Medyadan – MUHTELİF ALINTILAR

Güncelleme Tarihi:

Medyadan – MUHTELİF ALINTILAR
Oluşturulma Tarihi: Şubat 19, 2006 19:46

Haberin Devamı

/images/100/0x0/55eac876f018fbb8f8966efa
BAŞBAKAN SEÇİME Mİ HAZIRLANIYOR? AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan, 'Bu iktidar Allah'tan başka kimseden korkmaz. Bunu bilmeleri lazım. Bizim iki hesabımız var. Bir halka, iki hakka. Biz bu hesabı vermenin muhasebesini yapıyoruz' dedi." (YANDA) www.acikgazete.com adresindeki AÇIK GAZETE'dendi...

 

*

 

DİPLUYANIKLAR!

 

Metehan (Demir) anlattı, Ankara’ya gelen bir misafir başbakanı ‘oyalamak’ için 40-45 dakika Başkent sokaklarında gezdirmişler. Adını vermiyor Metehan ama, Erdoğan’ın geç kalacağı ve saatinde misafirini ağırlayamayacağı anlaşılınca, protokol görevlileri böyle bir hile yapmış ve 5 dakikalık yolu 40 dakikaya çıkararak bir diplomatik rezaleti önlemişler.

Haberin Devamı

 

Metehan, Çiller’in başbakanlığı döneminde, aynı sebeple, Türkmenistan Başbakanı’nın ta Polatlı’ya kadar gittiğini de yazıyor. (Sabah, 13 şubat)

 

*

 

SEÇİM ANKETİ

 

Görmemiş olabilirsiniz, Vatan aynı anda üç ayrı şirket tarafından yapılan üç ayrı anketi yayımladı. Üçüncüsü farklı ve sağlıksız bir örneklemdi. Diğer ikisinin (kararsızlar partiler arasında eşit dağıtılırsa) sonucu şöyleydi:

 

       

 

 

Sonar

Konsensus

Ortalama

AKP

%

37,5

36,4

37,0

CHP

%

15,3

14,0

14,6

MHP

%

12,0

10,9

11,5

DYP

%

14,1

7,7

10,9

DTP

%

4,8

6,4

5,6

ANAP

%

4,7

5,5

5,1

GP

%

3,1

2,3

2,7

SP

%

1,6

2,3

1,9

Diğer

%

6,9

14,5

10,7

 

 

Ben, MHP ile DYP’nin henüz barajı aşabildiğine kâni değilim! Ayrıca Konsensus’ün % 13’ü aşan ‘diğer partiler’ kalemini de anlayabilmiş değilim... (Vatan, 14 şubat)

Haberin Devamı

 

*


NE YAPARSINIZ!

 

İnternette gezinen ‘Vatandaş dinleme adabı’ diyen iki kare fotoğraf hepimize geldi. Ama Mustafa Kemal Atatürk ile Recep Tayyip Erdoğan’ı kıyaslamak kimsenin içine sinmediği için, kullanan olmadı.

 

Ruhat Mengi hariç tabii ki...

 

Vatan, 14 şubat

 

*

 

BAŞBAKAN HUKUKTAN DA ANLAR!

 

Danıştay’ın türbanla ilgili son kararını Başbakan ‘hukukun asıl gayesi birey içindir’ diyerek eleştirdi. Böylece Danıştay’a hukukun ne olduğunu öğretmeye çalışan ilk eski topçu olarak tarihe geçti. (Hürriyetim, 14 şubat)

 

*

 

NE ABUK SABUK BİR MEMLEKETİZ!

 

AKP’li Amasya Belediyesi 14 Şubat Sevgililer Günü’nü gölgelemek için aklı sıra, ‘alternatif kutlama’ bulmuş bir tane. Bu tarihte Mehter Takımı eşliğinde ‘FETİH ŞENLİKLERİ’ düzenleniyor. (Birgün, 14 şubat)

Haberin Devamı

 

Neyi kutladıklarını biliyor musunuz?

 

Amasya’nın ... Selçuklular tarafından fethinin yıldönümü!

