Kışlalı davasında 7 idam isteniyor

Güncelleme Tarihi:

Kışlalı davasında 7 idam isteniyor
Oluşturulma Tarihi: Ekim 21, 2000 00:00

Gazeteci-Yazar ve öğretim üyesi Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı, arabasının ön cam silecekleri arasına konulan bombanın patlaması sonucu 21 Ekim 1999 günü hayatını kaybetmişti.
Haberin Devamı

Kışlalı'nın öldürülmesiyle ilgili dava, Ankara 2 No'lu DGM'de ölüünün üzerinden yaklaşık 1 yıl sonra 27 Ekim 2000 tarihinde görülecek. DGM savcılığınca hazırlanan iddianamede, idam istemiyle yargılanan sanıklar Rüştü Aytufan, Ferhan Özmen ve Necdet Yüksel ile firari sanık Oğuz Demir'in, ''Prof.Dr. Ahmet Taner Kışlalı'nın İslam dinine karşı, konuşmaları ve değerlendirmeleri ile tavır aldığını'' ileri sürerek, Kışlalı'ya karşı eylem yapmaya karar verdikleri ifadesi yeraldı. İddianamede sanıkların eylem planları da ayrıntılarıyla anlatıldı:

"Sanıklar Aytufan ve Yüksel, 1992-1993 yılından itibaren Kışlalı'nın görev yaptığı yeri, okulu, evi, arabası ve aile durumu gibi konularda araştırma ve istihbarat çalışması yaptı.Sanıklar istihbarat çalışmalarını zaman zaman biraraya gelerek değerlendirdiler.

Eylemi gerçekleştirmeye karar veren sanıklar, bombayı Aytufan'ın evinde hazırladılar. Bombada dış muhafaza olarak bira kutusu kullandılar ve bombayı gazeteye sardılar. Yüksel, Özmen ve Aytufan, 21 Ekim 1999 tarihinden önceki akşam saat 22.00 sıralarında, Broadway marka araçla Ahmet Taner Kışlalı'nın evinin bulunduğu Çayyolu 703. Sokak'ın ana caddeyle birleştiği parka geldiler ve burada araç içinde Özmen, Aytufan'a bombanın nasıl kullanılacağını ve araca nasıl yerleştirileceğini söyledi.

Bomba silecekler arasında

Aytufan ve Yüksel, bombayı alarak 707. Sokak'tan hareketle, Berrak 89 Villaları önünden, Engürü Sitesi altındaki yoldan Kışlalı'nın aracının yanına geldi. Aytufan, Yüksel'in gözcülüğünde bombayı aracın ön cam silecekleri arasına yerleştirdi. Aytufan ve Yüksel, daha sonra Özmen'in yanına gitti ve 3'ü birlikte olay yerinden ayrıldı.

Kışlalı, 21 Ekim 2000 sabahı işine gitmek için evinden çıkarak arabasının yanına geldi ve aracın ön cam silecekleri arasında bulunan paketi almak istedi. Fakat paket zannettiği bombanın patlaması sonucu hayatını kaybetti.

Soruşturma süreci

Olaya el koyan Ankara DGM Cumhuriyet Başsavcılığı, ''Umut Operasyonu'' adı verilen soruşturmayı başlattı. DGM, Cumhuriyet Savcısı Hamza Keleş tarafından yürütülen soruşturmaya, Kışlalı'ya yapılan bombalı saldırı olayının yanısıra, Gazeteci-Yazar Uğur Mumcu, Prof.Dr. Muammer Aksoy ve Doç.Dr. Bahriye Üçok'un öldürülmesi gibi 22 olayı da katarak, bu cinayet veya olayların aydınlığa kavuşturulmasını sağlamaya çalıştı.

Savcı Hamza Keleş, soruşturmasının bir bölümünü tamamlayarak 17 sanık hakkında 11 Temmuz 2000 tarihinde dava açtı.

