New Left Review

Güncelleme Tarihi:

New Left Review
OluÅŸturulma Tarihi: AÄŸustos 18, 2001 00:00

Entelektüel Batı Avrupa solunun tanınmış dergisi New Left Review (NLR) nihayet Türkçe yayımlanıyor. 1960'dan beri yayımlanan NLR milenyumla birlikte yeni bir formata kavuÅŸmuÅŸtu. Derginin editörlerinden biri de, Türkiye'de romanlarıyla çok iyi tanınan Pakistan asıllı yazar Tarık Ali. Derginin Türkçe Seçkisi'ni o yaptı. Dergi, Türkiye'de solcular arasında kıyamet koparacak gibi görünüyor. Enis Batur, yıllar önce Gergedan Dergisi'nde yazdığı ‘‘Türkiye'de Yeniden Sol Düşünmek’’ baÅŸlıklı denemesinde ‘‘teori terörü’’nden ÅŸikayet ederek, ziyadesiyle Latin Amerika aydınlarına benzediÄŸimizi vurgulamıştı. Çünkü, Misak-ı Milli sınırlarından içeri giren her türlü düşünceyi ‘‘kendimize benzetmek’’ gibi olaÄŸanüstü bir yeteneÄŸimiz vardı. Ne sol düşünce kurtarabilmiÅŸti bundan yakasını, ne nihilizm, ne de liberalizm. Ãœstelik, sözü edilen ‘‘kendimize benzetme’’ eylemi, öyle bir ‘‘teori terörü’’ eÅŸliÄŸinde yapılırdı ki, iÅŸin aslını bilenler dahi, aforoz edilme korkusuyla doÄŸruyu söylemekten çekinirdi. ‘‘Serin serin Kapalıçarşı, cıvıl cıvıl MahmutpaÅŸa’’ denilerek yaÅŸanıp gidilirdi iÅŸte...Büyük Britanya kökenli, dünya eksenli New Left Review (NLR) Dergisi de, genellikle böyle yakınmalar eÅŸliÄŸinde gelirdi gündeme. ‘‘KeÅŸke böyle bir dergimiz olsa, keÅŸke Batı'da yapılan tartışmaları kaynağından okuyabilsek’’ diye hayıflanılır ve sonra bu da unutulurdu doÄŸal olarak...Unutmayanların da olduÄŸu nihayet görüldü. Everest Yayınları editörü Pakistan asıllı Tarık Ali'nin bileÅŸimleriyle derginin ilk Türkçe Seçkisi yayımlandı. Ä°ngilizce dışında Ä°spanyolca ve Portekizce edisyonları bulunan NLR'in, üçüncü dil olarak Türkçe'de yayımlanması önemli bir gösterge.Seçki'de birbirinden ilginç yazılar var ama kuÅŸkusuz en ilginci Perry Anderson'un yazısı. Milenyumla birlikte NLR'nin editörlüğünü yeniden üstlenen Anderson, ‘‘Yenilenmeler’’ baÅŸlığıyla kaleme aldığı makalede, ‘‘yeni dönem’’e dair çarpıcı ÅŸeyler söylüyor. Genel olarak, ‘‘uzlaÅŸmaz gerçekçilik’’ten yana tavır koyduÄŸunu vurgulayan Anderson, ÅŸu önemli tesbitiyle, pek çoklarını öfkelendireceÄŸe benziyor.SOLDAKÄ° LAF EBELİĞİ ‘‘... SaÄŸ, dünyanın nereye gittiÄŸine ya da nerede durmuÅŸ olduÄŸuna dair birbiri ardına tamamlanan tek bir akıcı bakış sunmuÅŸtur: Fukuyama, Brzezinski, Huntington, Yergin, Luttwak ve Friedman. Bunlar, tek bir güçlü tezi, akademik okurlar yerine daha geniÅŸ uluslararası kamuoyu için tasarlanmış, akıcı bir popüler tarzla birleÅŸtiren yazarlardır. Amerika'nın fiilen sahip olduÄŸu bu kendinden emin yazı türünün Sol'da bir karşılığı yoktur. Sol'da olsa olsa, bunların fiili gidiÅŸatı hakkında ahkam kesen ya da laf ebeliÄŸi yapan 'kozmopolit demokrasi' veya 'halklar hukuku' gibi normatif ÅŸemalar, o da ancak eksik bir alternatif olarak bulunabilmektedir.’’BaÅŸta Perry Anderson'ın yazdıkları olmak üzere, NLR'de