M.ŞERİF KİNO'NUN DON KİŞOT SERGİSİ Cervantes'in 'Don

Güncelleme Tarihi:

M.ŞERİF KİNONUN DON KİŞOT SERGİSİ Cervantesin Don
Oluşturulma Tarihi: Haziran 27, 1998 00:00

M.ŞERİF KİNO'NUN DON KİŞOT SERGİSİ Cervantes'in 'Don Kişot' adlı eserini ilham kaynağı olarak alan, bu kimliği kendi evrensel diliyle bütünleştiren bir ressam, M. Şerif Kino. Sanatçı son çalışmalarında 'Don Kişot'u yeniden yorumlamakla kalmıyor, onun günümüze yansıyan yüzünü kontrast renklerin o irkilten armonilerini kullanarak betimliyor. 1987-1992 Marmara Üniversitesi Prof. Dr. Nüzhet Kutluğ atölyesinden mezun olan ve son sergisi İstanbul Çatı Sanat Galerisi'nde süren Kino bakın neler diyor:Don Kişot'un sizde yarattığı imge nedir?- Bence hem dönemin koşullarında hem de şimdilerde tüm insanlarda olması gereken, Don Kişot'da olandı. Aslında Don Kişot evrenseli oynuyordu. Mızrağına ve kalkanına rağmen hiçbir insana saldırmadı; çünkü onları savunmak için savaşıyordu. Kafasındaki ikilemlerin kendi tarafında hep insan vardı. Yeldeğirmenleri ise yaratılan sübjektif ikilemin diğer tarafıydı. İnsana inanırdı o... Çünkü dürüst bir insandı. Denilebilir ki inanmakla, dürüst olmanın ne alakası var? Bunun nedeni, inanmak denen olgunun en çok çocuklarda olduğu farzedilirse ve de çocukların dürüst olduğu da kabul edilirse bunu sadece Aristo mantığı ile açıklayıp geçiştirmek kolaycılık olur bence...Don Kişot'un düşünce ve eylemlerinin gerçekten uzak olması, somut anlamdan uzaklaşarak ekpresyonist tarzda resim yolu ile ifade edilmesi zor değil mi? Çünkü ortada önceden kurgulanan olgular var. Zor olan şey bir olgudan ya da nesneden soyuta ulaşmak değil; kurguyu soyutlamaktır resimde...- Bu sorunsalı biraz açmak gerek. Evet Cervantes bağlamında Don Kişot'a yöneltilen en şiddetli eleştiri Reel'i görememesi olmuştur. Ancak böyle bir eleştirinin altında, bakmakta olan insanın algılaması yatar. 'Gerçekçi ol imkansızı yarat' sözüne yöneltilen eleştiri de bu yöndedir. Bu, çakışan bir paralelliktir. Gördüğüm yanlışlık bakmakla görmek arasındaki derin farklılığın algılanamamasıdır. Bence Don Kişot reeli göremiyor demek esasta görememenin ta kendisidir. Çünkü Don Kişot'un koşullarında reel yoktur zaten. Onun gerçeği, duyumsama ve olması gerekeni kurgulayıp onun peşinden gitmektir.Hayali olguların peşinden koşmak normalde insanı hayattan uzaklaştırmaz mı?- Bu soruyu Don Kişot'un başından geçen bir olayla ilişkilendirmek istiyorum; Bir gün Don Kişot Sanço Pansa'ya 'Şu mektubumu sevgilime götürür müsün?' der. Sanço Pansa: ' Efendim anladım ama şu bahsettiğiniz sevgili hayali değil miydi?' diye sorar. Don Kişot son sözünü söyler: 'Değil mi ki seviyoruz...'Diyarbakır'da İnternet CafeDiyarbakır'ın en farklı ortamlarından biri, ‘‘İnternet Cafe’’. Yenişehir semtindeki bu küçük ama büyük işler yapan kafe hergün yüzlerce gencin akınına uğruyor. Renkli ışıklarla zenginleştirilmiş dekorasyonu, şık barı, yemyeşil bahçesiyle müşterilerinin ilgisini çeken kafe, bilgisayar hizmeti de sunuyor. Zaten adını da buradan almış. Bilgisayarlardan değil de televizyon izlemekten hoşlanan Diyarbakırlılar için de en uygun yerlerden biri İnternet Cafe. Barın tam üstünde yanyana dizili dört televizyon duruyor. Bu kafenin, içeri girdikten kısa süre sonra, başta dekoru olmak üzere kendine has özellikleri bulunduğunu hemen keşfedeceksiniz. İnternet çalışanları çok ucuza mal olan bu dekorun Dicle Üniversitesi Eğitim Fakültesi Resim-İş Bölümü öğrencileri tarafından yapıldığını söylüyorlar. Akşamları daha renkli geçiyor. Gençler gitar çalıyor, şarkı söylüyor. Hatta dans edenler de oluyor. Kafenin sahibi Tayfur Kaya, Diyarbakır'da böyle bir yere rakip olmadığı konusunda iddialı. Kaya'ya göre burada herşey çok farlı. ‘‘Haftada üç gün canlı müzik dinletisi sunuyoruz. Sadece gitar çalınıyor. Alkollü içecekler dışında herşey var bizde..’’İnternet tel: 0 412 229 01 21. Temmuz'da neler var?Oteller, pastaneler, kafeler, sosyal kulüpler, sinemalar, tiyatrolar, kültür merkezleri, havayolu acentaları, güzellik merkezleri gibi ‘‘beklenen’’ yerlerde okunmak üzere iki ayda bir yayınlanan ve haziran-temmuz sayısı piyasada olan ‘‘Beklerken’’ dergisi, sayfalarında kültür sanat etkinliklerine de geniş yer veriyor. 10 bin bekleme noktasında 12 milyon okuyucuya ulaşmayı hedefleyen dergide, haziran gibi temmuz ayında da hangi konserleri izleyebileceğinizi, hangi filmlerin vizyona gireceğini öğrenebilirsiniz. Dergi Paris, Zürih, Ankara, İzmir ve İstanbul'da dağıtıyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!