 

Tabii 14 şubat diye bir tarih bilinmiyor ama, bir yalan eksik, bir fazla, ne fark eder!

 

*

 

YERSE!

 

Başbakan müjde verdi: “IMF’ye olan 23,5 milyar dolar borcu, 14,7 milyara indirdik!”

 

Uzmanlar düzeltti: “Ödendi denen o 9 milyar dolar, yine IMF’den alınacak para...”

 

Tercüman, 15 şubat

 

*

 

Nazlı Ilıcak HAŞLANAN KURBAĞA MASALI başlıklı yazısında şöyle diyordu:

 

28 Şubat generalleri, İran'daki Humeyni devrimi korkusunu yüreklerinde taşıdıklarını, bir çiçek benzetmesiyle dile getirmişlerdi. Devrim sonrası dağıtılan Şah'ın ordusundan bazı subaylar, bizimkilere ‘Her gün bir çiçeğin büyüdüğünü fark edemeyeceğimiz gibi, İslâmcılığın yükselişini de İran'da göremedik; tedbirsiz yakalandık’ demişti.

Haberin Devamı

 

Sabah gazetesinde anıları yayınlanan, ‘28 Şubat'ın kara kutusu’ Tümgeneral Erol Özkasnak, aynı korkuyu, haşlanan kurbağa hikâyesiyle canlı tutmaya çalışıyor.

 

Orgeneral Doğu Aktulga'dan naklen: ‘Eğer bir kurbağayı kaynayan bir kazanın içine atarsan, can havliyle sıçrar ve kazanın dışına atlar. Hafif ateş üzerinde yavaş yavaş ısınan bir suyun içinde ise, başına ne geleceğini anlamadığı için hoşuna gider. Bir müddet sonra haşlanmaya başlayınca, kendini kazanın dışına atacak gücü kalmaz.’

 

Tabii ki 28 Şubat karşıtı ve öteki cephede yer aldığı için (türbanla Meclis’te yemin etmeye kalkarak Türkiye’nin başına dert açan Refah Partili Merve Kavakçı’nin hâmisiydi kendisi) Nazlı Ilıcak bu görüşe karşı çıkıyor ve diyor ki:

Haberin Devamı

 

Özkasnak'a göre, AK Parti Hükûmeti'nin nihai hedefi siyasal İslâm; bizler de yavaş yavaş haşlanan kurbağalara benziyoruz.” (Bugün, 15 şubat)

 

Benzeyer SİZLER değilsiniz Nazlı Hanım, sizler zaten şeriatçıları savunuyorsunuz, yani ateşi harlamakla görevlisiniz; kurbağaya benzeyen BİZLERİZ!

 

*

 

LAN’DA ÇİFTE STANDART

 

Adana-Yüreğir Milli Eğitim Müdürü Ali Bolat, bir lise müdürüne ‘Gel lan buraya!’ dediği için görevden alınmış. (Hürriyet, 16 şubat)

 

Demek ki ‘lan’ demek Milli Eğitim Müdürü seviyesinde suç ama Başbakan seviyesinde caiz!

 

*

 

ALLAHLIK!

 

TBMM’nin Kemal Unakıtan’ı yargılamadan kurtarma toplantısında, Maliye Bakanı ile CHP Genel Başkanı arasındaki diyalog:

 

Unakıtan: Senin Angora evin de tapusuz.

 

Baykal: Kooperatif bitmedi ki evin tapusu olsun.

 

Hürriyet, 16 şubat

 

*

 

AKP’NİN TRT’Sİ BÖYLE OLUR

 

TRT İstanbul Radyosu’nda ‘idrarlı büyü’ kavgası çıkmış. PU adlı korist bir kadının Türk Sanat Müziği sanatçılarına idrar ve pislikle büyü yaptığı iddiarı ortalığı karıştırmış. (Hürriyet, 17 şubat)

 

Sanatçının beyni olması gerekmez mi?

 

*

 

Hürriyet, haklı olarak ‘YILIN SİYASİ MİZAH BOMBASI’ diye verdi.