yer alan görüşlerin, memleketimizdeki ‘‘teori terörü’’ne kurban edilmemesini diliyoruz. Çok ÅŸey istediÄŸimizi de biliyoruz üstelik!New Left Review'nun editörlerinden Tarık AliSol bazen çerçöple uÄŸraşıyorAyna Korkusu, Selahattin'in Kitabı, TaÅŸ Kadın, Nar AÄŸacının Gölgesi gibi kitaplarıyla Türkiye'de hatırı sayılır bir okura ulaÅŸan Tarık Ali, NLR ile ilgili sorularımızı cevaplandırdı.NLR'in Türkçe edisyonunu yayımlama fikri nasıl geldi gündeme? Bunun Türk solu için bir kazanç olacağını düşünüyor musunuz?-Bu fikir geçen yıl Ayna Korkusu'nun tanıtımını yapmak üzere Ä°stanbul'a TÃœYAP Kitap Fuarı'na geldiÄŸimde Osman Akınhay'la aramızdaki tartışmalardan doÄŸdu. Türkiye seçkisini yapmak yararlı bir düşünceydi. Derginin Türkiye'deki solcular açısından bir kazanç olup olmayacağını ben söyleyemem. Umarım öyle olur. Ama NLR her zaman enternasyonalist bir dergi olmuÅŸ ve evrensel ufku olan tartışmalara yer vermiÅŸtir.Perry Anderson neden yeniden NLR'ye editör oldu ve neden Anderson'la birlikte derginin formatı deÄŸiÅŸti?-Perry Anderson'ın editörlüğü üstlenmesinin nedeni, Robin Blackburn'ün, köleliÄŸin tarihi hakkındaki iki dev çalışmasını tamamladıktan sonra, Kuzey Amerika kampüslerinden sürekli davetler almasıydı. Geçenlerde New York'ta New School'da profesörlüğe getirildi. Bunun üzerine Perry Anderson dergiyi yeniden yapılandırmaya karar verdi. Formatı her sayıda beÅŸ yerine ortalama on yazıya yer verecek ÅŸekilde deÄŸiÅŸtirdik. Hedef, denemelerin daha kısa, çok daha iyi kaleme alınmış olması ve özellikle akademik jargondan kaçınmak. Tepkilerin olumlu olduÄŸunu söyleyebilirim.Sol düşünce, geçmiÅŸteki canlılığını yitirmiÅŸ gibi görünüyor ama Batı düşüncesinde hálá önemli bir yere sahip. Bu açıdan bakıldığında, NLR, çaÄŸdaÅŸ sol düşünce için bir platform iÅŸlevi görebiliyor mu?-Evet bu iÅŸlevi görüyor ve görmeye devam edecek. Ama okur yazar olan her insanın kavrayabileceÄŸi bir dille.‘‘Türkçe Okurlara Not’’ baÅŸlıklı yazınızda, ‘‘Tamamen muzaffer bir havaya girmiÅŸ olan Batı'nın, eski ve yeni düşmanlarını vurmak için yararlandığı 'insan hakları' retoriÄŸi, kuÅŸkusuz en grotesk çifte standartlarından birine temellenmekte’’ diyorsunuz. Bu fikri açar mısınız biraz, 'insan hakları retoriÄŸi' derken neyi kastediyorsunuz?- Benim kastım, insan haklarının, ABD imparatorluÄŸunun çıkarlarına hizmet ettiÄŸi zaman sahneye çıkması. Bu insan haklarına karşı çıktığım anlamına gelmez elbette. DoÄŸal olarak ben de insan haklarından yanayım. Ama benim gözümde insan hakları çalışma, barınma, eÄŸitim ve saÄŸlık hakları demektir. ABD'nin insan hakları anlayışı ise, dünyanın her ülkesine neo-liberal iktisadı empoze etme anlamına geliyor.Perry Anderson, NLR'nin yeni bakış açısını ortaya koyarken, 'uzlaşılmaz gerçekçilik'ten söz ediyor. Bu konsepti nasıl algılamak gerekiyor?