Onların kibirli olmaya hakkı var

Güncelleme Tarihi:

Onların kibirli olmaya hakkı var
Oluşturulma Tarihi: Ekim 04, 2003 02:23

Başka hiçbir hayvan, insanın düş gücünü kediler kadar harekete geçirmez. Kediler bizi büyüler. İlkel bir korku ve derin bir saygının karışımıdır bu. Silahların icadına dek atalarımız kedigiller için kolay lokmaydı.

Aradan milyonlarca yıl geçti, ama hálá büyük bir kedinin etrafta olduğunu bilmek, algılarımızın keskinleşmesi için yeter de artar bile. Kediler, National Geographic'in Ekim 2003 sayısında ‘‘Doğanın Başyapıtı’’ başlığıyla bir dosya konusu oldu. Dosyaya göre bilinen ilk kedi Proailurus, bir Eski Dünya yerlisi. Erkek bir Afrika aslanının 227 kiloluk ağırlığına karşılık dokuz kilo ağırlığında. Ama ikisi de kuşku götürmez biçimde aynı familyaya mensup: Felidae, yani kedigiller.

Aynı aileden her yerde karşımıza çıkan bir kedi soyu var: Ev kedisi ya da bir yazarın değişiyle ‘‘başına buyruk vahşi küçük panter’’. Umursamaz tavrına karşın ev kedisi kedi aleminin tepeden bakan imparatoru. Daha iri kuzenlerinin sayıca çok üstünde. Kendisini şımartan sahiplerini serinkanlı bir lütufla, hatta kimi zaman küçümseyerek kabul ediyor. ‘‘Kediler kiralamaz, sahip olur’’ denir. O da bir imparatora yakışır biçimde etraftaki her şey üzerinde mülkiyet kuruyor. Buna karşın 37 yaban kedisi türünün çoğunun sayısı düşüyor. İsviçre'deki Dünya Koruma Birliği'nin verilerine göre yeryüzünde 10 bin civarında çita (1970'lerde 15 bindi), 6 bin kaplan (1960'larda 11 bindi) ve İber Yarımadası’nda 300 İber vaşağı kaldı.

KEDİ Mİ AKILLI, KÖPEK Mİ?

Biri çıkıp her ikisi için de adil bir zeka testi önerene kadar bunun yanıtını bilemeyiz. Hayvanın el işaretlerine verdiği tepkiden yola çıkarsanız elbette köpek kazanacaktır. Ama iş uzun otlar arasında bir farenin izinin sürülmesine gelince, bu test kedi için bir çocuk oyunu sayılır. Problem aynı: Soruyu onların dilinde sorup sormadığımızı ve soruyu anlayıp anlamadıklarını bilmeliyiz.

VAN KEDİSİ Mİ NANKÖR, ONU KORUYAMAYAN BİZLER Mİ?

Kedi için nankör denilir. Ama nesli tükenme tehdidi altındaki Van kedisine gereken ilgiyi göstermeyerek asıl nankörlük yapan kim dersiniz? Bir zamanlar Van'ın sokakları bu kedilerden, yerel adıyla pişiklerden geçilmezmiş. Oysa son 15 yıldır Van kedisi soyu yok olma tehdidi altında. Yerli turistler tarafından Van dışına götürülen kediler başka ırklarla çiftleştiriliyor. Van'daki kedi sahipleri ise kedilerinin sokak kedileriyle çiftleşmesine kayıtsız kalıyor. Sadece gözleri farklı renge sahip kedilerin Van kedisi olduğu düşüncesi her iki gözü de aynı olan Van kedilerine ilgiyi azaltıyor.

Van 100. Yıl Üniversitesi 1992'de Van Kedisi Araştırma Merkezi'ni (VKAM) kurdu. 1998'te valilik ve üniversitenin ortaklaşa hazırladığı 'Van Kedisi Evi' projesi Hayvanseverler Derneği'nin desteğiyle hayata geçirildi. Van Kedi Evi'nde 90 kedi yaşıyor. Bu hayvanlar kontrollü olarak çiftleştiriliyor. Ancak her ay tüketilen 1,5 ton mama bile Van Kedi Evi'nin kısıtlı imkanlarını zorluyor.

VKAM Müdür Vekili Prof. Dr. Fetih Güleryüz ‘‘Ülkemizde kedileri satmak yerine hediye etmek gibi bir alışkanlık hakim. O yüzden profesyonel yetiştiriciler ülkemizde yok’’ diyor. ‘‘Van kedisi yavruları kedileri evde doğum yapmış müşteriler tarafından sağlanıyor. 100-200 dolar arası fiyatla satılan yavruların safkan olup olmadığını kimse bilmiyor.’’

ABD ve Avrupa'da sadece Van kedisi üreten 50'ye yakın yetiştirici ve dernek bulunuyor. Mayıs 2004'te İstanbul'da 1. Uluslararası Türk Kedileri Sempozyumu düzenlenecek. Bu sempozyuma yurtdışından 15 Van kedisi üreticisi katılacak.

ANKARA MI, VAN MI?

Çoğu kimse Van kedisinin iki gözünün farklı renkte, Ankara kedisinin ise mavi gözlü olduğunu düşünür. Ama her iki kedide de üç farklı göz rengine rastlanabilir: Mavi, sarı ve tek göz (bir gözü mavi bir gözü kehribar). Ayrıca beyaz tüylü mavi gözlü Ankara kedilerinin sağır olduğuna inanılır. Oysa Ankara kedisinde karşılaşılan işitme problemleri Van kedilerinde de görülebiliyor. Ankara kedileri daha kaslı bir vücuda, daha büyük bir kafaya, iri bir burna, bol ve uzun tüylere sahip. Van kedisinin aksine Ankara kedisinin korunması için yapılan bilimsel çalışmaları yok denecek kadar az. Bu kedilerin soyu sadece Atatürk Orman Çiftliği'nde koruma altında. Burada elde edilen yavrular 75 milyon liraya satışa sunuluyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!