 

Yolsuzlukla Mücadele Derneği’nin Kurucu Başkanı eski milletvekili Tevfik Diker… Genç Parti’ye geçerek Cem Uzan’ın sağ kolu oldu! (Hürriyet, 17 şubat)


Türkiye’de hiçbir şeye şaşmam. Mazlumları savunacağım iddasıyla kurulan dernek, kadınları türbana sokmak için mücadele eder, insan haklarını koruyacağım diye kurulan dernek PKK katillerine kol kanat gerer… Tevfik Amcam da Türkiye’nin gördüğü en büyük yolsuzluk – dolandırıcılık davası sanıklarının safına geçmiş, çok mu?

 

*

 

ADALETİMİZ DE AYRI BİR GÜZELLİK:

 

Mahkeme, yargısı sırasında firar eden uyuşturucu kaçakçısı Nejat Daş’a … İYİ HALİNDEN DOLAYI ceza indirimi uyguladı! (Hürriyet, 17 şubat)

 

*

 

AKP’NIN AKIYLA SARISI…

 

2005 yılının başına kadar yumurtada KDV oranı % 8 iken, ‘işlenmiş’ yani likit yumurtada % 18 idi. 2006 yılı başında ise, Resmi Gazete’de yayımlanan tarifede bir değişiklikcik yapıldı, parantez içinde ‘likit ve pastörize olanlar dahil’ diye küçük bir not eklendi. (Sabah, 17 şubat)

 

Böylece likit ve pastörine yumurtanın tüketimi teşvik edilmiş oldu.

 

İki kere Meclis tarafından ‘aklanmış’ Maliye Bakanı Kemal Unakıtan ‘abi’nin oğlunun pastörize yumurta işine girişinin de tam bu tarihe rastlaması tabii ki TAMAMEN TESADÜF!

 

Allah korkusu vardır bunlarda, bunlar öyle yolsuzluk, hırsızlık yapmazlar, değil mi? Siz bunun için AK Partiye oy vermiştiniz!

 

(En komiği de başında baba Unakıtan’ın bulunduğu Maliye Bakanlığı’nın, bu indirimin ‘dar ve orta gelirli vatandaşları korumak’ için yapıldığı şeklindeki açıklaması. Tavuklar bile kıçıyla gülmüştür herhalde…)

 

*

 

AL BİR DÜRÜSTLÜK ÖRNEĞİ DAHA

 

Kapıkule Gümrüğü’ndeki rüşvet-yolsuzluk davasında adı geçen Akif Sayan, AKP’yi bakan Kürşat Tüzmen tarafından Hakkari Gümrük Başmüdürlüğü’ne tayin etti. (Milliyet, 17 şubat)

 

Eroin ve canlı hayvan kaçakçılığı konusunda da tecrübe edinsin diyedir!

 

*

 

BU KAFAYLA…

 

İstanbul-Sultanbeyli’de yaşayan Yıldırım ailesi aylık 380 lira gelirle ölmemeye çalışıyormuş. Sabah’ın nedense yaptığı bu habere göre, 150 lira kira ödüyor, kalan 230 lirayla da (günde 8 YTL bile etmez) üç çocuklarına bakmaya çalışıyorlarmış. (Sabah, 17 şubat)

 

Çünkü 32 yaşındaki Mustafa ile 26 yaşındaki Fatma Yıldırım, bu halde bile 3 çocuk yapmaktan geri kalmıyorlar maşallah. Sanki 6 yaşındaki Serpil’le 5 yaşındaki Semra’nın karnını doyurabildiler de, bir de 13 aylık Kadir’i yapmışlar…

 

Allah bilir ‘illa erkek olsun’ diyedir bu üçüncü… Eh, o zaman ‘çocuğu veren Allah rızkını da verir’ deyip, sürüneceksiniz bu kafayla!

