Okul sütü nerede

Güncelleme Tarihi:

Okul sütü nerede
Oluşturulma Tarihi: Eylül 26, 2003 00:00

‘Alo... Acaba benim okul sütüme ne oldu? Artık süt yok mu?’’Türkiye Süt, Et, Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği'nin (SETBİR) Ankara'daki merkez ofisinin telefonları bugünlerde susmuyor.SETBİR Genel Sekreteri Prof. Dr. Erkan Benli, ofise geçici eleman almak zorunda kalmış. Telefonlar son birbuçuk ders yılında okul sütü projesinden yararlanan 1 milyon 100 bin çocuk veya ailelerinin bir bölümünden geliyor.SETBİR'i arayan ilköğretim çocukları, telefonu açan görevliye soruyor:‘‘Bizim okulda süt dağıtılıyordu, şimdi yok, neden?’’Görevli, ‘‘Hükümet bu işi rafa kaldırdı galiba’’ diyemiyor.Neydi bu ‘‘okul sütü’’ hatırlayalım.Ambalaj devi Tetra-Pak ile SETBİR, 2000'de ‘‘okul sütü’’ projesini dönemin hükümetine götürdü. Ecevit Hükümeti, ‘‘Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu’’ (Fakir Fukara Fonu) finansmanıyla 2001-2002 eğitim yılının ikinci yarısında projeyi devreye soktu.Bu dönemde 79 gün boyunca, günde 1.1 milyon adet 200 ml'lik UHT sistemine (pastörize) göre üretilmiş süt öğrencilere verildi.Milli Eğitim Bakanlığı ‘‘muhtaç bölgelerdeki okulları’’ belirledi. İstanbul, Ankara, İzmir ve Diyarbakır'da 1.1 milyon öğrenci süt içti.İlk yarım dönemlik uygulama 14.7 trilyon liraya mal oldu. SETBİR ve Tetra-Pak, ‘‘Bir yabancı futbolcu maliyetine 1 milyonu aşkın öğrencimiz hijyenik koşullarda hazırlanmış sütle beslenebildi’’ değerlendirmesi yaptı.2002-2003 döneminde ‘‘okul sütü’’ ihalesini Ankara'da Ak Gıda, İzmir'de Punar Süt, Diyarbakır'da Güney Süt ve İstanbul'da SEK Süt kazandı. İhale bedeli 36 trilyon lirayı buldu. Fiyatı 400-500 bin lira olan 200 ml'lik bir kutu süt, devlete 254-269 bin liradan verildi. Tetra-Pak öğrencilere ve ailelerine toplam 2.2 milyon ‘‘süt ve beslenme’’ kitapçığı dağıttı.Hükümet değişti, Irak krizi patladı. 2002-2003 döneminin ikinci yarısında ‘‘okul sütü’’ parası aksadı.Üstelik 2003-2004 öğretim dönemi için hükümetten ‘‘süt’’ sesi çıkmadı.SETBİR Genel Sekreteri Prof. Dr. Erkan Benli, ‘‘Tarım Bakanlığı'yla görüştük. Ancak onlar, ‘çiftçiye dönük işler düşünürüz' havasındalar. Oysa bu proje de çiftçiye yansıyor. Çünkü, günlük ortalama 250 tonluk ayrı bir süt tüketim pazarı oluşuyor. Bu da sonuçta çiftçiden geliyor’’ diyor.Benli, ‘‘okul sütü projesi’’nin halen 15 Avrupa Birliği (AB) ülkesinde toplam 12 milyon çocuğa dönük uygulandığını vurguluyor.Çin’de 200 milyon, ABD'de de 27 milyon çocuk bu şekilde süt içebiliyor. Japonya, Kenya, Zambiya derken örnekler uzayıp gidiyor.İlköğretim çocuğuna ‘‘bedava kitap’’ dağıtırken arasına kendi posterini sıkıştıran hükümet, süt işini bir kez daha düşünse olmaz mı?Sucuk kılıfı kriziSETBİR Genel Sekreteri Prof. Dr. Erkan Benli, yıllarca Tarım Bakanlığı'nda üst düzey bürokrat olarak çalışmış.Benli, ‘‘Okul sütü projesi’’ni anlatırken, sektörünün diğer sorunlarına da değiniyor: ‘‘İçinde et olmayan sucuk, süt olmayan kaşar peyniri var.’’Benli, hem içerdeki tahlil sorununun çözümü, hem de ihraç ürünleri üzerindeki şüphelerin ortadan kaldırılması için SETBİR'in önderliğinde AB standartlarında bir laboratuvar kurulması için çaba harcıyor.Arkadaşım Hurrem Şatıroğlu, ‘‘Bazı sucukların kılıfı neden plastik?’’ diye sorunca, Benli bir sıkıntıyı daha irdeliyor: ‘‘Deli dana hastalığı yüzünden sucuk kılıfı ithalatında sorun var. Şu anda İsveç'ten ithalat yapılabiliyor. Bu kılıf hayvanın iç zarından üretiliyor. Tarım Bakanlığı izin vermediği için başka yerden ithalat yapılamıyor. SETBİR olarak doğrudan İspanya'dan getirelim istedik, izin alamadık.’’Yani, plastik sucuk kılıfına şaşırmayalım.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!