Leğenli vurgun

Güncelleme Tarihi:

Leğenli vurgun
Oluşturulma Tarihi: Şubat 16, 2009 00:00

Ankara’da, Karayolları ihalelerinde yolsuzluk yapan bürokratlar da dahil 63 kişilik çetenin telefon konuşmaları, kullanılan akıl almaz yöntemleri gözler önüne serdi. İddianameye giren bir telefon konuşmasında çete lideri, numunelerin ihale şartnamesine ’uydurulması’ için, "Bir çamaşır leğenine koyup güzelce yıkayın" talimatı veriyor. ’Resmen olmayan bir ocaktan’ gelen numune için aranan Karayolları yetkilisi ise şu cevabı veriyor: "Olsun canım, sorun değil."

KARAYOLLARI ihalelerinde yolsuzluk yapmaktan yargılanan 63 kişilik çetenin devleti soymak için akıl almaz yöntemlere başvurdukları ortaya çıktı. Kamu görevlilerini otellerde ağırlayıp hediyelere boğan çetenin, yol yapım ihalesinde kullanılacak hammadde için bile sahtecilik yaptırdığı belirlendi. Cumhuriyet Savcısı Hüseyin Kocabey tarafından hazırlanan iddianamede, çetenin faaliyetleri aktarıldı. İddianameye göre, akılalmaz yolsuzluk yöntemi şöyle uygulandı:

Rapor verecek isim belli

Kartal Yol Yapı inşaat firması yöneticisi ve örgüt kurucusu Hüseyin Köseoğlu, ihale şartnamesine uygun malzemenin kontrolünden önce, şirket çalışanı Piri Civelek isimli şüpheliyi aradı. Çete lideri Köseoğlu, şirket çalışanı Civelek’e, Dümrek Taşocağı’ndan temin ettikleri numuneleri leğene koyup güzelce yıkamaları talimatı verdi. Köseoğlu, leğende yıkanan numunelerin üzerine de ’Kartal Yol Yapı Oğlakçı Bazalt Taşocağından alınan malzeme’ diye yazılmasını, Dümrek diye yazılmamasını istedi. Çete lideri Köseoğlu, daha sonra görevli Mehmet Durmuş’un gelip bu malzemeye rapor düzenleyeceğini söyledi.

’Orası resmi ocak değil’

Cumhuriyet Savcısı Kocabey’in iddianamesine göre, çetenin faaliyetlerinin devamı şöyle: "Kartal Yol Yapı çalışanı ve örgüt mensubu Mevlüt Çetinkaya, Karayolları’nda görevli Galip Temiz’i aradı. Temiz’e, yine Karayolları’nda görevli Bekir Sandalcı’nın kendisini arayıp program yapmasını söylediğini belirten Çetinkaya, "Yalnız şöyle bir olay var; resmi olarak o ocak gözükmüyor ki" dedi.

’Olsun canım, sorun değil’

Bu sözler üzerine Galip Temiz de, "Önemli değil canım. Numuneyi alsın, en azından numuneyi görsün. Sanki Dümrek’ten giden bir malzemeyi tekrar denetliyormuş olsun" yanıtı verdi. Daha sonra Mevlüt Çetinkaya’nın, Bekir Sandalcı ve Mehmet Durmuş’u arayarak resmi olarak denetim yapılıp numune alınması gereken taşocağına yönlendirdi belirlendi. Böylece kamu görevlilerinin, şartnamede belirtilen nitelikte olmadığı halde, sahip olduğundan bahisle değerlendirmeye bilerek alıp ihaleye fesat karıştırdıkları anlaşıldı.

Babasının evini döşetti

Savcı Kocabey’in iddianamesi, şöyle tamamlandı: "Şüphelilerden Paşa Civelek ve Hüseyin Köseoğlu’nun söz konusu ihalede, ihale komisyon üyesi Birol Demir’in ihale mevzuatına göre gizli kalması gereken bilgileri Kartal Yol Yapı firması yetkililerine bildirmesi ve yardımı karşılığı Konya’da oturan babası İbrahim Demir’e buzdolabı, çamaşır makinesi, fırın istediği; bunun üzerine şüphelilerin, Ulus semtindeki işyerinden 3 bin YTL karşılığı satın alınan, beyaz eşyayı Birol Demir’in babasına ait Konya’daki adrese teslim edildiği; ödemenin Paşa Civelek’e ait kredi kartı yapıldığı belirlenmiştir. Bu yolla şüpheliler Paşa Civelek ve Hüseyin Köseoğlu’nun kamu görevlisi olan Birol Demir’e menfaat temin etmek suretiyle rüşvet verdikleri anlaşılmıştır."

Biri ’hediye’ çamaşır makinesini beğenmedi

İDDİANAMEYE konan deliller arasında, çeteyle ilgili dinlemeler de yer aldı. Bu dinlemelere takılan bir konuşmada, babasının evine çamaşır makinesi isteyen bürokratla, şirket yetkilisi satıcı arasında ilginç diyalog geçti:

Satıcı H.: Çift su girişli, altı kilo, sekiz yüz devir.

Bürokrat N.A.: Yok, o istediklerinden olsun.

Satıcı H.: Altı bin seksen dört diye makine üretimden çıkmıyor. Çift su girişli de o yüzden dedim. Altı bin seksen üç var; onun yeni modeli, yani senin alacağın makineden daha sağlam, diyebilirim.

Bürokrat N.A.: Bi sorayım da. Ters insanlar başkasına alıyoruz.

Satıcı H.: Sor bakalım. Çok mu ters insanlar. Tamam onu bulucaz o zaman. Kim bu çeyizlik midir ne?

Bürokrat N.A.: Hı bu hediye alınıyor, özellikle bu olsun diyor, başkası olmaz diyor.

Satıcı H.: O makineye bakiim ben, tamam.

Bürokrat N.A.: Tamam oldu...
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!