Küstaha fırça

Güncelleme Tarihi:

Küstaha fırça
Oluşturulma Tarihi: Ekim 01, 1999 00:00

Haberin Devamı

Rum kuklası Senatör'ü Ecevit ve Cem perişan etti

Başbakan Bülent Ecevit ve Dışişleri Bakanı İsmail Cem, Senato'yu ziyaretleri esnasında ABD'li bir senatöre Kıbrıs konusunda unutamayacağı bir ders verdiler. Kıbrıs'la ilgili ısrarlı sorularıyla Türk heyetinin canını sıkan ve üstü kapalı olarak şantaj yapan Demokrat Parti Senatörü Joseph Biden'e Başbakan Ecevit, ‘‘Kıbrıs meselesi 1974'te bitmiştir. Bunu son kez söylüyorum. Bilmem anlatabildim mi’’ diye sert çıktı. Başbakan Ecevit başkanlığında bakanlar ve milletvekillerinden oluşan Türk heyeti, önceki gün Amerikan Senatosu ve Temsilciler Meclisi'nin Dış İlişkiler Komitelerini ziyaret etti. Ecevit ve beraberindekilerin ABD Senatosu Dış İlişkiler Komitesi'nde yaptıkları görüşme esnasında Rum lobisine yakınlığı ile tanınan Senatör Biden, nezaket kurallarını aşarak Türk tarafını sıkıştırmayı hedefleyen sözler söyledi.

BUZ GİBİ SÖZLER

Biden'in, ‘‘Siz ABD'ye muhtaçsınız ancak ABD'nin Türkiye'ye ihtiyacı yok. Kredi ihtiyacınızın da olduğunu biliyorum. Kıbrıs sorununu çözün, istenenleri yerine getirin, size yardımcı olalım. Aksi takdirde hiçbir yere varamazsınız’’ şeklindeki sözleri biranda salonda buz gibi bir hava estirdi. Bunun üzerine Başbakan Ecevit, büyük bir nezaketle ABD'li senatöre Türk politikasını ve Ankara'nın haklılığını anlattı. Biden, Ecevit'in konuşmasına aldırmayarak tekrar söz aldı ve bu kez de, ‘‘Denktaş'ın inadından vazgeçmesini sağlayın. Sorunu yaratan odur. Siz Kıbrıs meselesi çözüldü mü diyorsunuz?’’ diye sordu.

VARAMAZSAK VARAMAYIZ

Senatör Biden'in tansiyonu iyice yükseltmesi üzerine bu kez Dışişleri Bakanı İsmail Cem söz alarak, son dönemde gerçekleştirdiği en sert konuşmalardan birini yaptı ve şunları söyledi: ‘‘Hiçbir yere varamazsak varamayız. Biz buraya kimseye avuç açmaya gelmedik. Taviz verelim bir şey koparalım peşinde değiliz. ABD ve Türkiye iki yakın müttefiktir. Ancak hassasiyetimiz olan konuları maksatlı olarak başka yönlere çekmek kabul edilemez. Şunu iyi bilin ki senatör, Kıbrıs'ta iki ayrı devlet vardır. Hiçbir dış baskı bizim sesimizi ve görüşümüzü değiştiremez. Kıbrıs meselesi 1974'te sona ermiştir, akan kan durmuştur.’’ Cem'in bu sert cevabından sonra salonda tüm gözlerin üzerine çevrildiği Senatör Biden Rum tarafının bir sözcüsü gibi tekrar söz alıp aynı görüşlerini tekrarladı.

KIBRIS 1974'TE BİTMİŞTİR

Toplantının son ermesi sonrasında Türk heyeti dışarı çıkarken, bu kez Biden yanına ABD'de Rum lobisinin en önemli isimlerinden Yunan asıllı Demokrat Senatör Paul Sarbanes'i alarak Başbakan Ecevit'in yanına gitti. Biden bir kez daha ‘‘Sayın Başbakan, Kıbrıs meselesi çözüldü mü demek istiyorsunuz? Ben bunu çok iyi anlayamadım’’ deyince, Başbakan ABD'li senatöre dönerek sert bir ses tonuyla şu cevabı verdi: ‘‘Evet sayın Senatör. Siz de çok iyi anladınız. Kıbrıs meselesi 1974'te bitmiştir. Bunu size tekrar ve son kez söylüyorum. Bilmem anlatabildim mi?’’

AĞZINIZA SAĞLIK

Senato'daki gergin görüşmenin ardından Blair House'de dinlenmeye çekilen Türk heyetinde, Başbakan Ecevit ile Dışişleri Bakanı Cem arasında ilginç bir diyalog geçti. Cem, Ecevit'e, ‘‘Efendim umarım sizin yanınızda yapmış olduğum bu sert konuşmadan rahatsızlık duymamışsınızdır’’ dedi. Başbakan Ecevit'te bunun üzerine Cem'e ‘‘Hayır, hayır. Çok iyi yanıt verdiniz. Ağzınıza sağlık’’ diye cevap verdi.

Senatör:

ABD'ye muhtaçsınız. Kıbrıs'ı çözün, yardımcı olalım.

Cem:

Kıbrıs'ta bir yere varamazsak varamayız. Avuç açmaya gelmedik.

Ecevit:

Kıbrıs meselesi 1974'te bitmiştir. Anladınız mı sayın Senatör.

Sıcak karşılama

Rum lobilerine çalışan Demokrat Parti Senatörü Joseph Bidene inat, Amerika Birleşik Devletleri Senatosu Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Jesse Helms, Başbakan Bülent Ecevit'le birlikte Kongre'ye gelen Rahşan Ecevit'i çok sıcak bir şekilde karşıladı. Rahşan Hanım'la tokalaşan Senatör Jesse Helms, Türk heyetiyle büyük bir içtenlikle sohbet etti.