-Kısa vadeli çözümlerin mümkün olabileceÄŸi yanılsamasına kapılmadan, dünyayı yönetenler karşısında keskin bir duruÅŸ sahibi olmak. Sol bazen hakikaten çerçöple zaman kaybediyor. Oysa biz bugün rüzgarın geride bir sap bile bırakmadığını ileri sürüyoruz. Seattle, Göteborg ve Cenova önemli göstergelerdi. Ama onlar kapitalist düzene karşı bir tehdit oluÅŸturmuyor.Türkiye'deki siyasal ortamı ve sol düşünceye katkıda bulunan entelektüelleri ne kadar tanıyorsunuz?-Türk Solu'nun durumunun, geçmiÅŸteki ve ÅŸimdiki halinin farkındayım. Türk Solu'nun geleceÄŸi uluslararası solun geleceÄŸiyle baÄŸlantılı ve Türkiye'de olsun, dünyanın baÅŸka bir yerinde olsun önemli olan, sol entelektüellerin çaba harcamaktan vazgeçmemeleri, yanılsamalara kapılmamaları ve kendi alanlarıyla sınırlı uÄŸraÅŸlarına takılıp kalmamaları. Ä°slamcılığın yükseliÅŸinin bir nedeni, solun yenilmesi ve geri çekilmesi olmuÅŸtur.Türkçe baskının editörü Osman AkınhayBugüne kadar yetmiÅŸe yakın kitap çeviren Osman Akınhay, Everest Yayınları'nın editörlüğünü de yapıyor. NLR'nin Türkçe'de yayımlanmasının entelektüel solun en büyük hayalleri arasında yer aldığını söylüyor.NLR'nin Türkçe'de yayımlanma fikrini entelektüel çevrelerle tartıştınız mı hiç?-Hayır. Yalnız karar verdikten ve günlük konuÅŸmalar arasında baÅŸkalarına anlattıktan sonra olumlu tepkiler aldık. Seçkinin hazırlanmakta olduÄŸunu belirten ilanın çıkmasından sonra, en az yüz telefon aldığımızı söyleyebilirim. Menderes'in basın danışmanından Ece Ayhan'a kadar çeÅŸitli eÄŸilimlerdeki birçok kiÅŸinin seçkiyi beklediÄŸini gördük.Türkiye'de sol entelektüel düşüncenin durumunun pek de parlak olmadığı ortada. NLR bu konuda yeni açılımlar saÄŸlayabilecek mi sizce?-Sol entelektüel düşünceye katkısının olacağına inanıyorum, ama yeni açılımlar saÄŸlaması konusunda bir ÅŸey diyemem. Ä°yimser olmak çok zor. Türkiye'deki sol düşünceli yazarlar, bir kere ÅŸablon ve komplekslerinden arınıp berrak bir akılla dünyayı şöyle bir tarayan bir ufka sahip olmalılar, diye düşünüyorum. Kanımca bu, orijinal argümanlar geliÅŸtiriyor olma havasından daha kalıcı bir hamleyi temsil eder.ÊSeçkide yer alacak yazılar nasıl belirleniyor? Tarık Ali mi seçiyor, yoksa tartışarak birlikte mi karar veriyorsunuz?-2000 Seçkisi'nin tüm yazılarını Tarık Ali seçti. Biraz da hızlı hareket etmek zorundaydık. Bundan sonraki seçkilerin de asıl editörü Tarık Ali olacak. Ama bizim özellikle yer almasını ya da bulunmamasını isteyeceÄŸimiz bir yazı konusunda ısrarlı olmayacağını biliyorum.Bugüne kadar pek çok sol yayın Türkçe'de yer aldığı halde, NLR ile ilgili bir teÅŸebbüsün olmayışını nasıl deÄŸerlendiriyorsunuz?-NLR'de çıkan makalelerin hatırı sayılır bir oranı Türkiye'de yayımlanmıştır. Fakat bunlar, dergilerde öylesine rastgele ve baÄŸlamdan kopuk bir ÅŸekilde deÄŸerlendirilmiÅŸtir ki, NLR'nin bir ‘‘çizgi’’ veya ‘‘çevre’’ olarak Türkiye'de toplu bir etki bırakmasına yaramamıştır. Oysa NLR, dünya çapında bir odaktır; Avrupa ve Dünya solu için bir merhaledir.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!