Ne dediler
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Mart 11, 2002 01:13
Hak etmedik
Murat Belge (Radikal)
Anti-Avrupa lobisinin şu ana kadar konuşmuş en yüksek rütbelisi oluyor Orgeneral Kılınç. Silahlı Kuvvetler içinde varlığını bilmeden tahmin ettiğim kanadın da en yüksek rütbelisi olmalı. Geçenlerde Devlet Bahçeli, AB'nin tek alternatif olmadığı, Türkiye'nin alternatifsiz bırakılmasının en büyük ihanet olduğu yolunda, o malum üsluba özgü bir şeyler söylemişti. Şu anda, AB dışındaki bu alternatiflerin ne olduğuna dair, ilk net açıklamayı görmüş olduk. Türkiye, ne olursa olsun, bu arayışı hak etmemişti, ‘onurlu ve kişilikli’ olmanın bu türlüsünü...
Şaşırdık
Emin Çölaşan (Hürriyet)
Burada önemli olan en üst düzeyde bir komutanın İran'la ilgili ‘‘olumlu’’ görüşüdür ve üzerinde durmak gerekir. İran'la ilgili sözlerin asker tarafından gündeme getirilmesi herkesi şaşırttı. Şeriat rejimini uygulayan İran'la nasıl bir yakınlık, normal ölçülerin ötesinde nasıl bir işbirliği?
Savunulamaz
Sedat Sertoğlu (Sabah)
İran ve Rusya, AB'nin yerini alabilir demek mümkün değildir. Hiçbir aklı başında insan savunamaz. Peki o zaman Orgeneral Kılınç bunu neden söyledi? Silahlı Kuvvetler içinde AB'ye tavizler verilmesini istemeyenlerin görüşlerini mi yansıttı? Tam emin değiliz ama galiba öyle. Biz, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve onun başı olan Başbakan'a bakarız.
Talihsizlik
Yalçın Doğan (Cumhuriyet)
İran'ı iyi bilmek konumuna olan, MGK Genel Sekreteri olarak, Kılınç'ın ta kendisi. İslam Devrimi'ni Türkiye'ye de ihraç etmek sevdasına kapılan İran'ın şeriat özlemi, MGK Genel Sekreterliği'nde değil dosyalar, herhalde artık rafları kaplıyor olsa gerek. AB'ye aday hiçbir ülkede, bizdeki gibi AB tartışması yok. Çünkü, AB tartışması, aslında bir uygarlık tartışması. Diğer aday ülkelerde, böyle bir sorun yok. Orgeneral Kılınç'ın sözleri gerçekten talihsiz.
O zaman 28 Şubat neden yapıldı?
Tufan Türenç (Hürriyet)
Türkiye'nin yüzünü Batı'ya dönmesi ve onunla bütünleşme çabaları en fazla İran rejimini rahatsız etmiyor mu? Orgeneral Tuncer Kılınç'ın bunları bilmemesi düşünülemez. O zaman komutanın önerdiği Rusya-Türkiye-İran ekseni neyin nesidir? Bu yaklaşım hiçbir mantığa oturmamaktadır. Aslında Türkiye'nin artık Avrupa Birliği'ne girip girmememi tartışmaması gerekir. Çünkü geldiğimiz nokta, bunun çok ötesindedir. 40 yıllık bir süreç bir kenara bırakılıp, Rusya-Türkiye-İran ekseni ortaya atılmaktadır. Hem de İran rejimine en fazla tepki gösteren, 28 Şubat karararlarının mimarı olan Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bir generali tarafından.
AB'ye mesaj
Fikret Bila (Milliyet)
Bu yaklaşım, AB'ye bir mesaj. Türkiye'nin her türlü talebe itirazsız evet diyeceği bir mecburiyet içinde olmadığı, esneklik, anlayış ve destek beklediği mesajıdır. Stratejik açıdan AB'yi Türkiye konusunda düşünmeye sevk edecek, Türkiye'nin de bir pazarlık gücü olduğunu düşündürecek bir yaklaşımdır.