‘771713’e ret

BAŞKAN Bill Clinton'ın Beyaz Saray'da Başbakan Bülent Ecevit'e ‘‘demokratikleşmede iyi adımlar atıyorsunuz’’ demesinden bir gün sonra, ABD Yönetimi, Türk Hava Kuvvetleri'nin, bazılarını Amerikan uçaklarının Türk topraklarına attığı patlamayan bombalar ve sakat bırakan mayınların temizlenmesi amacıyla istediği temizleme tüfeklerinin ihracını ‘‘insan hakları kaygılarıyla’’ geri çevirdi. Türk Hava Kuvvetleri, ‘‘Countermine Rifle’’ diye bilinen M82A1 tipi tüfeklerden 40 adet satın almak için ABD'nin Barrett Şirketi'ne 27 Temmuz 1999 günü sipariş vermişti. Amaç, bazılarını Kuzey Gözlem operasyonlarına katılan Amerikan uçaklarının yanlışlıkla attığı patlamayan bombalar ile mayınların temizlenmesi ve OHAL Bölgesi ve Kuzey Irak'ta yaşayan halkın bu tehlikelerden korunması olarak belirtilmişti. Türkiye'nin tamamen insani amaçlı olan bu talebi, ‘‘771713’’ numaralı bir dosya ile sunulmuştu. Hürriyet, 29 Eylül'e kadar ABD Dışişleri Bakanlığı İnsan hakları Masası'nda bekletilen dosyanın, ‘‘Türkiye'de insan hakları konusundaki endişeler nedeniyle onaylanmasının ABD'nin dış politika çıkarlarıyla çelişeceği gerekçesiyle’’ geri çevrildiğini öğrendi.

HAKSIZ AMBARGO

Böylece, ABD Yönetimi, Başbakan Ecevit'in Washington ve New York'u kapsayan gezisi devam ederken, ‘‘dost ve müttefik ülke’’ olarak nitelediği Türkiye'nin insani amaçlarla talep ettiği bir alımı ‘‘haksız bir ambargo’’ uygulayarak ve ‘‘ikinci kez’’ reddetmiş oldu. Amerikan firmalarının, bazı silah satışları için ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan ihraç izni almaları gerekiyor. Türk Hava Kuvvetleri'nin ilk talebi de, 7.5 ay sümen altında beklemede tutulduktan sonra 25 Haziran 1999'da reddedilmişti. Başbakan Ecevit, 28 Eylül günü Başkan Clinton ile Beyaz Saray'da iki saati aşkın bir süre görüşmüştü. Clinton, Ecevit Hükümeti'nin demokratikleşme ve insan hakları alanında gerçekleştirdiği ilerlemelerden duyduğu memnunluğu ifade etmiş ve ‘‘yeni adımlarla bu olumlu yolda devam’’ demişti. Söz konusu tüfekler, insan hayatına zarar vermeyecek şekilde uzaktan atılarak bomba ve mayınları imha edebiliyor.

Yüzbaşı Jerry'den inanılmaz deprem hatırası

Başbakan Ecevit'in ABD gezisi devam ederken Başkent Washington'da Türk depremzedelere yardım amacıyla bir gece düzenlendi. ABD'li senatör Ted Kennedy'nin bizzat katıldığı, Türk ve Amerikan politika ve iş dünyasının önemli isimlerini biraraya getiren gecede, 500 bin dolara yakın para toplandı. Sahibi Türk olan ‘‘Cities’’ isimli barda yapılan gecede Senatör Kennedy, 1000 Dolar bağışta bulundu. Gecenin en yüksek yardımı ise ABD'li bir silah şirketinden 200 bin dolarla geldi. ‘‘Cities Bar’’daki geceye deprem kurtarma çalışmalarında önemli rol oynayan Amerikan ‘‘Fair Fax’’ timinin başkanı da geldi. Fair Fax Başkanı Yüzbaşı Jerry Roussillon, gördüğü ilgi karşısında oldukça duygulu anlar yaşadı. Roussilon Türkiye'deki bir anısını yaşlı gözlerle şöyle anlattı: ‘‘İzmit'te bir enkazın başına gittik. Bir adam ısrarla karısının yaşadığını ve sesini duyduğunu söylüyordu. Elimizdeki cihazlar ve köpeklerle enkazı dinledik. Fakat ses yoktu. Ancak adam ısrarlıydı. Bunun üzerine enkaza girdik. Altı saat süren çalışma sonucunda en gelişmiş cihazların bile duyamdığı sesi duyduğu söyleyen adamın haklı olduğunu gördük ve karısını kurtardık.’’

Türk tezini anlattı

Başbakan Bülent Ecevit, Senato Dış İlişkiler Komitesi'ndeki toplantıda yaptığı konuşmada Kıbrıs'a ilişkin Türk tezini anlattı. Ecevit'in konuşması sırasında Meclis Başkanvekili Murat Sökmenoğlu, Milletvekilleri Tayyibe Gülek, Ahmet Özal ve Ali Coşkun da hazır bulundular.

Grossman'ın Kıbrıs oyunu

ABD'nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Alfred Moses'in gelecek hafta bölgeye yapacağı gezinin kısa bir süre için beklemeye alınmasının, ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Marc Grossman tarafından kurgulandığı öğrenildi. Konuyla yakından ilgili bir kaynak, ‘‘Eski Ankara Büyükelçisi olan Grossman, Ecevit Washington'da iken tarafların son derece farklı olan yaklaşımlarının daha da belirginleştiğinin kamuoyuna yansımasını istemedi ve bu planı geliştirdi’’ dedi.



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!