9 idam isteniyor

Davanın iddianamesinde, Ferhan Özmen, Necdet Yüksel, Hakkı Selçuk Şanlı, Yusuf Karakuş, Muzaffer Dağdeviren, Abdülhamit Çelik, Fatih Aydın, Hasan Kılıç ve Mehmet Şahin'in, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) ''Anayasal düzeni zorla bozmaya kalkışmak'' hükmünü düzenleyen 146/1. maddesine göre idam cezasına çarptırılmaları istendi.

Mehmet Ali Tekin ve Talip Özçelik hakkında, TCK'nın ''Devletin emniyetine karşı silahlı çete kurma'' fiilini içeren 168/1 ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Yasası'nın ''yarı oranında ceza artırımını'' öngören 5. maddelerine göre 22 yıl 6'şar aydan az olmamak üzere ağır hapis cezaları istenen iddianamede, sanıklar Mehmet Kasap, Mehmet Gürova, Adil Aydın ve Murat Nazlı hakkında ise TCK'nın ''yasadışı örgüt üyesi'' olmak fiilini düzenleyen 168/2 ve 3713 sayılı Kanun'un 5. maddelerine göre, 15'er yıldan 22 yıl 6'şar aya kadar hapis cezası talep edildi.

Arif Tarı ve Musa Koca'nın da, TCK'nın ''yasadışı örgüte yardım veyataklık'' fiiline ilişkin 169. ile 3713 sayılı Yasa'nın 5. maddeleri uyarınca 4 yıl 6'şar aydan 7 yıl 6'şar aya kadar ağır hapisle cezalandırılması istendi.

DGM Savcısı Hamza Keleş, yakalanamayan Rüştü Aytufan ve Oğuz Demir hakkındaki soruşturmasını ise devam ettirdi.

Aytufan da yakalandı

Firari sanık Rüştü Aytufan, sahte pasaportla yurtdışına kaçmak isterken Adapazarı'nda yakalandı. Aytufan, yakalandıktan sonra, NecdetYüksel, Ferhan Özmen ve Oğuz Demir ile birlikte Ahmet Taner Kışlalı'ya karşı eylem yapmayı kararlaştırdıklarını ve Kışlalı'nın 06 GK 377 plakalı aracının ön cam sileceklerinin arasına 20 Ekim 1999 günü bombakoyduğunu, emniyet, savcılık ve yedek hakimlik ifadelerinde itiraf etti.

Savcı Keleş, 12 Ekim 2000'de hazırladığı ikinci iddianamesinde ise sanık Rüştü Aytufan'ın, TCK'nın ''Devletin Anayasa ve temel nizamlarını bozmak'' başlıklı 146. maddesi uyarınca idam cezasına mahkum edilmesini istedi.

Hamza Keleş, sanıklar Devriş Polat, Yüksel Pekdemir ve İsmail Koçhan hakkında da, ''yasadışı Kudüs Ordusu örgütüne yardım ve yataklık ettikleri'' gerekçesiyle TCK'nın 169 ve Terörle Mücadele Kanunu'nun ''yarı oranında ceza artırımı'' öngören 5. maddeleri uyarınca 4 yıl 6'şar aydan 7 yıl 6'şar aya kadar ağır hapislerini talep etti.

Kışlalı'nın arabasına konulan bombanın patlaması sonucu ölümü olayına katılan sanıklardan Aytufan, Özmen ve Yüksel hakkında idam istemiyle dava açan Ankara DGM, sanık Oğuz Demir hakkındaki soruşturmasını ise sürdürüyor. Firari sanık Demir'in de yakalanmasıyla, olayda yakalanamayan sanık kalmayacak ve olay aydınlığa kavuşmuş olacak.

İlk açılan ''Umut Davası''nın görülmesine, 27 Ekim 2000 günü Ankara 2 No'lu DGM'de devam edilecek. Mahkeme, ikinci açılan ''Umut Davası''nın ilk duruşmasının da aynı gün yapılmasına karar verdi.

Ankara 2 No'lu DGM, 27 Ekim 2000 tarihinde, önce Rüştü Aytufan'ın da aralarında bulunduğu 4 sanıklı davanın duruşmasını yapacak ve 17 sanıklı dava ile birleştirme kararı verecek. Daha sonra, toplam 21 sanıklı olarak davaya devam edilecek.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!