Kimse burada oturmak istemiyor

Güncelleme Tarihi:

Kimse burada oturmak istemiyor
Oluşturulma Tarihi: Şubat 10, 2012 10:39

Haberin Devamı

Kimse burada oturmak istemiyor

Myanmar (eski adıyla Burma) isimli Asya ülkesi, yerel halkı yeni başkente bir türlü ısındıramadı. 2005 yılında dönemin askeri cunta hükümeti, Naypyidaw (Neypido okunuyor) şehrinin yeni başkent olduğunu ilan ederek, bütün hükümet binalarını oraya taşımaya başladı. Gizlice inşa edilen bu yeni başkent, o gün bugündür Myanmar’ın başkenti ama, halk bu şehre taşınmak konusunda pek ilgisiz.

Şehrin inşa edildiğine dair bilgiler, 6 Kasım 2005’e kadar gizli tutulmuş. O gün sabah saat 6:37’de askeri cuntanın şehir planlarını açıklama sebebi ise basit: Budizm’in hala güçlü olduğu ülkedeki astrologlar, tam da bu anın kutsal olduğunu düşünmüşler. Muhtemelen şehre uğur getirmesi için böyle bir karar alınmış olsa da, kararın pek de başarılı olduğu söylenemez. Çünkü pek çok tarihi ve askeri sebeplere rağmen, insanlar başkenti benimsemiş değiller. Şehir nüfusu neredeyse tamamen hükümet çalışanları ve onların ailelerinden oluşuyor. Karaoke barlar ve birkaç tane de gece kulübü var. Müşterileri sadece yüksek rütbeli memurlar ve normal memurlardan oluşuyor.

Haberin Devamı


Durduk yerde şehrin başkentini taşımak neden? Yaklaşık 50 yıldır yönetimde olan askerlerin başı, özellikle 2000’li yılların başından beri demokrasi yanlılarıyla belada. Başkent Yangon da ülkede gerilla hareketinin ve halkın en güçlü olduğu yerlerden birisi. Askeri yönetim bu yüzden daha güçlü oldukları bir şehre taşınmak istenmiş. Cuntacıların yabancı paranoyası da taşınmada bir etken. Yangon şehrinin deniz kenarında olması sebebiyle, özellikle Batılı ülkelerden gelecek deniz saldırılarına çok açık olduğu düşünülmüş. Bu yüzden karanın içindeki Naypyidaw bir alternatif olmuş. Bu noktada Myanmar uzmanlarının görüşlerini belirtmekte fayda var. Myanmar politikaları konusundaki uzmanlara göre bu kararın ardında, kara ordusunun, deniz ordusundan daha güçlü olması yatıyor. Fakat yine uzmanlara göre, Batı’dan böyle bir saldırı olması durumunda, (ki bu hiç de olası değil) o zaman bu deniz ya da karadan değil, havadan bir saldırı olurdu. Ordu bu fikre karşı nasıl bir önlem alacak, bilinmez.

Haberin Devamı

Tatlı dil yeterli değil
Bugün sivil bir hükümetin görevde olduğu ülkede, tüm uğraşılara rağmen ticaret ve iş kolları yeni başkente taşınmıyor. Yetkililer tatlı dilin yeterli olmadığını görünce, çareyi şirketlerin büyük toplantılarını başkentte yapmaları için onları zorlamakta buldular. New York Times’ın 13 Aralık tarihli ve Kassie Bracken imzalı bir haberinde, bir otel müdürü devletin iş adamlarını ve kar amacı gütmeyen şirketleri bu şehirde toplantılar düzenlemeleri için zorladıklarını belirtiyor. Ancak kuruluşlar toplantıları halen Yangon’da yapmayı tercih ediyor. Yabancı diplomatlar da Naypyidaw’u ciddiye almıyor. Bangladeş konsolosluk kurmayı kabul ettiyse de, onların binasının temeli daha bu ay içinde atıldı.
Şehir, çevredeki diğer şehirlere göre geniş, bakımlı ve çiçekli kaldırımlara sahip. Ancak bunların bakımını yapan işçiler dışında kaldırımlarda yaya gözükmüyor. Trafik sıkışıklıklarını biraz daha katlanabilir kılmak adına refüje çiçekler koymuşlar ama trafiğin sıkışmasını bırakın, doğru düzgün bir trafik yoğunluğu bile yok. Şehirde yeni açılan modern havaalanı sayesinde 30 dakikada Yangon’dan Naypyidaw’a gelinebiliyor. Bu sayede trafik kazalarının da azaltılacağı tahmin ediliyor. Zira iki şehir arasındaki yollar o kadar boş ki, büyük bir hızla Yangon’a gitmeye uğraşan sürücüler burada sık sık kaza yapıyor.

Haberin Devamı

Hayvanat bahçesi girişi 1 dolar, günlük gelir 80 cent
Yönetim, şehri eğlenceli hale getirmek ve bu yolla göçü artırmak istiyor. Bunun için, şehirde penguenlere ayrılan bir bölümün de olduğu bir hayvanat bahçesi ile, bir de eğlence parkı açıldı. Ama bunlar da insanları şehre çekmek için yeterli olmadı. Şehirde şu an kamu binaları, pek de faal olmayan birkaç otel, bir hipermarket ve bir de kent meydanı bulunuyor. Şehrin sakinleri ise kamu çalışanları ve onların ailelerinden oluşuyor.
Myanmar Asya’daki en fakir ülkelerden birisi olmasına rağmen, yine de bu şehir inşa edilmiş. Aralık’ta Çin’den yüklü miktarda yeşim ve yakut getirtilerek şehrin süslenmesinde kullanılmış. Öte yandan, New York Times’daki habere göre 1 tabak kızarmış pirinç 3.75 dolara (6.5 TL) geliyor. Bu da tüm gün çalışan bir tuğla işçisinin parasına denk. Ayrıca hayvanat bahçesinin girişi 1 dolar (1.75 TL), ancak ülkede kişi başına düşen milli gelir 280 dolar (490 TL). Bu da bir insanın günde 80 cent (1 TL 40 Kr) kazanması demek.

Haberin Devamı

Tahmini maliyet 3-4 milyar dolar arasında
Fransız Le Monde gazetesinden Antoine Clapik’in 10 Ocak’taki haberine göre askerler, şehrin inşasının ne kadara mal olduğunu hiçbir zaman resmi olarak açıklamamış. Ancak haberde görüş bildiren Burma ekonomisi konusundaki uzman Sean Turnell, 3 ila 4 milyar dolar (6-7 milyar TL) arasında olduğunu tahmin ediyor. Miktar ne olursa olsun, çok ufak bir bölümünün nakit olarak harcandığı bilinen bir gerçek. Bunun sebebi de, askerlerin şehrin inşasında amele olarak çalıştırılmış olması. Bazı iş grupları da hükümetten belli imtiyazlar almak şartıyla, para almaksızın inşaatları yapmışlar. Örneğin ülkedeki balta girmemiş bazı orman arazilerinde ağaç kesme hakkının verilmesi gibi.
Geniş kaldırımları ve çiçekli yolları olan bu hayalet şehir, yakın zamanda göç alacak gibi durmuyor. Ülkede artık nispeten sivil bir yönetim olsa da, Myanmar’ın baskıcı ve zorlayıcı yöntemlere başvurduğu bilinen bir gerçek. Pek yakında ülke çapından insanlar zorla şehre göç ettirilebilir.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!