Ölümüne yolculuk

Bolu'da polisin yol kontrolleri sırasında durdurulan bir kamyonun kasasından 62 fındık işçisi çıktı. Ankara-İstanbul karayolunun Bolu Dağı kesiminde yol kontrolü yapan polis, Mücahit Vurur yönetimindeki 13 AZ 320 plakalı kamyonu durdurdu. Brandanın kaldırılmasıyla kamyonun kasasında çoğunluğu kadın, çocuk ve yaşlı, 62 kişiyle karşılaşıldı. Yolcular, Diyarbakır'dan fındık toplamak üzere geldiklerini, 24 saatten beri güneş yüzü görmeden yolculuk yaptıklarını anlattı. Polis ceza kestikten sonra, kamyon sürücüsüne otobüs kiralattı. Fındık işçileri, bu otobüse bindirilerek gidecekleri yere gönderildi.

ALNIMIZDA YAZIYORSA

Bu arada Düzce'ye bağlı Kaynaşlı Beldesi'nde, kasasında taşıdığı 50-60 işçiyi yol kenarına indirerek mola veren 13 AZ 344 plakalı kamyonun sürücüsü 33 yaşındaki Kamuran Yoldan, arkadaşının polis kontrolüne yakalandığını öğrenince ‘‘Biz atlattık’’ diye sevindi. Sürücü, polise yakalanmamak için 24 saat yolculuktan sonra dinlenen işçileri, hemen kamyonun kasasına bindirerek yola çıktı. Yaptıkları yolculuğun tehlikeli olduğunun hatırlatılması üzerine sürücü ve yolcular, ‘‘Alnımızda yazıyorsa olur’’ diye yanıt verdiler.

Günlüğü 2 milyon

Kamyon kasasında 2 gün süren yolculuktan sonra Gümüşova, Düzce, Cumayeri ve Akçakoca ilçelerindeki fındık bahçelerine ulaşan işçiler, kendilerini getiren işçi simsarlarının gösterdiği tarlada çalışıyorlar. İşçileri getiren simsarlar, üreticiden kişi başına günlük 4-5 milyon lira alırken, bu paranın sadece 2 milyonunu işçilere veriyorlar. İşçiler, ucuz olması nedeniyle kamyon kasalarında yolculuk yaptıklarını anlattı. İşçiler, çalıştıkları yerlerde, çadırlarda çok ilkel koşullarda konaklıyorlar.

ORDU Valisi Kemal Yazıcıoğlu, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da Doğu ve Güneydoğu Anadolu illerinden fındık toplamak için Ordu'ya gelecek olanlara kimlik bildirme zorunluluğu getirdi. Ordu Valiliği'nden yapılan resmi açıklamada, fındık dönemi boyunca, il dışından işçi çalıştırmak isteyen bahçe sahiplerinin, kaç işçiyi ne kadar süreyle çalıştırdığını kaymakamlıklara veya muhtarlıklara bildirmek zorunda oldukları kaydedildi. Ayrıca, Melet ırmağı kenarına çadır kurulması da yasaklandı ve ‘‘İşçiyi kim çalıştırıyorsa ikametinden sorumludur’’ denildi.