Mafya kazandı biz kaybettik

Güncelleme Tarihi:

Mafya kazandı biz kaybettik
Oluşturulma Tarihi: Eylül 04, 2000 00:00

Serdar DEVRIM
Haberin Devamı

Bir zamanların süper savcısı Ferdinando Imposimato kitaplaştırdığı anılarında dedi ki...

‘Biz kaybettik, mafya kazandı!’ Sokaktaki bir vatandaş söylese bile insanın tüylerini diken diken edecek bu sözlerin sahibi eski bir süper-savcı. 1972-1986 yılları arasında İtalyan mafyasıyla savaş yürüten Ferdinando Imposimato ‘İtalya’da bir savcı' adlı kitabında ‘Devlet’in ve temiz toplumun yenildiğini, globalleşmeyle daha da güçlenen mafyanın savaşı kazandığını' itiraf ediyor.

İtalyan savcıdan beklenmedik itiraf

‘Mafya çok karmaşık ve gelişmiş bir sistem oluşturdu. En iyi maliye ve hukuk danışmanları mafyaya çalışıyor. Kanuni iş nerede biter, kanunsuzluk nerede başlar, belli değil. Zaten küreselleşme ve vergi cennetleri de mafyaya hizmet ediyor’.

Mafyanın 385 bin askeri var

İtalya'da 30 bin ‘Sözünün eri’

Rusya'da 50 bin ‘Kanun hırsızı’

Türkiye'de 10 bin ‘Kabadayı’

ABD'de 20 bin ‘Mafiosi’

G.Amerika'da 25 bin ‘Kartel üyesi’

Çin'de 200 bin ‘İnisiye’

Japonya'da 50 bin ‘Yakuza’

Özetle dünyada 385 bin kişilik bir çekirdek kadroya sahip olan mafya, ayrıca birkaç yüz bin yardımcı kullanmaktadır ve milyonlarca aile için ‘ekmek kapısı’dır.

İNANILMAZ RAKAMLAR

Mafyanın cirosu Türkiye milli gelirinin 5 katı

Suç örgütlerinin toplam cirosu:

1 trilyon dolar (618 katrilyon yani Türkiye'nin milli gelirinin 5 katı; dünya otomobil şirketlerinin 2 yıllık cirosu kadar)

Uyuşturucu ticaretinin cirosu:

300 milyar dolar (185 katrilyon yani Türkiye'nin 1.5 yıllık milli geliri)

Piyasada dolaşan kanundışı para:

150 milyar dolar (93 katrilyon bu rakama ‘aklanmış kara para’ dahil değildir.) (Mukayese için bir örnek : Körfez ülkelerinin 1974-1999 yılı arasında petrol ciroları 400 milyar dolardır.)

BİR zamanların süper-savcısı Ferdinando Imposimato yayınladığı anı kitabında insanın kanını donduran bir sonuca varıyor: ‘Evet, biz kaybettik, mafya kazandı ve İtalya’ya pax mafiosa'yı kabul ettirdi'.

1972-1986 yılları arasında mafyaya karşı savaşan ve kardeşinin öldürülmesi üzerine pes eden Imposimato ‘İtalya’da bir savcı' adlı kitabında ‘Ben canlı kurtuldum ama nice dostlarım, meslektaşlarım, Savcı Occorso, Falcone, Borsellino, General Dalla Chiasa katledildi’ diyor.

MAFYA AFFETMEZ

Imposimato kitabında ‘Mafya kindardır, diyor, asla unutmaz ve affetmez’. Mafya o kadar kindar ve acımasızdır ki, çok sıkı korunan Imposimato'yu öldüremeyince, 1983 yılında küçük kardeşi Franco'yu gözünü kırpmadan katletmişti.

Ve ‘gözünü budaktan sakınmayan, tuttuğunu koparan’ süper-savcı, o günden sonra yelkenleri suya indirmişti.

Gerçi kardeşinin katilleri yakalandı ve çok ağır cezalara çarptırıldı ama Imposimato iflah olmadı bir daha. ‘Mafyanın o dönemde işlediği cinayetlerin en korkuncu, en adisiydi bu, diyor kitabında, bir savcıyı katletmekten de vahim: savcıyı yıkmak için kardeşini öldürtmek!’

