ne kadar tren sizi özgür bıraksa da biraz yorucuydu. TCDD’nin atılımını başlattığı Yüksek Hızlı Tren’in gerekliliğini, iliklerimize kadar hissettirdi bu yolculuk bize. Yani, treni çok seven biz tren insanları da artık Türkiye’nin her yanına dağılacak hızlı tren demirağını bir an önce bekliyoruz. Genel Müdür Süleyman Karaman sesimizi duysun; Ankara-Eskişehir gibi, Ankara-Kars, İstanbul-Diyarbakır’a da hızlı tren, hemen şimdi!

Yalnız güzellikler

Kars sabah ayazıyla karşılıyor bizi; ancak güneş yükseldikçe ve perona çocuklar doldukça hava da ısınıyor. Konferans Vagonu’nda Vali Ahmet Kara, Kars’ın hangi çevre sorununu öne çıkarmak ve çözmek için girişimde bulunmak istediğini soran Coca Cola yetkilisine, şöyle cevap veriyor: “Biz çevre sorunlarından önce Kars’ın ihmal edilen tarihi, turistik yerlerine el atılmasını, Kars’ın turizm bölgesi olmasını istiyoruz.” Kendisine katılmamak mümkün değil; Kars kültür turizminin kalesi olabilecek kadar zengin tarihi ve turistik açıdan. Ama bir o kadar da yalnız. İnanılmaz manzaralı kalesini bir yana bırakın, ona götüren yol bile çok şey sunuyor size. Ama çoğu metruk, kıyıda köşede unutulmuş, acı verici durumdalar.

Son yıllarda adı sessizce değiştirilip Anı yapılan Ani Harabeleri de keza öyle. Geçenlerde televizyonda Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın bu tarihi hazineyle daha yakından ilgileneceklerine dair açıklamalarını duymuştum, ancak bunlar henüz Kars’a ulaşmamış olacak ki Vali Kara da konudan şikayetçiydi. Eğer gerçekten ilgi alaka gösterilecekse, Hürriyet Hakkımızdır Treni’nin sorumluluk alanına giren bir konu olarak, işe Ani’ye asıl adının iade edilmesiyle başlanması gerektiğini söylemeliyim. Neyse, konferans vagonundaki gündemimize dönelim: Vali depreme karşı sigortalanmanın da bir insan hakkı olduğunu ve insanların bu hakkı kullanması için çalışmak gerektiğini söyleyen DASK Genel Sekreteri Serpil Öztürk Yakut’u da desteklerken, Hürriyet Aile İçi Şiddete Son Kampanyası olarak biz, pek çok şehirde olduğu gibi Kars’ta da dirençle karşılaşıyoruz. Vali bu sorunun sadece Kars’ta gündeme getirildiğini sanarak itiraz ediyor hemen: “Sakın Kars’ın adıyla aile içi şiddeti bir araya getirmeyin!”

Şiddet hepimizin sorunu

Oysa tüm Türkiye’de beş yıldır süren bu kampanya, her fırsatta aile içi şiddetin ne bölgesel, ne eğitim ya da ekonomik düzeyle ilgili bir sorun olduğunu anlatıyor. Tersine, sadece Türkiye’nin değil dünyanın her şehrinde, en üstten alta her ekonomik ve eğitim düzeyinde varolduğunu söylüyor. Hürriyet Treni ise her şehrin kendi önlemlerini alması, mağdurları sistematik bir şekilde koruyabilmesi için yapılması gerekenleri gündeme getiriyor. Özetle, Kars’ın üzerine alınmasına gerek yok. Bu hepimizin sorunu. Elbette Kars’ta da var ve sorunu çözmek için önce kabul etmek gerekiyor.

Belediye Başkanı Nevzat Bozkuş’a da bir sığınma evi olmayan Kars’ta, en azından bir Kadın Danışma Merkezi olup olmadığını, Kent Konseyi’ndeki kadın kuruluşlarının durumunu soruyoruz. Kent Konseyi’ndeki komisyonları kapattıklarını söylüyor, şaşırıyoruz. Gerekçe olarak “Yeni ve daha işlevsel bir düzenleme yapacağız, ondan” diyor Başkan.

