NATO Zirvesi'nde gündem Irak ve Afganistan

Güncelleme Tarihi:

NATO Zirvesinde gündem Irak ve Afganistan
Oluşturulma Tarihi: Haziran 26, 2004 00:00

İstanbul'da yapılacak NATO zirvesinin gündemini Irak ve Afganistan oluşturacak.NATO'nun, Irak'ta bir rol üstlenmesi olasılığı konusunda, “yeni hükümetin talepte bulunması halinde kapıları kapalı tutmayacağı” mesajı verirken, İstanbul'da “yeni hükümete siyasi destek beyanı” ile yetinmesi bekleniyor. Irak'ta halen 16 NATO üyesi ülkenin asker bulundurduğunu belirten uzmanlar, ABD'nin baskılarına rağmen, Fransa gibi bazı müttefiklerin İttifak olarak ileri adımlar atılmasına karşı çıktığını, NATO bünyesinde bir bölünme havası yansıtılmak istenmediğini ifade ediyorlar. Misafirler İstanbul’a geliyorNATO zirvesi için devlet başkanları İstanbul'da gelmeye başladı. İlk olarak Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, eşiyle birlikte özel bir uçakla İstanbul'a geldi. Aliyev'in ardından Gürcistan Cumhurbaşkanı Mihail Saakaşvili, ABD Savunma Bakanı Ronald Rumsfeld ve NATO Genel Sekreteri Jaap De Hoop Scheffer de İstanbul'a geldi.Irak krizinin başlangıcında, Almanya, Fransa ve Belçika'nın muhalefetinden kaynaklanan uzlaşmazlık havasının İttifak bünyesinde büyük sorunlar yarattığı ve itibar kaybettirdiği hatırlatılırken, ”aynı kabusun tekrar yaşanmaması gereği” üzerinde duruluyor ve İstanbul'da, bu konuda “son derece temkinli olunacağı” ifade ediliyor.     TEREDDÜTLÜ ADIMLAR     NATO, Irak krizinin başından itibaren müttefiklerarası uzlaşmazlık ve görüş ayrılıkları nedeniyle büyük sıkıntılar yaşadı. İttifak, bugünkü durumda, Irak'ta çokuluslu bir koalisyon gücünü yöneten müttefiki Polonya'ya, 2003 yılının haziran ayından beri lojistik ve istihbarat desteği sağlamakla yetiniyor ve kurum olarak, Irak'taki çokuluslu istikrar gücünün dışında kalıyor. İttifak, krizin başında, Şubat 2003'te Ankara'nın talebi üzerineKapalıçarşı sadece heyetlere açıkKapalıçarşı Esnafları Derneği Başkanı Hasan Fırat, çarşının NATO Zirvesi'ne hazırlandığını söyledi. Fırat, “Kapalıçarşı, Pazartesi günü NATO Zirvesi'ndeki heyetlere açık, turistlere ve vatandaşlara kapalı olacak. Çarşıda sadece NATO Genel Sekreterliği'nce belirlenen dükkanlar açılacak ve gelen heyetlere hizmet verecek” dedi. Fırat, emniyet güçlerinin açılacak dükkanların sahiplerine güvenlik kartları dağıttığını ve onlar dışında çarşıya hiç kimsenin girmesine izin verilmeyeceğini ifade etti.Fırat, Kapalıçarşı'nın 29 Haziran Salı günü normal olarak çalışacağını söyledi.  , Türkiye'nin bir saldırıya uğraması olasılığını dikkate alarak savunma birimleri göndermeyi kararlaştırmıştı. Bu karar, İttifak bünyesinde çok uzun süren ve kriz boyutuna ulaşan tartışmalar ardından verilmişti. "Display Deterrence” adı verilen operasyon çerçevesinde, 20 Şubat-30 Nisan tarihleri arasında, NATO Avrupa Kuvvetleri Komutanlığı (SHAPE) komutasında ve Güney Avrupa Kuvvetleri (AFSOUTH) yönlendirmesinde, NATO hava savunma birimleri harekete geçirilmişti. İttifak'ın 4 AWACS erken uyarı uçağıyla 3 Patriot füze savunma sistemi Türkiye'de konuşlandırılmış, kimyasal ve biyolojik silahlara karşı korunma teçhizatı bu ülkeye gönderilmişti.       