Medyanın yüz karası

5 Ocak Çarşamba: Okmeydanı’nda N.T. isimli bir hemşire silah tehdidiyle tecavüze uğradı, parası gasp edildi.

8 Ocak Cumartesi : A.K. adında, sokaklarda yatıp kalkan bir berduş, robot resimle benzerliği sayesinde gözaltına alındı. Mağdure saldırı anında olduğu gibi, kibrit ışığında zanlıyı teşhis etti, adam tutuklandı.

İlk tepki Hürriyet’in editörlerinden Tarık Devrim’den geldi: Sadece mağdurun beyanıyla bir zanlı tutuklanamaz, hukuka aykırıdır, en azından bir tanık veya bir maddi delil gerekir.

Ben de ekledim: Acaba zanlıyı korumak maksadıyla veya fakirdir iki kap sıcak yemek yesin diye tutuklamış olmasın hâkim?

Öyle değil belli ki. Kamuoyunun (HAKLI) baskısı, biraz da A.K.nın (sokaklarda yatıp kalkan bir berduşmuş) kimsesizliği etkili oldu galiba.

11 Ocak Salı : Polis, A.K.dan alınan sperm ve kan örneklerinin, N.T.nin üzerinde bulunanlara uymadığını açıkladı.

*

BASIN BU HABERİ NASIL VERDİ? sorusuna cevap vermeden önce, bir küçük hatırlatma yapayım.

İnsanlar, suçları mahkemede kesinleşene kadar masumdur. Bu bir evrensel hukuk kuralıdır. Medya, çeşitli yaptırımlarla, bir suç isnat edilerek gözaltına alınan insanlardan ‘zanlı’ diye bahseder, adını açık yazmaz, fotoğrafını açık kullanmaz, kimliğini ve yerini belli edecek ayrıntılar vermez. Bu da basının bir evrensel kuralıdır.

Şimdi birlikte bakalım, acaba gazetelerimiz bu haberi nasıl verdi?

Tabii ki tecavüz haberi ve ertesi günler infial haliydi, herkes isyan etti. Sonra, cümbüş başladı...

A= 9 Ocak’ta tutuklanma haberi
B= 12 Ocak’ta DNA testleri olumsuz çıktı, haberi

Hürriyet:
A- Zanlı A.K. diye verdi, fotoğrafı yüzünü mozaikleyerek kullandı.
B- “DNA’lar tutmadı, asıl sapık dışarıda” başlığıyla, zanlı A.K. diye verdi, temsili resim kullandı.

Radikal:
A- A.Kerkenez diye fotoğrafsız verdi.
B- “Zanlının DNA’sı tutmadı” başlığıyla, yine fotoğrafsız, zanlı diyerek ancak dikkatsizlikten geçen sefer A.Kerkenez dediklerine bu kez Abdürrezzak K. diye iki seferde tam adını vererek.

Milliyet:
A- Zanlı Abdürrezzak Kerkenez diye açık verdi, fotoğrafını açık kullandı.
B- “Zanlının DNA’sı tutmadı” diye yine fotoğraflı, adı soyadı açık verdi.

Sabah:
A- Zanlı Abdürrezzak K. diye ve fotoğrafını açık açık kullandı.
B- Haberi hiç vermedi.

Akşam:
A- A.K. diye verdi ama fotoğrafını açık kullandı.
B- “Çakmak ışığı da yeterli olmadı” başlığıyla fotoğrafsız, A.K. diye verdi.

Cumhuriyet:
A- Tecavüz zanlısı Abdürrezzak K. dedi, fotoğrafsız kullandı.
B- Haberi hiç vermedi.

Türkiye :
A- “SAPIK” diye başlık attı, açık fotoğraf kullandı, adını Abdürrezzak K. diye verdi.
B- Haberi hiç vermedi.

HO Tercüman:
A- “SAPIK” diye başlık attı, açık fotoğraf kullandı, adını Abdürrezzak K. diye verdi.
B- Haberi hiç vermedi.

Vatan:
A- “SAPIK” diye başlık attı, Abdürrezzak Kerkenez diye açık yazdı, açık fotoğraf kullandı.
B- “Tecavüz zanlısının DNA örneği tutmadı” başlığıyla açık fotoğraflı kullandı, açık adını verdi ancak bu kez sapık, zanlı oluverdi.

Posta:
A- “SAPIK” diye başlık attı, Abdürrezzak Kerkenez diye açık yazdı, açık fotoğraf kullandı.
B- Haberi hiç vermedi.

DB Tercüman:
A- “İŞTE O SAPIK” diye okla gösterdi, Abdürrezzak Kerkenez diye açık yazdı, açık fotoğraf kullandı.
B- Haberi hiç vermedi.

Star:
A- “SAPIK” diye başlık attı, Abdürrezzak Kerkenez diye açık yazdı, açık fotoğraf kullandı.
B- (Yavuz hırsız misali, kabahati ve ‘sapık’ tanımlamasını hemşireye attı): “Hemşirenin sapık teşhisi doğru çıkmadı” başlığıyla verdi, bu kez fotoğrafsız ve Abdürrezzak K. diye...

*

Şimdi, bu A.K. kesin testler sonucunda belki de suçlu bulunacaktır. Yani “sapık tecavüzcü” olduğu anlaşılacak ve basınımızın namusu kısmen kurtulacaktır.

Böyle bile olsa... bu ayıp gazetelere yeter!

Hadi kanunlardan korkmuyoruz, kendi kendimize de sormuyor muyuz artık “YA ADAM MASUMSA” diye?

Ayrıca, suçlu bile olsa...