Nikâhsız kadına darbe

Yargıtay, nikahsız yaşayan kadınlara büyük darbe indirdi. İş kazasında ölen SSK'lının beraber olduğu bir çocuklu eşine verilecek tazminat, ‘‘nikahsız yaşadığı’’ gerekçesiyle Yargıtay tarafından indirildi. Karara kadın Hakim M. Serpil Özgenç muhalif kaldı.

Nikahsız birlikteliğe tazminat darbesi vuran Yargıtay 21. Hukuk Dairesi, iş kazasında ölen sigortalının nikahsız yaşadığı bir çocuklu eşine verilecek tazminatta indirim yaptı. Karara muhalif kalan M. Serpil Özgenç, ‘‘Bu durum ülkenin sosyal yapısından kaynaklanıyorsa, düzenin değiştirilmesi, güçsüzü daha da güçsüzleştirmekle olmaz’’ dedi. Kırsal kesimde yaygın olan resmi nikahsız beraberlik Yargıtay'da tartışıldı. Birlikte yaşadığı nikahsız eşini kaybeden bir çocuklu 18 yaşındaki genç kadın, işyerine tazminat davası açtı. Yerel mahkeme genç kadına bir milyar 924 milyon 326 bin 939 lira tazminat ödenmesine karar verdi. Ancak, davalılar dosyayı Yargıtay'da temyiz ettiler. Yerel mahkeme kararını oyçokluğu ile bozan Yargıtay 21. Hukuk Dairesi, kadının sosyal durumu nedeniyle tazminatı indirdi. Nikahsız yaşamayı, 18 yaşında bir çocuğun olmasını ve kadının sosyal konumunu da göz önüne alan Yargıtay, şu çarpıcı değerlendirmeleri yaptı: ‘‘Birlikte yaşayan nikahsız eşin ölümü ile nikahlı eş gibi, yaşama yaşının sonuna kadar ve özellikle yaşı, sosyal durumu, yaşadığı ortam ve aile bağları gibi nedenlerle, kocasının evinde yaşamını sürdüremeyeceği, güçlü olmayan aile bağı nedeniyle müşterek haneyi terkederek, kendisine yeni bir yaşamı tercih edeceği üstün olasılık içinde olduğu, giderek, bakım ihtiyacının nikahlı eşte olduğu gibi desteğin, bakiye ömrünün sonuna kadar devam etmeyeceği varsayımı gözününde tutularak, Borçlar Kanunu'nun 43'ncü maddesi gereğince belirlenen tazminattan hak ve adalete uygun bir indirim yapılması gerektiği de tartışmasızdır. SSK yönünden de durum değişmemektedir.’’ Karşı oy veren kadın hakim Serpil Özgenç ise ‘‘Anadolu'da adet ve örf gereği ömür boyu nikahsız yaşama riski ile ezilen kadını, hukuk önünde de bu derece zayıf duruma düşürmek adalet hislerini rencide etmekten başka bir sonuç getirmez’’ görüşünü savundu.

SEDEF, BOŞAMAZ

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ise kadının sedef hastalığına yakalanmasını boşanma nedeni olarak kabul etmedi. Konya Asliye 3. Hukuk Mahkemesi, bir kocanın sedef hastalığına yakalanan eşini boşamak için açtığı davayı kabul etti. Kadının temyiz istemini karara bağlayan Yargıtay 2. Hukuk Dairesi ise boşanma kararını bozdu. Bozma kararında, sedef hastalığının tedavisinin doktor raporu ile mümkün olduğunun belirlendiği vurgulanarak, bu hastalığın evlilik birliğini diğer taraf için çekilmez hale getirmediği savunuldu. Bozma kararında, ‘‘Kaldı ki, sedef hastalığı sürekli gizlenebilecek ve gizlenmesi mümkün olan bir hastalık da değildir’’ denildi. Yerel mahkeme ilk kararında direnince, uyuşmazlık Hukuk Genel Kurulu'na geldi. Genel Kurul da mahkemenin direnme kararını bozdu.