Obama’dan sana ne

Parti grubunda konuşan Kılıçdaroğlu özetle şöyle dedi:  �

AKP’nin 19 Mayıs’ı    �

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu grup toplantısında 19 Mayıs Atatürk’a Anma, Gençlik ve Spor Bayramı kutlamalarına dikkat çekerken, kürsüden bir fotoğraf gösterdi. Kılıçdaroğlu, “Atatürk heykeli var, polisler heykeli koruma altına almışlar. Atatürk’ü çok sevdikleri için değil, kim çiçek, bir buket karanfil koyacak diye engellemek için. AKP’nin 19 Mayıs anlayışı budur” dedi.

Obama’dan sana ne

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Wall Street Journal’ın “Uludere” haberiyle ilgili “Seçimler öncesi Obama’yı zora sokma gayreti” yorumuna, “Taşeronluktan koruyuculuğa! Sana ne Obama’dan” yanıtını verdi.

Yalanın itirafı

“SİZ ‘Obama’yı zor durumda bırakma amacı’ dediğiniz an yalan söylediğinizi itiraf ediyorsunuz. ABD başkanları bilirler ki yalan söylemek orada çok pahalıdır. O yalanlar bizim iktidarımıza aittir. Bunların haberdar olduğu tek konu var, ceplerimiz nasıl dolacak.

Kukla mısın

Başbakan, operasyondan sonra haberim oldu, dedi. Bana Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir dönem gösterin; bu kadar aciz bir başbakan. Anlatırken utanıyorum. Bu millet sana boşuna mı yüzde 49 oy verdi? Bunların neden haberi var ki ondan haberleri olsun. Bu vahim itirafı yapan Başbakan’ın o koltukta 1 saat bile kalmaması lazım. Sen nasıl bir başbakansın, yoksa o koltukta kukla mısın? İstihbaratın kaynağı belli oldu. Şimdi 2’nci soru: Bombalama talimatını kim verdi? Sıyırmak istiyor.

Aciz başbakan

Haberin olup olmadığını bilmiyorum ama sorumluluğun var. Sorumluluğu birilerine atmak istiyor. Bir Başbakan kendisine bağlı kurumlara nasıl iftira atar? Git o zaman halktan özür dile. ‘Ben bu ülkeyi yönetemiyorum, aciz bir başbakanım’ de. Sen ülkeyi nasıl yönetiyorsun?
TBMM sınırdışı operasyon yapma yetkisini size verdi, sen o yetkiyi devredemezsin. Başbakan o 31 dakikalık videoyu izlediğini de itiraf etti.

Basın ofisi mi

Defalarca sordum, Uludere’de istihbaratı nereden aldınız diye. Kankası oldukları yabancı devletlerin istihbarat servislerinin oyuncağı oldular mı, olmadılar mı öğrenmek için. MİT, ‘Ben vermedim’ dedi. Genelkurmay Meclis’te kurulan komisyona, ‘İstihbaratın tamamı milli kaynaktan’ diye rapor gönderdi. Başbakan’a soruyorum, Genelkurmay cevap veriyor. Genelkurmay Tayyip Erdoğan’ın basın ofisi mi? Yanıt verecek olan siyasi otoritedir, onun sözcüsü konumunda olan Genelkurmay cevap veriyor. Basın sözcüsü çıkacak, ‘Tamamı milli kaynak’ diyecek. Ne oldu, tamamının yalan olduğu çıktı meydana.

Gerçekleri yazdılar

Wall Street Journal gazetesi gerçekleri yazdı. Bizimkiler yalanladı. Gazeteciler çıktı haberinin arkasında durdu. Pentagon sözcüsü de kendisine yöneltilen soruya ‘Sızıntıdır’ cevabını verdi. İstihbarat yabancı ülkelere endeksli olursa geleceğiniz taşeronluktur. Suriye’de kimin taşeronluğunu yapıyoruz. Bakın NATO Türkiye’yi tek başına bıraktı.

Komisyon kuralım

Anayasa için komisyon kurduk, adı uzlaşma komisyonu. Terör konusunda böyle bir komisyon niye kurmuyoruz? Toplumsal uzlaşmayla anayasayı değiştireceğiz, Türkiye’nin en temel sorununu çözmeye yanaşmıyoruz. Gerçekten analar ağlamasın, diyorsak toplumsal uzlaşma ile parlamentoda bir komisyon kuralım. Hem öneri getirmeyeceksin, şehitler gelecek, bizim önerimize de, bunu anlamıyorum, diyeceksin. Önerimiz orta zekaya sahip herkes tarafından anlaşılacak bir öneridir.

Siyasi ahlaksızlık

Erdoğan dünyanın neresine gidersen git bu demokrasi ayıbı sana söylenecektir. AKP’nin MYK’sı devreye girdi. Neymiş, anket yapmışlar yüzde 65 tutuklu milletvekillerinin serbest bırakılmasını istemiyormuş. Anketle milletvekili hapse atıp, anketle çıkaracaksınız böyle bir demokrasi anlayışını dünyanın hangi ülkesinde anlatırsın? Tam bir siyasi ahlaksızlık örneği.

Çizmeleri giyeceğiz

Kongrelerimiz sürüyor, yakında kurultayımızı yapacağız. Yeniden çizmelerimizi giyecek, Anadolu’ya çıkacağız. Bunları yaparken adaleti ve özgürlüğü bırakmayacağız. Kimseye kızmayacağız. Halka güven vermek zorundayız.”                        �

Anayasa’dan, ‘kalkalım kalkmayalım’ tartışması

CHP’nin grup toplantısının basına kapalı bölümünde “Anayasa Uzlaşma Komisyonu’ndan çekilmeyecek miyiz?” tartışması yaşandı. CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Masadan kalkmayacağız” açıklamasının aksine grup toplantısına katılan bazı milletvekilleri “AKP, bir kısmı için MHP’nin, bir kısmı için de BDP’nin desteğini alarak istediği anayasayı yazacak. O masada oturarak anayasa yazım sürecine AKP’nin hak etmediği bir meşruiyet kazandıracağız” itirazında bulundu. Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nun CHP’li üyeleri Atilla Kart, Süheyl Batum ve Rıza Türmen ise “masadan kalkılmaması” tezini savundu. Atilla Kart’ın sunuşu sonrasında, grup başkanvekillerinin “İsteyen arkadaşlarımız soru sorabilirler?” demesine de bir grup milletvekili “Neden soru soralım, görüş bildiremez miyiz?” sözleriyle tepki gösterdi.     