Maksat eğlence spor bahane

Güncelleme Tarihi:

Maksat eğlence spor bahane
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 17, 1999 00:00

Haberin Devamı

Fethiye, Hillside'da düzenlenen 2. Uluslararası Su Kayağı Yarışması yazı müjdeledi

Geçen sene olduğu gibi bu yıl da su kayağı yarışması Alarko-Hillside Kulüpleri bünyesinde gerçekleştirildi. Yarışmaya Belçika, Fransa, Almanya, Çek Cumhuriyeti, İsviçre, İngiltere, Hollanda, Avusturya, Rusya, ABD ve Türkiye'den 35 sporcu katıldı. Ama daha da önemlisi festival havasında geçen yarışmayı yaklaşık 1000 kişi izledi.

Su kayağı nasıl yapılır?

1900'lerin başında, ipe bağlı bir tahta olarak keşfedildi.

1972'de gösteri sporu olarak Olimpiyatlara dahil oldu.

1949'dan itibaren iki yılda bir Dünya Su Kayağı Şampiyonası gerçekleştiriliyor.

Lisanslı kayakçı olabilmek için IWSF’e bağlı 77 federasyondan birine

üye olmak gerekiyor.

Üç gün üç gece süren parti

Hillside'da eğlenceye ara verilmiyor. Sabah başlayan müzik gece yarısına kadar devam ediyor. Müziklere gelince Power FM'den direkt yayın halindeyiz...

Beach party tam bir panayır havasında. Işıklandırılmış denizde Stars of Florida şovunun ardından havai fişek gösterisi ise sıkı bir geceye atılan ilk adımlar. Her taraf cıvıcıvıl. Ama kuş seslerinden değil, 19-28 yaş arası gençlerden.

Boğaziçi Üniversitesi'nin istilası sonucu eğlence gerçek kimliğini buluyor. Paris Buddha Bar'dan sadece açılış için gelen DJ Claude Challe ‘‘rai'den seçmeler'' çalıyor. Challe'in kendi tarzı ise merak konusu oluyor: Bir Hintli gibi sarıp sarmalandığı kıyafetini, kösele sandaletleri tamamlıyor.

Yaz modasından seçmeler

Kızlar moda dergisinden fırlamış gibi. Ayaklarda Prada ayakkabılar, Moschino atletler, capri (kısa paça) pantolonlarıyla sürekli dans ediyorlar. Erkeklerin hepsi yanık.

Açık büfe yemek saatinde, enginar veya döner kokusu yerine parfümlere sarınıyoruz. Contradiction, Angeve Envy şişeleri aynı sırada boşaltılmış gibi. Ama arada hala Chane5 takıntılı olanlar yok değil.

Ojesiz dolaşan yok. Ayaklarda Chane18 popülaritesini koruyor. Ellerde ise ‘‘Türkün malı yerli malı'' ilkesi bozulmuyor. Mutlaka ve mutlaka Flormar 319.

Gece havanın serin olmasına rağmen sırtlarını açıkta bırakmakta tereddüt etmeyenler solariumdan nasiplerini aldıklarından iki gün içinde bronzluğu yakalıyorlar.

Erkekler Ralph Lauren'in 1999 yaz koleksiyonunun gönüllü tanıtımını yapıyor gibiler. Aksesuarlar ise sabit: Bir elinde Corona, bir elinde puro. Umurunda mı dünya?

Tutanağa geçenler!

Türkler artık eskisi kadar havuz meraklısı değil. Halkımız plaja inmiş.

Kağıt oyunları demode olmuş. O yüzden 51, pis yedili ve okey oynamaktan vazgeçin. Arada birkaç kişi hala tavla oynasa bile rağbet scrabble (kelime oyunu) ve çiziktir de.

Sezonun ilk büyük satışını anlaşıldığı kadarıyla Hotiç yapmış görünüyor: Tabanı mantar, İtalyan deniz terlikleri tüm kadınların ayağında.

Spor sonrası ve özellikle güneşlenirken bu yaz ne içeceğim sorunu Hillside'da çözülmüş. Herkesin elinde mutlaka meyveli soda Clearly Canadian var.

Sosyete playboyu olarak ünlenenler alkoile öğle saatlerinde buluşuyorlar. Havuzbaşında, 30 derece sıcaklıkta. Akşam üzerine doğru kafaları başkalaşıyor mu ne, "Alkolik hareket engellenemez" diye naralar atıyorlar.

Devlet Bakanı Fikret Ünlü'nün 10 yıaradan sonra yaptığı su kayağı denemesi oldukça ilgi topladı.

Hillside Beach Club, turizme vurulan darbeden pek de nasibini almamış gibi. Organizasyon mükemmel, yemekler leziz.

Erkek nüfusu patladı!

Aslında ‘‘Kim yoktu'' demek daha doğru olacak. Sadece sportmen amaçla orada bulunan yarışmacılar, Türkiye ve uluslararası federasyon başkan ve genesekreterleri, Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Fikret Ünlü, Muğla Valisi CemiSerhatlı, Turizm Bakanı Müsteşar Yardımcısı Hilmi Akar, Maldiv ve SenegaFahri Konsolosu Nihat Boytüzün ve diğerleri...

Diğerleri parantezini açarsak: Zafer Civelek, Pamir Demirtaş, Umut Elçioğlu, HayaDavran, Roksi Garih, MOS'un ortağı Sedat Kamaz, Boğaziçi Üniversitesi'nin neredeyse tüm öğrencileri ve haftasonunu fırsat bilip, soluğu burada alan İstanbullu'lar..

Banana George

Asıadı George Blair. 85 yaşında. ABD'de 18 çıplak ayak turnuvasına katılmış ve 15'inde madalya kazanmış. Dünyanın en yaşlı kayakçısı olarak Guinness Rekorlar Kitabı'na girmiş. Lakabının neden ‘‘Banana'' olduğuna gelince...

O bir sarı renk fanatiği. Gözlüklerinden, çizmelerine, papyonundan pantolonuna hatta tokyolarına kadar her şeyi sarı.



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!