Oysa, geçen yıl tren yolculuğunu başlattığımız Kars’ta, Kent Konseyi içinde pek çok sivil toplum kuruluşunu barındıran rengarenk bir yer gibi görünmüştü bize. Onlar da Kadın Dayanışma Merkezi de canla başla çalışıyordu. Ancak şimdi öğreniyoruz ki hepsi kapatılmış. Yeni başkan, sivil toplum kuruluşlarını Kent Konseri’ndeki odalarından, kadın örgütlerini de Kadın Dayanışma Merkezi binasından çıkarmış! Başkan yeni düzenleme diyor ancak dört aydır bir gelişme de gözlenmediği için kentin sivil dünyasında ciddi bir tedirginlik hakim. Madem şiddet her yerin olduğu gibi Kars’ın da sorunu, Hürriyet Hakkımızdır Treni’nden bir mesaj da yeni Başkan’a: Şiddetle mücadele etmek ve edenleri desteklemek de tüm yerel yönetimlerin görevi.

Nehir ol çiçek ol çocuk ol

Perondakİ çeşit çeşit etkinliğin çoğunu oyunlar oluşturuyor. Af Örgütü’nün Haklı Çocuk Oyunu, Akbank Sanat’ın En Mutlu Kim tiyatro oyunu derken, kimi zaman oyun oynayan çocuklardan peronda yürümek zorlaşıyor. Bu durum Kars’ta da farklı değildi, çocuklar, hangi oyuna katılacaklarına karar vermekte zorlandı. Ama Coca Cola’nın “Yaşam Ağı” Oyunu favorilerden biri oldu.

Bu oyun için Esin Demircioğlu ve Pınar Altun, 8-12 yaş arası çocukları etraflarına topluyor ve her birine kurbağadan güneşe, denizden balığa, çam ağacına ve insana kadar geniş bir yelpazede bir canlı rolü veriyorlar. Her canlı diğeriyle bağ kuruyor. Örneğin kurbağa fareyi besliyor, fare baykuşu, deniz balığı... Bu sırada da çocuklar ince bir iple arasında bağ olan diğer çocuklara bağlanıyorlar. Oyunun sonunda ip kesiliyor, bağlar gevşiyor, doğanın dengesi için her canlının önemi çocuklara anlatılıyor.

Oyunun amacı, okullarda paket olarak verilen doğa bilgisinin, çocuklara kendi hayatlarındaki izlenimleri de katarak anlatılması. Kars’taki çocuklar, oyun sırasında doğanın içinden geldiklerini gösteriyor, canlılar arasındaki bağları rahatça kuruyor, hevesle bahçelerindeki kediyi kovduklarında farelerin arttığını örnek gösteriyorlar... Sonra diğer oyunlara koşuyorlar.

Farklılıklara tahammül edebilmek

Hürriyet Hakkımızdır Treni’nde Serhan Şeşen Müzik, Felsefe ve Yaşama Saygı Derneği tarafından düzenlenen konferansların ikincisi, yarın Aşkale tren istasyonunda gerçekleşecek. Ömer Uzun, ailede, iş yaşamında ve yaşamın her alanında sağlıklı ve kaliteli iletişim kurabilmek için gerekli olan “farklılıklara tahammül etme becerisi”nin nasıl geliştirilebileceğini anlatacak. Sohbet, trenin konferans vago-
nunda, saat: 16.00’da.

HÜRRİYET TRENİ’NDEN AŞKALE’YE

Yarın Hürriyet alan tüm Aşkalelilere Hürriyet Hakkımızdır Treni kalemi ve puzzle’ı, “Üç Elma Fidanı” ve “Yörüklerden Unutulmuş Masallar” dergileri hediye. Ayrıca 27 Eylül-6 Ekim tarihleri arasında Hürriyet’in logosunu tarihiyle birlikte kesip (10 adet) başbayiye getiren herkese Doğanın ve Dünyanın Sırları Belgeseli
(12 VCD)

BUGÜN SARIKAMIŞ YARIN AŞKALE’deyiz