NATO'YA YENİ ROL     İstanbul'da, çalışma yemeği sırasında dosyayı inceleyecek olan, ancak somut bir karar almaları beklenmeyen devlet ve hükümet başkanlarının, Irak konusunda ayrı bir bildiri yayımlayarak, İttifak'ın bu ülkede olası müdahalesine ve rol üstlenmesine açık kapı bırakacak bir formül bulmaları öngörülüyor. Uzmanlar, İttifak'ın Irak'ta bazı “eğitim görevleri” üstlenebileceğini, bunların zaten bazı müttefikler tarafından sürdürüldüğünü, Iraklı polis ve asker eğitiminde bir “NATO şemsiyesi” oluşturulabileceğini, İstanbul'da bu konuda bir karar çıkabileceğini ifade ediyorlar. Bugünkü aşamada Almanya, Iraklı polisleri Birleşik Arap Emirlikleri'nde eğitiyor. Polonya, Irak ordusuna ülke içinde eğitim veriyor. ABD ve İngiltere'nin de bu alanda faaliyetleri bulunuyor. BM Güvenlik Konseyi'nin son kararında, NATO'nun ismi verilmeden, çokuluslu kurumların devreye girmesine yeşil ışık yakılmıştı. NATO'nun Irak'ta üstlenebileceği görevler arasında sınırların savunulması, eğitim, seçim döneminde güvenlik desteği, BM personelinin güvenliğiyle ilgili bir takım destekler yer alıyor ancak İttifak bünyesinde Fransa'nın öncü olduğu muhalefet kanadının etkisiyle bu tür öneriler askıda tutuluyor. İttifak uzmanları, halen Irak'ta asker bulunduran 16 müttefik dışında bölgeye gitmek isteyen olmadığını, yeni kurulacak hükümetin tavrının da belirsiz olduğunu ifade ederek, “Yeni hükümet yönetimi devraldıktan sonra bir talep veya öneride bulunursa değerlendirilir” diyorlar.     BELÇİKA ABD'NİN BASKILARINDAN PAYINI ALDI      Washington, Irak konusunda baştan beri karşısında bulduğu müttefiklerden Almanya, Fransa ve Belçika'ya uzun ve güçlü baskılarını sürdürüyor. Bu baskılardan en fazla “nasibini alan” Belçika, geçen ay net bir şekilde tavır değiştirdi. NATO'da, krizin başında yaşanan gerginlikten sonra, Brüksel'deki İttifak Genel Merkezi'nin yenilenmesine ilişkin projeyi askıya alan ABD, bu ülkeye gizli ekonomik ve siyasi ambargo uyguladı. Başta elmas ve pırlanta ticareti olmak üzere değişik alanlarda milyarlarca dolar kayba uğrayan Belçika'nın bakanlarının Amerikalı meslektaşlarıyla görüşme talepleri uzun süre reddedildi. Nihayet, geçen ay sonunda ABD'ye giderek Dışişleri Bakanı Colin Powell ile görüşebilen Belçika Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Louis Michel, bu görüşmeden çıkışında, NATO'nun Irak'ta rol üstlenmesine karşı tavır almayacaklarını açıkladı. “Irak'a NATO'nun daha fazla karışması makul olmaz, ancak İstanbul zirvesinde bu konu gündeme gelirse Belçika veto hakkını kullanmayacaktır” diyen Michel, ülkesinin Irak'a asker göndermesinin ”şimdilik” söz konusu olmayacağını belirtti. Michel, Belçika'nın, Iraklı polislerin eğitimine, bürokrasinin düzenlenmesine ve anayasa çalışmalarına katkıda bulunabileceğini anlattı. Almanya ve Fransa, son dönemde, Irak'ta olası bir NATO müdahalesine karşı veto kullanmayacakları mesajı veriyor, yeni egemen hükümetin kurulmasının beklenmesi gereği üzerinde duruyorlar. Irak işgalinde 140 bin askeri olan ABD, NATO'nun Irak'ta bir rol üstlenmesinden yana olduğunu, ancak bu konuda aceleci davranmayacağını, NATO'nun olağanüstü önemli bir kurum olduğunu, İttifak bayrağının Irak'ta istikrar ve güvenlik kaynağı olacağını düşündüğünü belirtiyor. Amerikalılar, İstanbul zirvesinde “son nabız yoklama operasyonu”nu tamamlamaktan söz ediyorlar.     