Nâzım’sız 47 yıl
Güncelleme Tarihi:
Nerdun HACIOĞLU/MOSKOVA
Oluşturulma Tarihi: Haziran 04, 2010 00:00
Şair Nâzım Hikmet ölümünün 47. yılında anılıyor. Moskova’da mezarının başında yapılan törene Türkiye’nin Moskova Büyükelçisi Halil Akıncı da katılıp çiçek bıraktı.
TÜRK şiirinin büyük ismi Nâzım Hikmet Ran, ölümünün 47. yıldönümünde Moskova’da mezarı başında dostları tarafından anıldı. Novodeviçi mezarlığındaki törene şairin 300 kadar seveni katıldı. Rusya’da yerleşik Türk camiası, Rus-Türk İşadamları Birliği (RTİB) ile Türkiye’nin Moskova Büyükelçiliği tarafından organize edilen etkinlikte Nâzım Hikmet’in şiirleri okundu, kişiliği üzerine konuşmalar yapıldı ve özgürlük aşkını simgeleyen on adet beyaz güvercin gökyüzüne uçuruldu.
Törende günün önem ve anlamını belirten bir konuşma yapan Türkiye’nin Moskova Büyükelçisi Halil Akıncı, “Türkiye’de yattığı hapisten çıktıktan sonra 1951 yılında Stalin yönetimindeki Sovyetler Birliği’ne gelen Nâzım, burada da özlemini duyduğu adaletli düzenin kurulmadığının farkına vardı. Stalin’in yarattığı bürokrasiden içi daralan Nâzım Hikmet, her fırsatta onu da eleştirmeden geri kalmadı. Daha Stalin zamanında yazdığı “İvan İvanoviç var mıydı? Yok muydu?” tiyatro oyunu ancak Stalin’in ölümünden sonra Nikita Kruşçev döneminde sahneye konabildi. Dört beş defa sahne alan oyun ılımlı Kruşçev tarafından bile aşırı eleştirel bulunarak sahneden kaldırıldı. Nâzım’ın içini kurcalayan rejimin adı veya türü değildi. İnsanlık değerleri ve vicdan onun için her şeyin üzerindeydi. Nâzım, hayatının son saniyesine kadar halkların vicdanı olmaya devam etti” dedi.
Nâzım Hikmet’i anma etkinliği, akşam Edip Akbayram’ın Moskova’da verdiği konserle sürdü.
Kültür Bakanlığı’ndan Nâzım Hikmet kitabı
KÜLTÜR ve Turizm Bakanlığı bu yıl, Nâzım Hikmet’i anma etkinliklerine, “İstanbul Şairi Nâzım Hikmet, Hoş Geldin” adlı bir kitap yayımlayarak anlamlı bir katkı yaptı. Kültür ve Turizm Bakanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliğinden yapılan yazılı açıklamada, büyük Türk şairi Nâzım Hikmet’in, vefatının 47. yıl dönümünde, Türkiye’nin birçok ilinde toplantılar ve sanat etkinlikleriyle anıldığı belirtildi. Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, kitabın önsözünde şöyle yazdı:
“Nâzım Hikmet’in trajik yaşamına, uğradığı haksızlıklara, çektiği acılara ve hasrete karşın, eserlerindeki yurt sevgisi, halkına ve diline bağlılığı, onun sanatçı kişiliğinin ve ödünsüz savaşçı kimliğinin göstergesidir.”
Törende günün önem ve anlamını belirten bir konuşma yapan Türkiye’nin Moskova Büyükelçisi Halil Akıncı, “Türkiye’de yattığı hapisten çıktıktan sonra 1951 yılında Stalin yönetimindeki Sovyetler Birliği’ne gelen Nâzım, burada da özlemini duyduğu adaletli düzenin kurulmadığının farkına vardı. Stalin’in yarattığı bürokrasiden içi daralan Nâzım Hikmet, her fırsatta onu da eleştirmeden geri kalmadı. Daha Stalin zamanında yazdığı “İvan İvanoviç var mıydı? Yok muydu?” tiyatro oyunu ancak Stalin’in ölümünden sonra Nikita Kruşçev döneminde sahneye konabildi. Dört beş defa sahne alan oyun ılımlı Kruşçev tarafından bile aşırı eleştirel bulunarak sahneden kaldırıldı. Nâzım’ın içini kurcalayan rejimin adı veya türü değildi. İnsanlık değerleri ve vicdan onun için her şeyin üzerindeydi. Nâzım, hayatının son saniyesine kadar halkların vicdanı olmaya devam etti” dedi.
Nâzım Hikmet’i anma etkinliği, akşam Edip Akbayram’ın Moskova’da verdiği konserle sürdü.
Kültür Bakanlığı’ndan Nâzım Hikmet kitabı
KÜLTÜR ve Turizm Bakanlığı bu yıl, Nâzım Hikmet’i anma etkinliklerine, “İstanbul Şairi Nâzım Hikmet, Hoş Geldin” adlı bir kitap yayımlayarak anlamlı bir katkı yaptı. Kültür ve Turizm Bakanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliğinden yapılan yazılı açıklamada, büyük Türk şairi Nâzım Hikmet’in, vefatının 47. yıl dönümünde, Türkiye’nin birçok ilinde toplantılar ve sanat etkinlikleriyle anıldığı belirtildi. Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, kitabın önsözünde şöyle yazdı:
“Nâzım Hikmet’in trajik yaşamına, uğradığı haksızlıklara, çektiği acılara ve hasrete karşın, eserlerindeki yurt sevgisi, halkına ve diline bağlılığı, onun sanatçı kişiliğinin ve ödünsüz savaşçı kimliğinin göstergesidir.”