 

*

 

UZAN

 

Dolandırıcılıktan aranan firari Hakan Uzan’ın son karısı Özlem Kızılkaya, sahibi olduğu emlak şirketi Adabank’tan aldığı kredileri geri ödemediği için mahkemelik olmuş. (Milliyet, 17 şubat)

 

Şu Uzan sülalesinin tek bir temiz işi çıksın, dişimi kıracağım!

 

*

 

SÖZDE GAZETECİLİK

 

Pek çok gazetede okudum aynı haberi, Güneş’te mesela başlığı “6 dil bilen çaycı” diyordu.

 

6 sene boyunca Edirne Ticaret ve Sanayi Odası’nda başkanvekilliğini yürüten 72 yaşındaki Sadık Aydınlık, aynı odada çaycılık yapıyormuş bugün. Bütün gazeteler (17 şubat) okula gitmeyen ama kendini yetiştiren, 6 dil bilen bu yaşlı göçmenin, bir zamanlar başkanvekili olduğu odanın çaycılığını yaptığını, haline şükredip gocunmadığını uzun uzun anlatıyor.

 

Bir Allah’ın kulu da başkanvekili olduğu Edirne Ticaret ve Sanayi Odası’nın çaycılığına kadar bu adamcağız nasıl, neden düşmüş bunu sormuyor, söylemiyor.

 

Bir tane bile gazeteci yok mu bu gazetelerde?

 

*

 

OTO-ÇUVAL

 

Hamas adlı terör örgütünün elebaşını Ankara’da ağırlayan AKP’nin imamları (1) Meşal hükümetin değil partinin davetiyle geldi (2) Türkiye Filistin ile İsrail arasında arabuluculuk ederse bölgede ağırlığı artar, diye kendini savundu.

 

Radikal’in Ankara Temsilcisi Murat Yetkin soruyordu: Tek taraflı arabuluculuk olur mu? diye. Öyle ya, İsrail tarafı yok ki işin içinde… (Radikal, 17 şubat)

 

Dışişleri bu açığı fark etti de, arabuluculuk değil, diye düzeltti ertesi gün…

 

İkinci yalanı da ertesi gün gazeteler vurguladı: HAMAS elebaşını Türkiye’ye AKP Hükümeti değil de, AKP adlı islamcı parti davet ettiyse eğer… otel masraflarını niye devlet ödedi? (Gazeteler, 18 şubat)

 

*

 

BOZACININ ŞAHİDİ…

 

İran’ın Ankara’daki Büyükelçisi Firuz Devletabani Recep Tayyip Erdoğan’ı çok beğeniyormuş, İran (nükleer) krizindeki politikasından memnunmuş “Türkiye’nin yakın tarihine (?) yaptığım incelemeye dayanarak Sayın Erdoğan’ın son 80 yıl içerisinde Türk halkına en çok saygıyı gösteren ve bu milletin haklarını korumak isteyen en iyi lider olduğunu söyleyebilirim” diyormuş. (Melih Aşık, Milliyet, 18 şubat)

 

Allah’ın mollası, aklı sıra ‘ATATÜRK’TEN DAHA İYİ BİR LİDER’ diyecek de dötü yemiyor.

 

Bu arada başbakanımız da Türk halkına olan saygısını ‘Al ananı git buradan!’ diyerek gösteriyor…

 

*

 

STAR’IN ATANMIŞ YÖNETİCİLERİ BU AY ZAM ALACAK GALİBA! J

 

Gazetenin bugünkü manşeti Hükümet’e yıkama yalamaya ayrılmış…

 

TATLI HAYAT

 

Hükümetin enflasyonla mücadeledeki başarısı 70 milyonun yüzünü güldürdü. Canavarın ateşi güşmeseydi bugün fiyatlar el yakacaktı. 2002 yılında 2 YTL olan şeker 7 YTL, ekmek ise 50 Ykr olacaktı.

 

Star, 18 şubat

 

*

 

İÇİNİZ RAHAT OLSUN, MUHALEFET HARIL HARIL ÇALIŞIYOR!

 

Anavatan Partisi Milletvekili Muhsin Koçyiğit, Meclis’te sordu:

 

İ.Ö. 1000 yıllarında Avrupa’ya yerleşen Etrüst kavmi acaba Türk kökenli miydi?