SORUNLAR GENEL ÇERÇEVEDE TARTIŞILACAK   NATO'nun Hollandalı Genel Sekreteri Jaap De Hoop Scheffer, İstanbul zirvesi öncesinde yaptığı değerlendirmede, İstanbul zirvesinin gündeminde Irak konusunun yer bulacağını ve genel çerçevede tartışılacağını belirterek, Bağdat'ta yönetimin yeni hükümete devredilmesinin beklendiğini, bu hükümetten destek talebinin gelmesi halinde “kapıların kapalı tutulamayacağını”, aksi takdirde bunun ”dürüstlük olmayacağını” söyledi. Irak'taki çokuluslu güçlere Arap ülkelerinin de katılımını arzu ettiğini anlatan De Hoop Scheffer, NATO'nun Irak'tan gelecek olası bir talep halinde müdahaleye hazır olması gerektiğini, BM Güvenlik Konseyi'nde oybirliğiyle alınan 1546 sayılı kararın bölgesel kurumlara atıfta bulunulduğunu, NATO'nun da bunlardan biri olduğunu söyledi. De Hoop Scheffer, “Bağdat'ta, 30 Haziran'dan itibaren geçici ancak yasal bir hükümet kurulacağını, çokuluslu gücün bu hükümetin otoritesi altında hizmet vereceğini, NATO'nun bir rol üstlenmesi olasılığı konusunda kararın bu hükümete ait olacağını” ifade etti.     IRAK SENARYOLARI     “NATO bayrağının bir şekilde Irak'a sokulması formülünün ABD ve İngiltere tarafından bulunacağını, bunun sadece bir zaman meselesi olduğunu” ileri süren bazı diplomatlar, ülkenin güneyinde, Polonya tarafından yönetilen çokuluslu birimlerin komutasının İttifak'a aktarılabileceğini anlatıyorlar.  Irak konusunda, İstanbul zirvesi öncesinde, resmi olmayan kapsamlı müzakereler yapılırken, Fransa, Almanya, Belçika, İspanya gibi ülkelerin bu ülkeye asker göndermeyi kesinlikle reddettikleri, İttifak'ın Irak'ta yoğun bir varlık göstermeyeceği ancak “bayrak dalgalandıracağı”, bunun yeterli ve etkili olacağı ifade ediliyor. NATO'nun AWACS radar uçakları ile Irak sınırlarını kontrol etmesi olasılığı üzerinde durulurken, Washington ve Londra'nın, “yeni geçici Irak hükümetini desteklemek amacıyla”, halen Almanya'da, İngiliz General Richard Dannatt komutasındaki Acil Mukabele Gücü (NATO Response Force-NRF) bünyesinde görevli 3 bin Amerikalı ve İngiliz askeri görevlendirmeyi planladıkları ileri sürülüyor. Bu projenin, İstanbul zirvesi gündemine taşınması olasılığından söz ediliyor. İngilizlerin Irak'ta 9 bin kadar askeri bulunuyor. AFGANİSTAN DOSYASI DA KABARIK İstanbul'da yapılacak NATO zirvesinin en öncelikli gündem maddelerinden birini Afganistan dosyası oluşturacak. “Kritik bir döneme girilen” Afganistan'da, Eylül ayında yapılması planlanan cumhurbaşkanı ve parlamento seçimleri öncesinde güvenlik desteği vaadinde bulunan NATO, bu amaçla İl İmar Timleri (İİT) kuruyor. Uluslararası Güvenlik Yardım Kuvveti (ISAF) ile Kabil bölgesinde görev üstlenen NATO, İİT'ler ile ülkenin kuzey ve batı bölgelerine ulaşmayı hedefliyor. NATO Genel Sekreteri Jaap de Hoop Scheffer, İstanbul zirvesinde 5 İİT oluşturulacağını, bu amaçla müttefiklerden katkı beklendiğini bildirdi. Afganistan'da 3 helikopter ve ISAF bünyesinde 150 kişilik personel ile bulunan Türkiye'den de “beklentilerin yüksek olduğu” ifade ediliyor. NATO İstanbul zirvesinin katılımcıları arasında Afganistan Devlet Başkanı Hamid Karzai ve NATO Genel Sekreteri'nin Afganistan'daki Temsilcisi Hikmet Çetin de bulunacak. Çetin'in, Temmuz ayında dolacak görev süresinin uzatılması bekleniyor.     