Kız Kulesi'nde beş çayı

Güncelleme Tarihi:

Kız Kulesinde beş çayı
Oluşturulma Tarihi: Mart 13, 1998 00:00

Haberin Devamı

İstanbul'un tarihi simgelerinden Kız Kulesi, turizme açılıyor. Kız Kulesi, içinde kafeterya, satış birimleri ve çok amaçlı salonlarının yer alacağı, kentin tüm güzelliklerinin dürbünlerle seyredilebileceği bir mekan haline dönüştürülecek.

Bazı sivil toplum örgütlerinin muhalefetine rağmen, tarihi Kız Kulesi, turizme açılıyor. Hamoğlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Hamoğlu, yap-işlet-devret modeliyle 49 yıllığına kiraladıkları tarihi Kız Kulesi'nin özel sektöre devredilmesini engellemek amacıyla bazı çevreci kuruluşların mahkemeye başvurduklarını, ama mahkemelerin ‘‘ret’’ kararı verdiğini açıkladı.

ÇEVREYE ETKİSİ

Turizm Bakanlığı'ndan kiralanan Kız Kulesi'nde bir basın toplantısı düzenleyen Hamoğlu, 1995 yılında alınan ön izne, lehlerine verilen mahkeme kararını ekleyerek belediyeden restorasyon ruhsatını aldıklarını açıkladı. Hamoğlu, 1 yıl içinde, Kız Kulesi'ni Boğaz'ın en görkemli eseri haline dönüştüreceklerini belirtti. Hamoğlu, Kız Kulesi'ni dünya turizminin gözbebeği olarak niteledi. Hamoğlu, toplam 9 katı ve 300 metrekare kapalı alanı olan Kız Kulesi'ni şu anki harabe halinden kurtarmak için 2.5 milyon dolar ayırdıklarını belirtti.

Kız Kulesi'ni 1943 yılında yapılan ve tarihi gravürleri kapatan yanlış restorasyondan kurtaracaklarını anlatan mimar Mehmet Alper ise kusursuz olmak için çok çalıştıklarını söyledi. Halen önerilere açık olduğunu söyleyen Mehmet Alper, İTÜ'nün hazırladığı 400 sayfalık çevre etki değerlendirmesi (ÇED) raporuyla çevreye hiçbir zarar vermeyeceğini, kurulacak arıtma sistemiyle atık suların arındırıldıktan sonra denize verileceğini açıkladı. 9 katlı Kız Kulesi'nin içinde, catering yöntemiyle hızlı hizmet verecek 90 metrekarelik 1 kafeterya, Türk kahvesi ve nargile köşeleri, açık teras, müzisyen köşeleri, 50 metrekarelik sergilerin açılabileceği 1 salon, kitap, broşür, kartpostal, küpe, anahtarlık, heykel, gravür, yüzük, hatıra pulu gibi hediyelik eşyaların satılacağı bölümler yer alacak.

Ahmet Hamoğlu, Kız Kulesi'ne tüm dünyanın hayran kalacağını söyledi. Hamoğlu, ‘‘Bu, yatırım değildir. Biz şirket olarak Kız Kulesi'nden kesinlikle kâr beklemiyoruz. Buraya yaptığımız bir prestij yatırımıdır’’ diye konuştu.

Yüzyıllardır aşkın simgesi

İstanbul'un en ilginç mekanlarından olan Kız Kulesi'nin tarihi, efsane ve rivayetlerle sarmaş dolaş. Çoğu söylenti de yasak aşklarla ilgili.

Mitolojik kahramanlardan Leandros, bu kulede yaşayan bir kıza aşıkmış ve her gece Galata'dan buraya yüzermiş. Ama bir gecefırtınaya kapılmış ve denizde kaybolmuş (Efsanenin aslı Çanakkale boğazı'nda geçer).

Bir söylentiye göre, Arap ordularıyla birlikte Bizans'ı kuşatan Battal Gazi, Üsküdar Tekfuru'nun genç ve güzel kızına göz koymuş. Battal Gazi ordularını ani bir kararla Şam'a çekince, Bizans İmparatoru 3'ncü Leon, fırsattan yararlanıp tekfurun kızını koruma çareleri aramış ve deniz ortasında bu kuleyi yaptırmış.

En yaygın rivayet de Bizans İmparatorları'ndan Konstantin'in çok sevdiği güzel bir kızı varmış. Kahinler bu kızın bir yılan tarafından sokulacağını ve öleceğini söylemişler. Telaşa kapılan imparator, kızını korumak için Salacak açıklarındaki adacığa kuleyi yaptırmış, ancak kaderin önüne geçememiş. Güzel kıza hediye olarak gönderilen üzüm sepetinin içinden çıkan yılan onu sokup öldürmüş.

Bilinen gerçek tarih ise Bizanslıların burayı önce cezaevi, daha sonra Boğaz'dan gelip geçen gemilerden gümrük alınması için karakol olarak kullanmaları. Ayrıca geceleri meşaleler yakılarak gemilere yol gösteren Kız Kulesi, Türk tarihinde ilk kez 1281-1362 yıllarında yer aldı. Orhan Gazi ile Bizans İmparatoru Mateo Kantakuzen arasındaki görüşmeler burada yapılmış. İstanbul Türkler tarafından fethedildiğinde tahtadan olan kule onarıldı. Daha sonra meşalelerle gemilere yol gösteren kule 1719'da yangın geçirdi. Nevşehirli Damat İbrahim Paşa, yerine taştan bir kule yaptırdı. Daha sonra kule sürgün ve hükümlülerin kapatıldığı yer olarak kullanıldı. Cumhuriyet devrinden sonra Denizcilik Bankası tarafından onarılarak deniz feneri haline dönüştürüldü. 20 Ekim 1966 yılında ise Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'na devredilerek gözetleme istasyonu yapıldı. 7 Ekim 1982 tarihinde Denizcilik İşletmeleri Müdürlüğü tarafından devralınan Kız Kulesi, deniz trafiği kontrol merkezi yapıldı. 1990 yılında ise kız kulesinin mülkü Milli Emlak'a devredildi.






Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!