Kıyafet balosu yapmıyoruz

Güncelleme Tarihi:

Kıyafet balosu yapmıyoruz
Oluşturulma Tarihi: Kasım 22, 2008 00:00

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, çarşaflı kadınlara CHP rozeti takmasını "Çarşaf giyiyorsa giyiyorlar. Utanacaklar mı ya da utanacak mıyız bundan? Kim ne diyebilir buna? Belki ben de Erzurum’da doğsaydım potur, çarık giyerdim" sözleriyle savundu.

Baykal, şunları söyledi:

AKP’ye ahlaki tavır

Kimse çıkıp da ’Ben çarık, çarşaf giyiyorum ve bunu tüm Türkiye’ye giydireceğim’ demiyor. Yani, ’Ben AKP’ye karşı ahlaki tavrımı koymak için CHP’ye katılıyorum’ diyor ve benim nasıl bir parti olduğumu bilerek bana geliyor. Onların bizi değiştirme gibi bir talebi yok. Kıyafet balosu vermiyoruz yani biz.

Dini olan-siyasi olan

Geleneksel ve dinsel kıyafeti, siyasi kıyafetten kesin çizgilerle ayırmak lazım. Örneğin, biz de bir geleneğin parçasıyız. Kravat takıyorum; ama kravatı, ona iman ettiğim için takmıyorum. Başka bir yerde yaşasaydım, başka bir işim olsaydı kravat takmazdım belki de.

Geleneğe saygı

Bazıları gelenekleri, bazıları da dinin emri düşüncesiyle çarşaf giyiyor, türban takıyor. Her iki tercihe de saygı duyuyorum. Ama bunun, devletin resmi ve hukuki yorumu haline getirilmesine, getirmek isteyenlere ’Durun bir dakika’ diyorum. CHP’ye katılan kadınlarımız, saçının tek bir telinin görünmesini günah sayan bir anlayışa sahip değiller. Altı oku içlerine sindiren anlayışa sahipler.

Laiklik için katkı

Bu tartışma Türkiye için yararlı oldu. Birbirimizi anlama noktasına geliyoruz. Çünkü, kafamızda bazı kıyafetlerin dinsel bir simge olduğu algısı var. Bu tartışmadan, baskıcı ve karşısındakini dışlayan hatta faşizme kayan bir laiklik anlayışı yerine; gerçek laik, demokratik bir anlayışın ortaya çıkmasını umut ediyorum.

Atatürk-Humeyni

Baykal, CNNTÜRK’ün canlı yayınında ise şöyle dedi: "Örneğin, ’Ben Atatürk’ü sevmiyorum, Humeyni’yi seviyorum’ diyen insanın başı açık da olsa CHP’de yeri yoktur. Ancak bize katılan arkadaşlarımız, ’Ben Atatürk’ü seviyorum, ailemin, köyümün, çevremin, mahallemin yaşam tarzı bu, ben böyle giyiniyorum, bir mahsuru var mı?’ dediği zaman ona ’Başımla beraber, elbette senin burada yerin var’ demek benim ahlaki görevimdir."

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!