HERŞEYİ GÖREN MAFYA

Imposimato kitabında mafyaya karşı devletin ve toplumun aczini anlatırken, ‘Suç sendikası’ Cosa Nostra'ya bir ölçüde ‘hayranlığını’a da ağzından kaçırıyor.

‘Mafya herşeyi bilir, herşeyi görür’ diyor. İşte bir örnek:

‘Mafyayla mücadeleyle görevlendirdim. Çok gizli bir şekilde Sicilya’ya, Palermo kentine gittim. Tebdili kıyafet bir kahveye oturup, bir expresso söyledim. Hesabı istediğimde garson ‘Müsaadenizle bu da bizim ikramımız olsun, Savcı bey. Palermo’ya hoş geldiniz!' dedi'. Küçük bir hikaye belki ama mafyanın gücünü çok iyi anlatıyor.

ALDO MORO'YU POLİS BİLİYORDU

Imposimato, ‘İtalya’da bir savcı' adlı anılarında, baktığı bütün dosyaları teker teker ele alıyor.

Bu arada, 1978 yılında resmi kayıtlara göre Kızıl Tugaylar tarafından kaçırılan ve öldürülen Aldo Moro hakkında da çarpıcı açıklamalarda bulunuyor.

Süper-savcının iddiasına göre Aldo Moro’nun ortadan kaldırılmasında herkesin menfaati vardı. Moro komploya kurban gitti. Kendi partisi, Hıristiyan Demokratlar ve polis de en az Kızıl Tugaylar kadar suçlu. Polis, Moro'nun kaçırılacağını biliyordu. Tedbir almadı. Kaçırıldıktan sonra da bulmaya çalışmadı.'

Imposimato, mafyanın en iyi ekmek kapılarından birini kapattı, ‘fidye için adam kaçırma’ oyununu bozdu (Zaten kaçırılanlar hemen öldürülüyor, ama mafya fidye istemeyi sürdürüyordu.) ve 1986 yılına kadar fırtına gibi esti.

Kendini ‘dokunulmaz’ zanneden Babaların Babası Coppola'ya cepheden saldırmaktan bile çekinmedi.

7 BAŞLI EJDERHA

Süper-savcı mafyayla Vatikan arasındaki finansal işbirliğini ortaya çıkardı. Sindona ve Calvi gibi ‘karanlık’ bankacıların Monsignor Marcinkus ile bağlantısını belgeledi.

‘Aileler’e öldürücü darbeler indirdi. Ama kendi ifadesiyle ‘Cosa Nostra yedi başlı bir ejderha’ idi. Öldür öldür bitmiyordu.

Imposimato'dan aktaralım:

BÜTÜN İHALELER MAFYANIN

‘Evet, mafya kazandı. Pax mafiosa kazandı. İtalya’da mafya, Babaların Babası Bernardo Provenzano yönetiminde müthiş güçlü. Ve devlet bu durumu kabullenmiş halde. Provenzano çok zeki ama acımasız bir katil. Politikacılarla çok iyi ilişkiler içinde. 40 yıldır Palermo'da yaşıyor ama şimdiye kadar yüzünü gören yok. Zaten kimse de onu tutuklamaya kalkmadı...'

Süper-savcı anlatmayı sürdürüyor:

‘Bütün devlet ihalelerini mafya dağıtır. Mesela Milano-Napoli hızlı treni ihalesi Cosa Nostra tarafından saptırıldı. Bir kitapta bunu anlattım ama kimsede çık yok. Kimse mafyadan bahsetmiyor. Mafyadan maddi destek alan basın da susuyor.’

KÜRESELLEŞME ŞAMPİYONU

Mafyanın (önemli bölümü uyuşturucudan gelen) kara parayı nasıl akladığını, nasıl ‘kanuni’ işlere aktardığını da anlatıyor.

‘Mafya çok karmaşık ve gelişmiş bir sistem oluşturdu. En iyi maliye ve hukuk danışmanları mafyaya çalışıyor. Kanuni iş nerede biter, kanunsuzluk nerede başlar, belli değil. Zaten küreselleşme ve vergi cennetleri de mafyaya hizmet ediyor’.

