Milli egemenliğe karşı çıkmak irticadır

Güncelleme Tarihi:

Milli egemenliğe karşı çıkmak irticadır
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 23, 2010 00:00

TOBB Genel Kurulu’nda konuşan Başbakan Erdoğan Anayasa’da 28 yılın en kapsamlı değişikliğinin yapıldığını belirtti, “Son kararı millet verecek” dedi.

BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan, “Atatürk’ün ifadesiyle hakimiyet-i milliyeye karşı çıkmak irticadır. Yani milli egemenliğe karşı çıkmak irticadır. İrticanın tarifini kimse başka yere saptırmasın, işin aslı budur” dedi. 28 yıldır Türkiye’nin anayasayı tartıştığını vurgulayan Erdoğan, şunları söyledi: Biz her türlü riski göze aldık ve 22 Temmuz’da milletimizin bize verdiği emanetin hakkını yerine getirerek, anayasada 28 yılın en büyük, en kapsamlı değişikliğini gerçekleştirdik. ‘Yeniden bir anayasa yapalım’ dedik. Tamam yapalım da şurada, 27 maddelik bir değişiklik sürecinde nelerin yaşandığını gördük. Daha öncesinde başlattığımız girişimlerin nasıl önünün kesildiğini gördünüz. Tüm toplumun ittifak ettiği maddelerde bile muhalefetin nasıl ön kestiğini, ön kesmek için nasıl ittifak halinde çalıştığını gördünüz. Hatta oy kullanma kabinine milletvekillerinin gönderilmediğini gördünüz. Şimdi söz millette. Son sözü millet söyleyecek. Son kararı millet verecek, siz vereceksiniz.
Statükocu anlayış var
Anayasa değişikliği, şahsi çıkarlar için yapılmadı. Bir yanda dünyanın en büyük ekonomileri arasında yer alan, küresel krizde son derece başarılı bir performans göstererek dünyanın takdirini toplayan bir Türkiye var, diğer yanda açık dış politikasıyla bölgesel ve küresel meselelere ağırlığını koyan bir Türkiye var. Ama öte yanda bakıyorsunuz statükoyu korumak için darbe anayasasına sarılan, ‘istemezük’ diyen, ‘yaptırmayız’ diyen içe kapanmacı, statükocu bir anlayışı savunanlar var.
Halk idareye yön veriyor
Hiçbir demokrasi, antidemokratik yollarla inşa edilemez. Hiçbir hak, ulufe olarak millete sunulamaz. Dikkat ediniz bürokrasi, demokrasiye yön vermiyor, demokrasi, bürokrasiye yön veriyor. İdare halka değil, tam tersine halk idareye yön veriyor, mesele budur. Bunun sağlanmadığı, halk iradesinin, millet egemenliğinin tesis edilmediği, demokrasinin tüm kurallarıyla işlemediği bir ortamda elbette ekonomik bir kalkınmadan da söz edilemez. Siyasetle ekonomi arasında, demokrasiyle soframızdaki ekmek arasında, anayasa ile cebimizdeki gelir arasında bağlantı kuramayanlar, açık söylüyorum siyaset okuryazarı olmayanlardır. Darbe anayasasıyla antidemokratik yasalarla bürokratik oligarşiyle üstünlerin hukukunu tercih edenlerle Türkiye bugüne kadar bir yere varamadı. Darbe ile demokrasi olmaz, darbe ile demokrasi gelmez. Darbe anayasası ile Türkiye’nin daha yüksek demokrasi standartlarına erişmesi mümkün olamaz. ? Sadi ÖZDEMİR - Merve ERDİL / ANKARA
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!