Güncelleme Tarihi:
Hataylı 34 yaşındaki Gülcan ve 40 yaşındaki Mehmet Olğar çiftinin dünyada ender rastlanan ve sinir sistemindeki doğumsal bir hasar olan ‘Hallerman-Streiff’ hastalığına yakalanan kızları 7 yaşındaki Melek, adım adım ölüme yaklaşıyor. Doktorların “Tedavisi mümkün değil. 11 yaşına kadar yaşayabilir” dediği kızının büyümesini istemediğini söyleyen anne Gülcan Olğar çaresizce kızının ölümünü bekliyor.
Antakya'nın merkeze bağlı Dikmece Köyü'nde oturan, 18 yıllık evli, 4 çocuk sahibi Mehmet ve Gülcan Olğar çiftinin, en küçük çocuğu olan Melek'e 3 aylıkken ‘Hallerman-Streiff Sendromu’ teşhisi konuldu. Hastalığı nedeniyle 7 yaşında olmasına rağmen 2 yaşındaki çocuk gibi görünen Melek'in vücudu gelişmedi, gözleri yüzde 50 oranında görürken, dişleri çürüyüp, saçları çıkmaz hale geldi. Kızının doğum ağırlığının 1 kilogram olduğunu, 3 aylık oluncaya kadar normal gelişim gösterdiğini söyleyen anne Gülcan Olğar, “Doktorlar bu hastalığın ayrıntılarını anlattığında yıkıldım. Melek'imin boyunun uzamayacağını, yaşıtları gibi zeka düzeyine sahip olamayacağını, gözlerinin görmeyeceği, tedavisinin de mümkün olmadığını söylediler” dedi.
‘ÖLÜMÜNÜ BEKLEMEK ÇOK ACI’
Doktorların Melek'in 11 yaşına kadar yaşayabileceğini söylediğini dile getiren ev hanımı anne Gülcan Olğar, “Kızımın bu halde olması beni kahrediyor. Melek şu an 7 yaşında ve doktorların dediğine göre kızımla vakit geçirebileceğim sadece 4 yılım kaldı. Kanım, canım olan kızımın öleceği günü bilmek çok acı. Bu halde kalsın büyümesin, ama gözümün önünde olsun istiyorum. Melek'im asla 11 yaşına gelsin istemiyorum” diye konuştu. Melek'in kardeşleri 15 yaşındaki Ali, 13 yaşındaki Arzu ve 12 yaşında Alev de onu çok sevdiklerini ve büyümesini hiç istemediklerini anlattı.
Dermansız hastalığına rağmen etrafına gülücükler saçan küçük Melek ise anneannesinin kendisine hediye ettiği güverciniyle oynayarak günlerini geçiriyor. Kendi saçları olmadığı için oyuncak bebeğinin saçlarını tarayarak oyunlar oynuyor.
Uzmanlar, ‘Hallerman-Streiff’ sendromunun genetik bir rahatsızlık olduğunu, gelişen tıp imkanlarının bile bu hastalığa henüz çare bulamadığını söylüyor.