Kurtulmuş'un istifasından izlenimler

Güncelleme Tarihi:

Kurtulmuşun istifasından izlenimler
Oluşturulma Tarihi: Ekim 01, 2010 12:45

Tarihi bir gün. Saadet Partisi’nin önündeyim. Genel Başkan Numan Kurtulmuş’un gelmesini bekliyoruz. Onlarca araba dizilmiş partinin önüne. Bir de seçim otobüsü. Genç, yaşlı bir grup partili doldurmuş partinin bahçesini, bir kısmı da bahçe dışında…

Haberin Devamı

Gelmesine dakikalar var. Tarihi açıklamaya ise yarım saat. Katılımın azlığı dikkatimizi çekiyor önce. Bir de kadınların sayısı.  On ya da on beş kadın en fazla…

Sık sık ‘başbakan Numan’ sloganları atıyorlar… Derken arabası geliyor… Bu sloganlar ve sevgi gösterileri arasında son kez giriyor Saadet Partisi Genel Merkezi’ne.

VEDA DEĞİL, ÖNSÖZ

10.55’te geliyor konuşacağı kürsünün önüne. Alkışlar, ıslıklar, ‘Başbakan Numan’ sloganları çınlatıyor etrafı... Önce kendisine yapılanları sıralıyor; hiçbir kin duygusu yaratmaksızın. Burada kalamayacağının nedenlerini sıraladıktan sonra bunun bir ‘veda’ konuşması değil; yeni bir başlangıcın ‘önsözü’ olduğunu vurguluyor.

HERKESE HAKKINI HELAL ETTİ

Herkesten ‘hakkını helal etmesini’ isterken; “Bana ve aileme bu komployu yaşatanlar da dahil, ‘ben de herkese hakkımı helal ediyorum” diyor inceden…

Haberin Devamı

Konuşmayı büyük bir dikkatle dinliyorlar. Genel başkanlarının sakinliği onlara da sirayet etmiş. Kırgınlar, belki kızgınlar ama yüzlerine, dillerine yansıyan bu değil: Sakinlik, huzur. Yaşları epeyce geçkin olanların verdikleri destek ise daha da şaşırtıyor beni… Umut. Hiç kaybetmemişler sanki. Yeni oluşumda da Kurtulmuş’un yanında olacaklarını, ölünceye kadar arkasında olduklarını haykırıyorlar.

Bu kadar tartışmalı bir sürecin ardından ‘gitmek zorunda’ kalsalar da öfkesizlikleri, şaşırtıyor… Kurtulmuş ile birlikte onlar da helal ediyorlar haklarını herkese….

“Sizden bir şey rica ediyorum: Benimle birlikte ayrılacaklar, yanınıza bir kalem bile almamanızı istiyorum” diyor Numan Kurtulmuş. Bir kalem bile!

BORÇLARI GÖTÜRECEKLER…

Genel Başkan Yardımcısı Teoman Rıza Güneri’ye soruyorum: Bir kalem bile almayacağınıza göre, kasada ne kadar para bırakıyorsunuz?

Güneri gülerek yanıtlıyor:

“Malı mülkü bırakıyoruz; kasadaki parayı ise bilmiyorum. Ama bütün borçları yanımızda götürüyoruz.”

Borcu götürmek nasıl bir şey olsa gerek, diye soruyorum.

“Kongre sürecinde genel merkez olarak çok miktarda harcama yaptık, bazı yerlere borçlarımız var. İşte o borçları biz üstleneceğiz. Yani partide bizden sonra gelenlere borç bırakmıyoruz” diye açıklıyor sözlerini.

Haberin Devamı

DUVAR DİBİNDELER

Kurtulmuş’un konuşması sırasında kadınları arıyor gözlerim. Kadınlar… Nerelerdeler?  Evet görüyorum onları... Cami duvarının dibindeler. Adeta gizlenmişler. Üzgünler.

“Çocuklarının mama parasını gönderenler de haklarını helal etsinler” cümlesiyle duygusal anlar yaşıyorlar…

GÖZYAŞI İSTEMEDİLER

Ama sayıları çok az… Konuşma biter bitmez gidiyorum bir tanesinin yanına… Neden bu kadar azsınız, diye soruyorum…

“Kadınları çağırmadılar.”

“Çağırmadılar çünkü duygusal bir an yaşansın istemediler.”

“Canımız yanıyor, canımızı acıtan bir basın toplantısı bu. O nedenle istemediler bizi” diyor güçlükle… Gözlerinin içine bakıyorum; evet kırgın ama asla öfkeli değil!

Haberin Devamı

KOCATEPE’DE CUMA NAMAZI

Erkekler, Kocatepe Camiinde kılacakları Cuma namazı için ayrılıyorlar partiden. Yeni partinin ismini, yeni genel merkezi ve yol haritasını belirlemek içinse namazdan sonra buluşmak üzere sözleşiyorlar.

Teoman Rıza Güneri, küçük bir yer tuttuklarını ve bundan sonrasına ilişkin çalışmaları burada yapacaklarını belirtiyor. Genel merkezin yerinin ise bu küçük ofiste belirleneceğini söylüyor.

Saadet dönemi kapansa da yeni başlangıcın heyecanı ve huzuruyla ayrılıyor yanımızdan.

ERBAKAN'DAN FARKLI CAMİDE CUMA NAMAZI

Bu arada Necmettin Erbakan’ın uzun yıllardan bu yana ilk kez Cuma namazını SP Genel Merkezi’nin bitişiğindeki Hamidiye Cami’nde değil Hacıbayram Cami’nde kılması dikkat çekti.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!