Her ne kadar ‘Avrupa çapında savcılar ve polis dayanışmasıyla bu iş çözülür’ dese de kitabının özünün özü dehşet verici:

‘Evet, biz kaybettik, mafya kazandı ve İtalya’ya pax mafiosa'yı kabul ettirdi'.

Imposimato Ağca’yı da araştırmıştı

Eski Roma başsavcısı. 1972-1986 döneminde mafyayla mücadele etti. Mehmet Ali Ağca'nın ilk duruşmasında ön araştırma çalışmaları yaptı. Küresel mafyanın devletle ilişkilerini ortaya attı ama kanıtlayamadı. İtalyan Adalet Bakanlığı tarafından pasif göreve alındı. Anti-konformist görüşleri sesebiyle meslektaşları tarafından sevilmedi. Savcılık görevinden istifa ederek siyasete atıldı. Komünist partiden senatör oldu. İkinci kez seçilemeyince avukatlık bürosu açtı. Ağca'ya avukatlık önerdi ancak maddi gelir sağlayamayacağını anlayınca önerisini geri aldı. Vatikan'da bir memur olan Ercole Orlandi ailesinin küçük kızı Emanuela'nın 23 Haziran 1983'te kaçırılması ile ilgili olarak bir araştırma yaptığını söyleyerek, genç kızın yaşadığını ve Türkiye'de olabileceği görüşünü ortaya attı ama kanıtlayamadı. Sağcı Nas ve Solcu Kızıl Tugaylar terör örgütleri ile ilgili araştırmaları vardır.

Mafyanın gücü nereden geliyor?

Mafya ‘organize suç’ olarak tarif edilmektedir. Dünyada çeşitli adlar alan mafya örgütlerinin 4 ortak özelliği vardır:

1) Mükemmel organizasyon

(Örnek olarak, en ünlü Çin Triadı olan 14K merkezi bir örgüt ve katı bir hiyerarşi tarafından yönetilir. Başkanın adı ‘Erjerha’nın başı'dır. İdari ve mali yardımcısına ‘Beyaz kağıttan yelpaze’ denilir. Güvenlik ve ‘sessizlik’ sorumlusunun adı ‘kızıl değnek’, iletişim sorumlusunun kodu ‘Hasır sandalet’tir. Personel şefi ‘Tütsü ustası’ da binlerce üyeyi yönetir. Çin mafyası ‘tekris ettiği’ üyelere bir kuralı defalarca hatırlatır: Üyeler Triad'dan 2 şekilde ayrılabilirler, tabii ölümle veya öldürülerek.)

2) Şirketleşme

(Mafya piyasalara çok iyi uyum sağlar, stratejisini talebe göre belirler; hatta gerektiğinde - büyük uluslararası şirketler gibi - kendi pazarını kendi yaratır. Örnek olarak 1995 yılında kokain tüketilmeyen Pakistan'da kokain talebi yaratılmış, ve 1997 yılında 2 milyar dolarlık satış yapılmıştır. Mafya pazara da çok iyi uyum sağlar. Çin mafyası, müşterileri Aids'ten korkuyor diye, şırınga edilen uyuşturucu yerine buruna çekilen uyuşturucu işine girdi.)

3) Şiddetten önce rüşvet

(Mafya şiddetten çok rüşvete başvurur. En güçlü mafyalar rüşvetin yaygın olduğu ülkelerde türemiştir. Mafya genellikle bulunduğu ülkenin devletiyle çatışmadan kaçınır, devlete sızmayı ve memurları satın almayı tercih eder. Milli gelirin yarısının mafyanın elinde olduğu Rusya gibi bazı ülkelerde devleti bile ele geçirir. Kolombiya'da Medellin Karteli devlete ‘bize af çıkarın, ülkenin dış borcunu biz ödeyelim’ diye önermişti.)

4) Enternasyonalizm

(Organize suç devletlerüstüdür, tam anlamıyla uluslararası çalışır. Çeşitli mafyalar sürekli veya geçici işbirliğine gider. İspanya uyuşturucu pazarını Kolombiya ve İtalyan mafyaları paylaşır. Kolombiya mafyası Japon uyuşturucu pazarına Tokyolu fahişelere kokain sattırarak sızmıştı.)

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!