E önemli bir konu tabii ki… ayrıca cevap vermesi istenen Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç da bu konulara çok vakıftır! En azından Meclis’te istiareye yatıp cevap verebilir…

 

Hürriyet, 18 şubat

 

*

 

GAVURU CEZALANDIRMAK İÇİN KENDİNİ ÖLDÜRMEK…

       

Bu karikatür krizi vesilesiyle, İslam dünyasının… hadi kimseyi kızdırmayalım, ‘BİR TUHAF’ olduğunu cümle aleme göstermiş olduk.

 

Danimarka’da bir ırkçı gazete, Hz.Muhammed’e terbiyesizlik eden karikatürler yayınladı, radikal örgütlerin de gazıyla, birçok İslam ülkesinde insanlar sokaklara döküldü. Bir türlü yakamadıkları Danimarka yahut Fransa bayrağının üstünde tepişerek, tükürükler saçarak  kameralara yumruk sallayarak, bir takım çember sakallı, sarıklı, şalvarlı ve plastik terlikli kalabalıklar, Müslüman toplumlar hakkında batıya iyi bir fikir vermiş oldu…

 

Bu arada, işin ilginci, Trabzon’da vurulan ve hâlâ niye öldüğü anlaşılamayan papazı saymazsak… bu kadar kavga ve gürültüde, benim sayabildiğim kadarıyla 55-60 kişi öldü, yüzlercesi de yaralandı. En son Libya’dan 11 ölü, 55 yaralı haberi geldi. (Hürriyet, 18 şubat)

 

Gâvura kızıp kendi kendini öldürmek en hafifiyle ‘BİR TUHAF’ değil midir sizce de?

 

*

 

LÜTFEN BU SÖYLEDİĞİMİ BİR KENARA YAZIN

 

Hamas, dünyanın mahkûm ettiği bir terör örgütüdür. Türkiye Cumhuriyeti, yıllardır PKK’yı terör örgütleri listesine sokabilmek, faaliyetlerini batıda yasaklatabilmek için ‘İYİ TERÖR ÖRGÜTÜ – KÖTÜ TERÖR ÖRGÜTÜ YOKTUR / SENİN TERÖR ÖRGÜTÜN – BENİM TERÖR ÖRGÜTÜM YOKTUR’ diye partnerlerini ikna etmeye çalışıyor.

 

Belli ki Dışişleri bürokrasisi bir kere daha baypas edilerek, Hamas’ın elebaşı Halid Meşal, resmen Ankara’da ağırlandı. AKP tarafından. Hükümet, parti fark etmez… AB kızdı, ABD bozuldu filan… geçiniz. Ben, bu davetin en pratik sonucu hakkında bir iddiada bulunacağım.

 

İsrail, haklı olarak, bu işe bozuldu. Bir yetkilisi ‘Biz PKK elebaşını ağırlasak siz neler hissederdiniz?’ diye sitem etti. Bizimkiler de, hem konuyu değiştirmek hem zeytinyağ gibi üste çıkmak için ‘Bu benzetmeye çok bozulmuş’ ayaklarına yatıp gürültü ettiler.

 

Milliyet’in manşeti YAHUDİ LOBİSİ AYAĞA KALKTI diyordu. (18 şubat)

 

Çok yakında, şunun şurasında bir ay kadar sonra, Amerikan Kongresi’nin önüne bilmem kaçıncı kez ‘ERMENİ SOYKIRIM TASARISI’ gelecek.

 

İnşallah yanılırım diye bütün kalbimle dua ediyorum ama… (Yanılabilirim çünkü Yahudi lobisinin Ermeni tasarılarına karşı Türkiye’ye destek vermesinin tek sebebi, bize olan sevgileri veya menfaat ilişkileri değil; ‘soykırım’ tanımını Ermeniler’le paylaşmak istemiyorlar…) Yahudi lobisinin o zaman bize atacağı golü iyi seyredin!

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!