Konuşamıyordu şimdi şarkı söylüyor

Macy Gray'in albümü 'On How Life Is' 2 ay rötarla Türkiye'de

İnanması zor, ama gerçek! İki aydır İngiltere listelerini sarsan Macy Gray, bir zamanlar arkadaşları sesine güldüğü için konuşmaktan bile çekinen bir çocuktu. O günlerden söz ederken ‘‘Küçükken, çok komik bir sesim vardı’’ diyor açık yüreklilikle: ‘‘Ne zaman konuşsam, çocuklar benimle alay ederlerdi. Ben de sustum. Herkes utangaç olduğumu sanıyordu ama ben aslında sesime güvenemiyordum. Birgün şarkı söyleyebileceğim asla aklıma gelmezdi...’’

Billy Hollyday, Betty Davis, Nina Simone ve Tina Turner gibi efsane şarkıcıları andıran ses rengiyle bir anda parlayan Macy Gray, Ohio doğumlu. Müziksever bir aileden geliyor. Çocukluğunun James Brown, Steve Wonder, Aretha Franklin ve Patti LaBelle dinleyerek geçtiğini söylüyor. İlk zamanlar kendini hip-hop'a yakın hissediyor. Yatılı okuduğu lise yıllarında ise rock ilgisini çekiyor.

Ama sevdiği müziği dinleyemediğini anlatıyor: ‘‘Kendi radyom yoktu. Yatakhanede ne dinliyorlarsa ben onu dinlemek zorundaydım. Bu yüzden her tür müziğe açık olarak yetiştim.’’ Ailesinin teşvikiyle klasik piyano dersleri alıyor bir yandan...

ŞANSI, STÜDYODA DÖNDÜ

Macy, üniversitede sinema okumak için Los Angeles'e taşınıyor. Orada birkaç müzisyen arkadaş ediniyor. Bir gün, şarkı sözü yazmalarını rica ediyorlar ondan. O da yazıyor. Sözünü yazdığı bir şarkının kaydına sıra geldiğinde esas şarkıcı stüdyoya gelmiyor. Macy'den söylemesini rica ediyorlar gene.

İşte söyleyiş o söyleyiş. Bütün kayıtlar Macy'yle yapılıyor. Caz grubunun lideri, Macy'yi dinliyor ve solistlik teklif ediyor: ‘‘Adamın aklını kaçırdığını sandım. İyi para veriyorlardı, kabul ettim. Bir saat caz standartları ve Sinatra şarkılarını söyleyip 100 dolar alıyordum.’’ Los Angeles'de bir otelde başlıyor grupla beraber sahneye çıkmaya.

Bir süre sonra çevrede adı konuşulmaya başlıyor: ‘‘Beni dinlemek için geldiğini söyleyen bütün insanların yalan söylediğini düşünüyordum. Hala konuşmaktan aciz olduğum günleri düşünüyordum çünkü. Ne zaman Los Angeles'da sürekli iş bulduk, işte o an işin ciddiye bindiğini anladım.’’

Macy Gray, Epic Plak Şirketi için ilk defa 1998 Nisanı'nda giriyor stüdyoya. O yılın haziranında prodüktor Andrew Slater ile albüm kaydına başlıyor. Piyanist Jeremy Ruzumna, gitarcı Arrik Marshall va Blackbird McKnight, perküsyoncu Lenny Castro ve Matt Chamberlain'la kendi şarkılarının yanısıra Darryl Swann'ın yazdıklarını kaydetti.

Şarkı sözlerininin çoğu Macy'ye ait. Ve hepsi hayatıyla ilgili. Büyük laflar etmeyi sevmediğini, yaşadıklarını anlattığını söylüyor: ‘‘Bu albüm, başıma gelen ve bana ilham veren olaylardan kesitler aslında. Albümün ismi ‘Hayata Dair' yani benim hayatıma dair. Bütün dünya adına konuşmuyorum, zaten büyük mesajlarım da yok. Albüm, şimdiye kadar nerelerden geçtiğime dair, umarım insanlara da bu geçer.’’