Nostaljiden vazgeçilmiyor

Güncelleme Tarihi:

Nostaljiden vazgeçilmiyor
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 26, 2000 00:00

Haberin Devamı

Zaman su gibi aksa da geçmişe her zaman bir özlem duyulduğu bir gerçek. Özellikle nostaljik parçaları özleyenlere cevap müzik şirketlerinden geliyor ve Türk Sanat Müziği'nin en klasik şarkıları gene en sevilen seslerden albüm olarak elimize geçiyor.

Zaman su gibi akıp geçiyor. Yakalamak ya da hızına yetişmek söz konusu bile değil. Hal böyle olunca; geçmiş, yaşanan hatıralar büyük bir özlemle anılıyor. Geçmişi hatırlatacak, yeniden o günlere dönülmesini sağlayacak bir kaç parça şeyden biri de müzik. Bunu farkeden müzik yapımcıları, bundan kırk, hatta elli sene evvelinin popüler şarkılarını yeniden müzikseverlere sunuyorlar. Bu sayede birçok insan okul günlerine, gençlik heyecanlarına, aşklarına, anne ve babasına hayal bile olsa yeniden kavuşuyor. Veya hiç bilmediği, aslında daha önce duymadığı şarkılarla ilk kez karşılaşırken nostalji modasıyla tanışıyor...

Ancak bu yeniden derlenen eski şarkı albümlerinde farklı bir çalışma önümüze geliyor. Muhtemel olarak Türk Sanat Müziği tutkunları kadar onunla yeni tanışanları da etkisi altına alabilecek bir çalışma söz konusu: TSM’nin üç büyük ismi, yeniden müzikseverlerin karşısında. Yaşar Özel, Nesrin Sipahi ve Mustafa Sağyaşar'ın tam otuz yıl önce canlı enstrümanlarla çalınmış, söylenmiş şarkıları ‘‘Nostalji istiyoruz’’ diyenler için Odeon Müzik tarafından hazırlandı. Odeon Grubu Müzik Yapımcılık Yönetim Kurulu Üyesi Dani Grünberg: ‘‘Türk müzik dünyasına adım attığımız 1923 yılından bu yana, sahip çıkabildiğimiz üçbin eserlik arşivimizin en seçkin örneklerini 'Odeon Koleksiyon' adıyla sunmanın mutluluğunu yaşıyoruz.’’ diyor.

İlk koleksiyon; Nesrin Sipahi, Yaşar Özel ve Mustafa Sağyaşar'ın 1960'lı ve 1970'li yıllardaki çalışmalarından oluşuyor. Toplam seksendokuz eseri içeren bu müzik albümlerinde, iki kaset birarada bulunuyor.

Nesrin Sipahi

Önceleri Batı müziği ve şan eğitimi almama rağmen, Türk Sanat Müziği'ne duyduğum üstün sevgiyi İstanbul Konservatuarı keman hocalarından Ahmet Nuri Canaydın keşfetti. 1957 yılında ilk taş plağım ‘‘Bir rüzgardır gelir geçer sanmıştım’’ çıktı.

5 Kasım 1959 sanat yaşamımın en önemli tarihlerinden biri. Çünkü, Ankara Büyük Simena'da ilk solo konserimi verdim. Çok geçmeden de Ankara Göl Gazinosu'na assolist olarak geçtim. Böylece ‘‘Dişi Evliya Çelebi’’liğim de başladı. İsrail, Amerika, Moskova, Orta Asya Cumhuriyetleri, Avustralya, Fransa... Neredeyse konser vermediğim ülke kalmadı.

1992 yılında sanatçı dostlarımın adıma düzenlediği çok özel bir geceyle aktif sanat ve sahne yaşamımı noktaladım. Ancak böyle bir müzik albümüyle yeniden sevenlerimin karşısındayım ve inanın çok mutluyum.

Yaşar Özel

Diyarbakır doğumluyum. İlkokul çağlarımda müziğe tutkum başladı ve sırf bu yüzden eğitim alabilmek için Ankara'ya geldim.

Fahri Kopuz ve Vedia Tunççekiç hocalarımdan ilk müzik derslerimi aldım. 1959 yılında Ankara Radyosu stajyer sınavlarına girdim ve kazandım. Dönemin Türk Sanat Müziği Okulu olan Ankara Radyosu'nda üç yıl çok kıymetli isimlerden ders aldım.

1970 yılında İstanbul'a gelerek, İstanbul Radyosu'na girdim. 1980 yılında da emekli oldum. Uzun yıllar televizyon ve radyolardan sevenlerime seslendim. Şimdi de Odeon Müzik sayesinde sevenlerimle bir kez daha birlikteyim. Ne mutlu bana.

Mustafa Sağyaşar

Müzikle ilgili ilk çalışmalarım Adana Halkevi Müzik Derneği'nde başladı. 1948 yılında radyo sınavlarına girmek için Ankara'ya geldim.

Yaşım henüz onaltıydı ve sınavlara alınmadım. Ancak müzik sevgim ve tutkum yüzünden bu kez de Ankara Halkevi Müzik Derneği'ne katıldım. 1950 yılında Ankara Radyosu sınavlarına katılıp stajyer sanatçılığa hak kazandım. Üç senenin sonunda üstad Münir Nurettin Selçuk'un sorduğu tüm soruları cevaplayıp ‘‘Üstün başarılı’’ sonucuyla Ankara Radyosu'nun kadrolu sanatçılığına terfi ettim.

1972'de kendi isteğimle İstanbul Radyosu'na nakledildim. Burada uzun yıllar görev aldıktan sonra koro şefi oldum. 1997 yılında da fiili görevimden emekli oldum.

Hala televizyon programlarına çıkıp, birçok eser seslendiriyorum. İkibinde zamanın en sevilen eserlerini bir kez daha seslendirme fırsatına sahip olduğum için mutluluğumu dile getirmem mümkün değil. Odeon Müzik'e çok teşekkür ediyorum...

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!