Afganistan'daki Taliban rejiminin çökmesinin ardından, 2001 yılı sonunda düzenlenen Bonn Konferansı'nda, geçici yönetime destek amacıyla, “BM Güvenlik Konseyi otoritesi altında görev yapacak, gönüllü ülkelerin askerlerinden oluşan bir uluslararası koalisyon” şeklinde kurulan ISAF, 11 Ağustos 2003'te NATO tarafından yönetilmeye başlandı. NATO, ISAF'ın yönetimini alarak, Afganistan'da temsil yetenekli bir hükümet ile barış ve istikrar oluşturulabilmesi için gerekli ortamı sağlama yükümlülüğüne girdi. İttifak, BM Güvenlik Konseyi kararı çerçevesinde bu hedeflere ulaşılıncaya kadar bölgedeki varlığını sürdüreceği teminatı verdi. ISAF, geçici Afgan yönetiminin ve BM birimlerinin çalışabilmeleri için Kabil ve çevresinde güvenliği sağlamak amacıyla görevlendirildi. Afganistan'ın güvenlik altyapılarının geliştirilmesi, güvenlik birimlerinin oluşturulması ve eğitilmesi, su şebekeleri, okullar ve sağlık merkezleri gibi temel altyapı düzenlemeleri alanlarında da destek sağlayan ISAF, çeşitli sivil ve askeri projelerde teknik yardım getiriyor. NATO Avrupa Kuvvetleri Komutanı (SACEUR) Amerikalı General James Jones komutasındaki ISAF, Kabil havaalanının korunması ve yönetilmesi, ülkedeki ağır silahların depolanması, seçimlerin düzenlenmesi ve seçmen kayıtları gibi alanlarda da rol oynuyor. ISAF, ana hatlarıyla, “Kabil Genel Karargahı”, “Kabil Çokuluslu Tugayı”, “Kabil Havaalanı Yönetimi” ve “İl İmar Timleri”nden oluşuyor. Son verilere göre, 6300 askerli ISAF'a, Portekiz hariç tüm NATO üyeleri katılımda bulunuyor. İttifak üyesi olmayan Arnavutluk, Azerbaycan, Hırvatistan, Finlandiya, İrlanda, Makedonya, Yeni Zelanda, İsveç ve İsviçre asker desteği sağlıyorlar.     BM Güvenlik Konseyi'nin etki ve yetki alanını genişletmeye karar verdiği NATO, ilk aşamada, Kunduz bölgesinde Almanlar tarafından oluşturulan İİT'nin yönetim ve sorumluluğunu devraldı. İttifak, İstanbul zirvesinde alacağı kararla, kuzey ve batı bölgelerinde yeni iiT'ler oluşturacak. Bunlar, ABD'nin, terörizmle mücadele operasyonu (Enduring Freedom) kapsamında, ülkenin çeşitli bölgelerinde varolan İİT'ler ile işbirliği ve paralellik çerçevesinde hizmet verecekler. Sivil ve askeri ekiplerden oluşan İİT'lerin amacı, Afganistan'ın çeşitli bölgelerinde insani yardım ve yeniden inşa çalışmaları ile siyasi istikrara destek sağlamak olarak belirleniyor.     KIŞKIRTICI UNSURLAR     NATO kaynakları, Afganistan'da güvenlik ortamının sağlanmasını ve seçimlerin yapılmasını engellemek isteyen “kışkırtıcı unsurlar” üzerinde dururken, ISAF'ın asker sayısının artırılmasının ve İİT'lerin bölgelere daha fazla yayılmasının sağlanmasının İstanbul zirvesinden en büyük beklenti olduğunu ifade ediyorlar. “İttifak'ın önemli bir dönemeçte bulunduğu, Afganistan'da gereken önlemlerin alınmaması halinde bugüne kadar yapılan yatırımların etkisiz hale gelebileceği” kaydediliyor. Afganistan'daki geçici yönetim, ISAF'daki asker sayısının acilen 10 bine çıkarılmasını istiyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!