Mumyayı büyü zannettik korkup zindana kapattık

Güncelleme Tarihi:

Mumyayı büyü zannettik korkup zindana kapattık
Oluşturulma Tarihi: Kasım 13, 2003 00:00

Ä°stanbul'da, 1717 Mayıs'ında güvenlik kuvvetleri ülke dışına çıkartılmak istenen bir mumyaya el koydular. Yapılan soruÅŸturmada, mumyanın Ä°sveç Kralı'na hediye olarak gönderilmek üzere Fransa Kralı tarafından satın alındığı anlaşıldı.Ama mumyanın ‘‘büyülü’’ olduÄŸu dedikoduları yayılıp ‘‘devletin devamının mumyanın Ä°stanbul'da kalmasına baÄŸlı olduÄŸu’’ söylentileri çıkınca mumyaya el kondu ve bir sandık içerisinde Yedikule Zindanı'na kilitlendi.Ä°STANBUL, Lále Devri'nin baÅŸlamasından bir yıl önce, yani 1717'de, bir mumyanın yurtdışına kaçırılırken son anda yakalanması üzerine birbirine girmiÅŸti.Fransa Kralı'nın Ä°stanbul'da satın aldırıp ve Ä°sveç Kralı'na hediye etmek istediÄŸi mumyanın ülke dışına çıkarılmasının imparatorluÄŸun sonunu getireceÄŸinden korkan devlet, mumyayı Yedikule'ye hapsetmiÅŸ ve böylelikle bir feláketin önüne geçildiÄŸine inanılmıştı.Avrupa'da, Rönesans'tan itibaren, antik çaÄŸ eserlerine karşı bir ilgi uyanmış ve Ä°talya'da baÅŸlayan eski eser toplama merakı, daha sonra bütün kıt'aya yayılmış; papalar, krallar, prensler, kardinaller ve asiller bir taraftan eski eser toplarlarken, bir taraftan da yeni eserlerin bulunması için kazılar baÅŸlatmışlardı. Kralların zenginlik ve ihtiÅŸam ölçülerinden biri, artık koleksiyonlarında bulunan eski eserlerdi. Ama bu koleksiyonların zenginleÅŸmesinin önünde önemli bir engel vardı: Bu tür eserlerin en fazla miktarda bulunduÄŸu yer, Osmanlı topraklarıydı. Mezopotamya, Mısır ve Anadolu gibi insanlık tarihinin en eski uygarlıklarının kurulduÄŸu topraklar Osmanlı Devleti'ne aitti ama Osmanlılar'ın bu gibi antik çaÄŸ eserlerine karşı bir ilgileri yoktu.Ä°stanbul'a gelen Avrupalı elçiler, seyyahlar ve tüccarlar ülkedeki eski dönemlere ait eserleri incelerler, kitabeleri kopya ederler ve krokilerini çizerlerdi. Merkezdeki veya taÅŸradaki idarecilerle dostluk kuran ve şüpheli davranışları olmayan bu diplomatlar, antik çaÄŸdan kalma heykelleri, kitabeleri ve diÄŸer eserleri ülkelerine götürme imkánı bulurlardı. BaÅŸta Ä°ngiliz ve Fransızlar olmak üzere, Osmanlı Ä°mparatorluÄŸu ile iyi iliÅŸki içerisinde bulunan devletler, Türkler'in önem vermediÄŸi eski eserleri Ä°stanbul'da bulunan elçileri vasıtasıyla yavaÅŸ yavaÅŸ memleketlerine taşıdılar.18. yüzyıla gelindiÄŸinde, Avrupa'da yeni bir moda çıktı: Mumya toplama merakı... Eski çaÄŸlardan itibaren birçok uygarlıkta, cesetler bozulmamaları için mumyalanmışlardı. Mumyalama Ä°nkalar'dan Selçuklular'a kadar hemen her devirde yapılmıştı ama zirveye çıktığı uygarlık, eski Mısır idi.Avrupa'da mumya merakının baÅŸlamasından sonra, gözler yine bol sayıda mumyaya sahip olan Osmanlı Ä°mparatorluÄŸu'na çevrildi ve Ä°stanbul'da bu yüzden birçok tuhaf hadiseler yaÅŸandı. Bu hadiselerden birinden 18. asırda Ä°stanbul'da görev yapmış olan bir Ä°ngiliz diplomatın karısı olan Lady Montagu'nun 'Türkiye Mektupları' isimli kitabında ve Osmanlı Ä°mparatorluÄŸu'nun resmi tarihçisi Mehmed RaÅŸid'in 'Tarih-i Ráşid' adlı eserinde bahsediliyor ve Ä°stanbul'da yaÅŸanan son derece ilginç bir mumya macerası anlatılıyordu.Ä°stanbul'da Üçüncü Ahmed'in iktidarda olduÄŸu 1717 yılı Mayıs'ın sonlarında bir gece devriye gezen görevliler, Edirnekapı taraflarında şüpheli hareketlerde bulunan birkaç Avrupalı'ya rastladılar. Avrupalılar'ın araba içerisinde taşıdıkları beyaz bir sandık açıldı ve içerisinden bir kadın cesedi çıktı. Yakalanan kiÅŸiler Frazsız'dı ve sandıkta bulunanın cesed deÄŸil mumya olduÄŸunu, Fransa Kralı tarafından Ä°sveç Kralı'na hediye gönderilmek üzere sipariÅŸ edildiÄŸini söylediler.Durum, derhal sadrazamın vekili olan 'Ä°stanbul kaymakamı'na intikal etti ve bir soruÅŸturma baÅŸlatıldı.Mumya, Osmanlılar için bir deÄŸer ifade etmiyordu ama tam bu sırada Ä°stanbul'da bir dedikodu yayıldı. Fransa Kralı'nın Ä°sveç'e göndermek istediÄŸi 'kadın cesedi' tılsımlıydı ve imparatorluÄŸun devamı, bu mumyanın ülke dışına çıkmamasına baÄŸlıydı. Fransa ve Ä°sveç elçiliklerinin mumyayı alabilmek için yaptıkları bütün giriÅŸimler Osmanlı idarecilerini etkilemedi, bu giriÅŸimler aksine 'bir büyü ile karşı karşıya kalındığı' kanaatini doÄŸurdu. İçerisinde mumyanın bulunduÄŸu sandık mühürledi ve Yedikule Zindanı'na götürüldü. Mumyanın kaçırılmasına mani olunmuÅŸ ve dolayısıyla imparatorluÄŸun yıkılmasının önüne geçilmiÅŸti.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!