Neye gülüyoruz

Güncelleme Tarihi:

Neye gülüyoruz
Oluşturulma Tarihi: Kasım 10, 2001 00:00

BU yıl TÜYAP Kitap Fuarı'nın teması Karikatür ve Gülmece Edebiyatı idi.Ben de bu hafta size, Aziz Nesin'in hazırlayıp Turgut Çeviker'in güncelleştirdiği Cumuhuriyet Dönemi Türk Mizahı'nı tanıtacağım.Türk mizahınını büyük ustası Aziz Nesin, yıllar önce bizim mizahımızın önemli örneklerini içeren bir mizah antolojisi -böyle diyebilirim -hazırlamıştı.Şimdi de Turgut Çeviker, günümüzün önemli mizah yazarlarını da katarak geniş kapsamlı bir antoloji sunuyor bize.Aziz Nesin'in bu kitabı nasıl yaptığını gösteren; ‘‘Bu kitabın nasıl yazıldığına değgin açıklama’’, bence bir Aziz Nesin öyküsünün bütün unsurlarını taşıyor.Gerçekten de bir mizah kitabının hazırlanışının içinde mizah mutlaka bulunmalı:‘‘1948 yılında Azizname adlı bir taşlama kitabı yayınlamıştım. Bu taşlama kitabının ilk sayfasında şu dörtlük vardı:'Zannetme ki dáim bîşekçesine/Siz her anırdıkça huu çeker millet/Alkış beklerken siz eşşekcesine/Verir hakkınızı yuu çeker millet.Zamanın basın savcısı Hicabi Dinç, bu taşlama dörtlüğüyle hükümeti aşağıladığımı iddia ederek aleyhime dava açmıştı. Bu ve benzeri suçlardan sanık olanların yargılanmaları suçlu görülür. Tutuklanmam için emir alan polis de beni arıyordu.Polis beni bulamadı. Çünkü o kaçak gezdiğim günlerimi, İstanbul'un genel kitaplıklarında, mizah konusunda çalışarak geçiriyordum ki, kitaplıklar polisin uğradığı, uğramayı akıl edeceği yerler değildi.’’Kitabın başında yer alan mizaha ve dünya mizahına dair bilgiler, sizin hem dünya hem Türk mizahına yaklaşımınıza yeni açılımlar getirecektir.Acaba bütün dünya aynı şeylere mi gülüyor?Sosyal, toplumsal tarihi inceleyerek varılan yargılar her ulus için aynı tesbit noktasına ulaşmıyor.Bakın Aziz Nesin, Türk mizahının zenginliğini nasıl anlatıyor:‘‘Türk şiiriyle Türk mizahının çok zengin, yüksek düzeyde, dünyada önemli bir yeri oluşunun bir nedeni de, mizahla şiirimizin çok uzun geleneği olması, köklerinin çok derinlerde oluşu, çok eski geçmişten beri kaynağının halktan fışkırmasıdır. Kitaplıklardaki çalışmalarım sırasında, ne yazık, öylesine zengin mizahımızın tarihinin araştırılmamış, yazılmamış olduğunu gördüm. Bir mizah edebiyatı tarihimiz yoktu. Bu yokluğun başlıca nedeni, günümüze dek, - hatta günümüzde bile - mizahın edebiyattan, sanattan sayılmamasıdır.’’Usta, bir başka yorumla da, mizahın egemen sınıflara direnişi simgelediğini yazmış.Çeviker'in 100'ü aşkın yazardan seçmeleri bizim mizah kavramımızın gelişen yeni çizgisini ortaya koyuyor. Yazarların içlerinde edebiyat dünyasından tanıdığımız ünlü adların yazıları, gazete yazarlarının mizaha getirdiği yeni tadlar okura, yeni bir mizah anlayışının, kavramının modern özelliklerini gösteriyor.Edebiyatçıların yazılarındaki mizah ile günlük gazete yazarlarının mizahı arasındaki farkı, bu toplamdan bulabilirsiniz. Okurun asıl bu kitaptan yararlanacağı husus, herkesin kendi gülme nedenini burada bulabilmesidir.Uzmanlardan Rasim Adasal'ın gülme üzerine yazdıkları, hepimiz için bir turnusol kağıdı olabilir:‘‘Hiç gülmeyen insan kadar, gereğinden fazla ve uluorta olarak aşırı gülen insan da normal sayılmaz. Melankolik bir hastanın derin iç üzüntüsünü ifade eden nöbetli hıçkırıkları kadar, hiç bir amaca ve manaya bağlı olmayan genç bir şizofren hastanın da gülmeleri marazidir. Nöbet halinde aşırı ve ölçüsüz gülmeler beyinde bir özel gülme merkezini düşündürmüştür.’’Ünlü filozof Lucien Goldman'a göre, sanayı ve ticaret burjuvazisinin geç oluşması, insancı ve akılcı (hümanist ve rasyonalist) düşünce akımları doğmayınca o ülkenin mizahtan yoksun olması sonucunu doğurur.Fransa ile Almanya mukayesesinden bu sonucu çıkarmaktadır.Oysa Türkiye bu gerekçeyi doğrulamıyor.Cumhuriyet Dönemi Türk Mizahı'nda Serdaramus yazısıyla yer alan Serdar Turgut için Ertuğrul Özkök bir yorum yaparken, genç kuşak mizahçılarının da özelliklerini dile getirmiş oluyor:‘‘Serdar Türkiye'de yeni bir mizah kuşağının, bana göre en önemli ismidir. Çünkü bu mizahın kaynağında evrensel düzeyde ve çok ciddi bir entelektüel birikim vardır.Bu entelektüel birikim, yazarlığa başlamadan önce çok uzun yıllar süren bir hazırlık döneminden geçmiştir.’’Kriz dönemlerinde insanın içini açan tek tür mizahtır. Hele Türkiye'de mizahın eski ve genç ustalarının en seçkin eserlerini bir ciltte okumak, hepinizin hoşuna gidecektir.DOĞAN HIZLAN'IN SEÇTİKLERİÇağdaş Türk Yazını Haz. Zehra İpşiroğlu Adam1,2,3,4,5,6,7,8,9,10 Çetin Altan İnkılapSancı..Sancı Necati Tosuner DoğanYaşamda Bir Başlangıç Honore de Balzac YKYEşiktekiler Philippe Djian Ayrıntı
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!