Monica, hep bir baba arıyordu

Güncelleme Tarihi:

Monica, hep bir baba arıyordu
Oluşturulma Tarihi: Şubat 16, 1998 00:00

Haberin Devamı

Başkan Clinton'ı istifanın eşiğine getiren skandalın kahramanı, Amerika'da en çok sözü edilen kişi oldu. Monica Lewinsky, Başkan Clinton'ın gerçekten sevgilisi miydi, değil miydi? Bu sorunun yanıtlanması için aradan zaman geçmesi gerekiyor. Peki, kimdir bu Monica Lewinsky? Beyaz Saray'da göreve başlamadan önce nasıl yaşamış, neler yapmıştı?

Monica Lewinsky, boşanmış bir ailenin bunalımlı çocuğuydu. Babası doktor Lewinsky, tanınmış bir kanser uzmanıydı. Anne Marcia Lewinsky ise bir yazar. Babası, evliliğini yürütmek için büyük çaba harcadı. Kızı Monica on dört yaşına gelinceye kadar bekledi. Ama bu evliliği daha fazla yürütmeye çalışmanın anlamsız olacağına karar verince, mahkemeye başvurdu. Monica'nın hayatı altüst olmuştu. Kendini yapayalnız ve güvensiz hissediyordu. Daha sonraki yıllarda babasının yokluğunu unutmak için olgun erkeklerle ilişki kurmak isteyecekti.

Boşanma davası sürerken Monica'nın annesi, kocasını ağır bir dille suçladı. Doktor Lewinsky'nin çocuklarını küçümsediğini, onlara kötü davrandığını iddia etti. Doktor Bernard Lewinsky ise bu suçlamaları kabul etmedi. Karısına ve çocuklarına asla kötü davranmadığını ileri sürdü. Fakat Marcia Lewinsky, mahkemeye iddialarını kabul ettirdi ve eski kocasından çocukların psikolojik tedavi görmeleri için ayda 760 dolar tazminat almayı başardı.

Monica, annesiyle babasının ayrılmasına çok üzülmüştü. Genç kız canının sıkıntısını unutmak için yiyeceklere saldırıyordu. Kısa sürede on beş kilo birden şişmanlamıştı. Dış görünüşe çok önem veren anne Marcia Lewinsky kızını zayıflatmak için bir sağlık çiftliğine gönderdi.

Seksi kıyafetler giyip ünlülerin gittikleri lokallerde görünmek, annenin en büyük tutkusuydu. Kız kardeşiyle birlikte sinema yıldızlarının uğrak yerlerinde boy gösteriyordu.

İLK AŞK

Bu arada Monica da fazla kilolarından kurtulmuş, çekici bir genç kız olmuştu. İlk aşkı, bir okul arkadaşıydı. Zengin bir doktorun oğlu olan Mark Streams, Monica'ya bir erkek tarafından sevilmenin ne demek olduğunu öğretti.

Monica, bir sevgiliyle yetinmek istemiyordu. Aynı zamanda Mark'ın ikiz kardeşiyle de ilgileniyordu. İkiz kardeşlerle ilişkisi hayli uzun sürdü. Stream kardeşler, şu sıralar Harvard Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde öğrenciler.

Monica, birdenbire dış görünüşüne çok fazla önem vermeye başlamıştı. Bir bakıma genç kız annesini taklit ediyordu. Anne kız, erkekleri etkilemek için ne yapacaklarını bilemiyorlardı. Anne, kızının Hollywood yıldızlarına benzemesi için elinden geleni yapıyordu. Onu Beverly Hills'in en tanınmış kuaförüne götürmüş, saç modelini değiştirtmişti. Genç kız yılda üç kez sağlık çiftliğine gidiyordu.

İÇE DÖNÜK

Monica'nın okul arkadaşları onun her zaman içine kapanık biri olduğunu söylediler. Genç kızın fazla arkadaşı yoktu. Gruplara girmek istemiyordu.Ancak genç kız, dürüst ve sözünün eri biri olarak tanınmıştı.Santa Monica Community Koleji’nde psikoloji öğrenimi gördükten sonra devlet memuru oldu. Beyaz Saray’da göreve başladığı zaman ise Başkan Bill Clinton'ın sadık bir gölgesi haline geldi. Genç kız, hep başkanın yanında olmak istiyordu. Yıllardır özlemini çektiği baba sevgisini başkanın ona vereceğini düşünmüştü. Her zaman babasının yerini alabilecek bir erkeğin arayışı içinde olmuştu. Başkan, tam onun aradığı kişiydi.

Beverly Hills Lisesi’nin eski öğretmenlerinden Andy Bleiler, Amerika’yı sarsan taciz davasında, yaptığı açıklamalarla herkesi şaşırttı. Öğretmen, geçen yıla kadar, Monica ile ilişkisinin sürdüğünü de sözlerine ekledi. Evli ve iki çocuk babası olan Andy Bleiler, genç kızın, Beyaz Saray'da çalışmaya başladıktan kısa bir süre sonra başkanla ilişkiye girdiğini anlattığını belirtti.

Monica, Washington'a gitmeden önce öğretmeniyle cinsel ilişkiye girmişti. Öğretmen ile öğrencisi arasındaki ilişki, telefonla ve mektuplarla da bir süre daha devam etti. Monica, eski sevgilisine, Bill Clinton ile yaşadıklarını büyük bir rahatlıkla anlatmıştı. Başkanın çalışma odasında onunla en az 20 kez oral seks yaptığını belirtmişti. Bleiler'in verdiği bilgiye göre Clinton bazen gece yarısı genç kızı telefonla arayıp onunla sohbet ediyordu. Bleiler, Monica uğruna karısını boşamayı hiçbir zaman düşünmemişti. Onun başkan ile ilişkiye girdiğini öğrendikten sonra ise aradan çekilmedi. Bleiler, Beyaz Saray'da Monica skandalı patlak verdikten sonra Monica'nın iddialarını doğrulamaya özen gösterdi. Onunla cinsel ilişkiye girdiğini ve başkan Clinton ile ilişkisi devam ederken ara sıra buluştuklarını sözlerine ekledi.






Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!