Murat Belge (Radikal)
Anti-Avrupa lobisinin şu ana kadar konuşmuş en yüksek rütbelisi oluyor Orgeneral Kılınç. Silahlı Kuvvetler içinde varlığını bilmeden tahmin ettiğim kanadın da en yüksek rütbelisi olmalı. Geçenlerde Devlet Bahçeli, AB'nin tek alternatif olmadığı, Türkiye'nin alternatifsiz bırakılmasının en büyük ihanet olduğu yolunda, o malum üsluba özgü bir şeyler söylemişti. Şu anda, AB dışındaki bu alternatiflerin ne olduğuna dair, ilk net açıklamayı görmüş olduk. Türkiye, ne olursa olsun, bu arayışı hak etmemişti, ‘onurlu ve kişilikli’ olmanın bu türlüsünü...
Şaşırdık
Emin Çölaşan (Hürriyet)
Burada önemli olan en üst düzeyde bir komutanın İran'la ilgili ‘‘olumlu’’ görüşüdür ve üzerinde durmak gerekir. İran'la ilgili sözlerin asker tarafından gündeme getirilmesi herkesi şaşırttı. Şeriat rejimini uygulayan İran'la nasıl bir yakınlık, normal ölçülerin ötesinde nasıl bir işbirliği?
Savunulamaz
Sedat Sertoğlu (Sabah)
İran ve Rusya, AB'nin yerini alabilir demek mümkün değildir. Hiçbir aklı başında insan savunamaz. Peki o zaman Orgeneral Kılınç bunu neden söyledi? Silahlı Kuvvetler içinde AB'ye tavizler verilmesini istemeyenlerin görüşlerini mi yansıttı? Tam emin değiliz ama galiba öyle. Biz, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve onun başı olan Başbakan'a bakarız.
Talihsizlik
Yalçın Doğan (Cumhuriyet)
İran'ı iyi bilmek konumuna olan, MGK Genel Sekreteri olarak, Kılınç'ın ta kendisi. İslam Devrimi'ni Türkiye'ye de ihraç etmek sevdasına kapılan İran'ın şeriat özlemi, MGK Genel Sekreterliği'nde değil dosyalar, herhalde artık rafları kaplıyor olsa gerek. AB'ye aday hiçbir ülkede, bizdeki gibi AB tartışması yok. Çünkü, AB tartışması, aslında bir uygarlık tartışması. Diğer aday ülkelerde, böyle bir sorun yok. Orgeneral Kılınç'ın sözleri gerçekten talihsiz.
O zaman 28 Şubat neden yapıldı?
Tufan Türenç (Hürriyet)
Türkiye'nin yüzünü Batı'ya dönmesi ve onunla bütünleşme çabaları en fazla İran rejimini rahatsız etmiyor mu? Orgeneral Tuncer Kılınç'ın bunları bilmemesi düşünülemez. O zaman komutanın önerdiği Rusya-Türkiye-İran ekseni neyin nesidir? Bu yaklaşım hiçbir mantığa oturmamaktadır. Aslında Türkiye'nin artık Avrupa Birliği'ne girip girmememi tartışmaması gerekir. Çünkü geldiğimiz nokta, bunun çok ötesindedir. 40 yıllık bir süreç bir kenara bırakılıp, Rusya-Türkiye-İran ekseni ortaya atılmaktadır. Hem de İran rejimine en fazla tepki gösteren, 28 Şubat karararlarının mimarı olan Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bir generali tarafından.
AB'ye mesaj
Fikret Bila (Milliyet)
Bu yaklaşım, AB'ye bir mesaj. Türkiye'nin her türlü talebe itirazsız evet diyeceği bir mecburiyet içinde olmadığı, esneklik, anlayış ve destek beklediği mesajıdır. Stratejik açıdan AB'yi Türkiye konusunda düşünmeye sevk edecek, Türkiye'nin de bir pazarlık gücü olduğunu düşündürecek bir yaklaşımdır.