Mektubundan 4 mahkûmiyet çıktı

Güncelleme Tarihi:

Mektubundan 4 mahkûmiyet çıktı
Oluşturulma Tarihi: Mart 27, 2004 01:44

Sanık polislerin bir türlü bulunamaması nedeniyle sürüncemede kalan Hacettepe Üniversitesi öğrencisi Birtan Altunbaş'ın gözaltında işkenceyle öldürülmesiyle ilgili dava da böylece sonuçlandı.

Üniversite öğrencisi Birtan Altunbaş'ın gözaltında işkenceyle öldürülmesi davası dün sonuçlandı ve 4 polis 4 yıl 5 ay 10'ar gün hapse mahkûm edildi. ABD Dışişleri Bakanı Powell, meşlektaşı Abdullah Gül'e mektup yazarak polislerin cezalandırılmasını istemişti.

ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell'ın Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'e mektup yazarak, sanık polislerin cezalandırılmasını istediği davadan, 4 mahkûmiyet çıktı. Sanık polislerin bir türlü bulunamaması nedeniyle insan hakları kuruluşlarının gündeminden düşmeyen Hacettepe Üniversitesi öğrencisi Birtan Altunbaş'ın gözaltında işkenceyle öldürülmesi davası dün sonuçlandı. Mahkeme, 4 polis memurunu 4 yıl 5 ay 10'ar gün hapis cezasına çarptırırken, 4 polis memurunun beraatine karar verdi.

Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi, Altunbaş'ın 1991'de işkenceyle öldürülmesine ilişkin açılan ve 13 yıldır süren davayı dün karara bağladı. Duruşmaya sanık polislerden sadece Hasan Cavit Orhan katıldı. Mahkemeyi yabancı gözlemciler ve çok sayıda yabancı basın mensubu izledi.

DİRENÇ GÖSTERMİŞ

Powell'
ın mektubunda adı geçen ve tüm tebligatlara karşın, duruşmalara bir türlü getirilemeyen emekli Başkomiser İbrahim Dedeoğlu'nun avukatları, Altunbaş'ın ölümünün sadece cebir ve şiddet nedeniyle olmadığını söyledi. Altunbaş'ın yakalandığı sırada direnç gösterdiğini ve polislerin bu yüzden zor kullandığını öne süren avukatlar, Altunbaş'ın ölümüne sadece şiddetin değil, içinde bulunduğu açlık ve stres koşullarının da bulunduğunu iddia etti. Avukatlar, bu nedenle uygulanacak ceza miktarında indirime gidilerek cezanın paraya çevrilmesini istedi.

AVUKAT GÜLDÜRDÜ

Sanıklardan Hasan Cavit Orhan'ın avukatı Mehmet Emin Bağcı'nın, savunmasına, ‘‘İşkence bir insanlık suçudur’’ diyerek başlaması müdahil avukatların gülüşmelerine neden oldu. Bağcı'nın, ‘‘Müdahil avukatları ciddiyete davet ediyorum’’ uyarısı üzerine Mahkeme Başkanı Hakim Ziya Ünal, müdahil avukatları uyardı. Bağcı, Powell'ın mahkeme nedeniyle Türkiye'ye yazdığı mektubu sert bir dille eleştirirken, dış güçlerin yargı üzerinde baskı oluşturmak istediğini öne sürdü. Müvekkili Hasan Cavit Orhan'ın görevinin operasyonlara katılmak olduğunu söyleyen Bağcı, Altunbaş'ın gözaltına alındığı saatlerde 100. Yıl'da kurulan karakolda görevli olduğunu söyledi.

MANİSA DAVASI GİBİ

Sanıklardan Sadi Çaylı'nın avukatı Mehmet Ener de, davanın ‘Manisa Davası’na çevrilmek istendiğini söyledi. Mahkemenin adil bir karar vereceğine inandığını belirten Ener, ancak salonda yabancı gözlemcilerin bulunduğunu belirterek, ‘‘Susma hakkını kullanıyorum’’ dedi.

Sanık polislerden Hasan Cavit Orhan'ın da savunması alındı. Mahkeme tebligatlarının emniyet tarafından bir türlü ulaştırılamayarak davanın uzamasına neden olan sanık Orhan'a hákim Ziya Ünal'ın önce ikamet adresini sorması dikkat çekti. Orhan, sorgu ekibinde değil, operasyon ekibinde yer aldığını belirterek suçlamaları kabul etmedi.

YABANCILARA UYARI

Mahkeme heyeti ara verdiğinde, sanık avukatı Mehmet Emin Bağcı, izleyici bölümünde bulunan yabancı temsilcilerin yanına giderek, ‘‘Gidin elçilerinize söyleyin kendi işlerine baksınlar, bağımsız bir yargılama yapılıyor, neden baskı yapıyorsunuz’’ diye tepki gösterdi.

Hakim Ziya Ünal, o dönemde Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi'nde görevli polis Tansel Kayhan, Talip Taştan, Mehmet Kırkıcı ve Muammer Eti'nin beraatlerine karar verildiğini belirtti. Diğer sanıklar Hasan Cavit Orhan, İbrahim Dedeoğlu, Sadi Çaylı, ve Süleyman Sinkil ise ‘kastı aşan adam öldürmek’ suçundan 10'ar yıl hapis cezasına çarptırıldı. Ceza, failin tesbit edilememesi ve iyi hal nedeniyle 4 yıl 5 ay 10'ar güne indirildi.

Demokrasi ruhunu uygulamaya geçirin

DIŞİŞLERİ Bakanı Abdullah Gül'e şubat ayı ortalarında bir mektup gönderen ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell, insan hakları alanında Türkiye'de yapılan reformları överken, yasal değişikliklerin içerdiği demokratik ruhun uygulamada yer almadığına dikkat çekmişti. Bu kapsamda, 1991'de işkence sonucu ölen Hacettepe Üniversitesi öğrencisi Birtan Altunbaş davasını örnek gösteren Powell, sanık polislerin yargılanmasına başlanması gerektiğini söylemişti. Tebligatın o güne kadar yapılmaması nedeniyle, sanık polisler cezalandırılmadan davanın zamanaşımından düşmesinden endişe ettiğini belirten Powell, adaletin yerini bulması için hükümetin bir an önce harekete geçmesi çağrısında bulunmuştu.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!