Kılıçdaroğlu: "O ailelerin acılarını anlamalıyız"

Güncelleme Tarihi:

Kılıçdaroğlu: O ailelerin acılarını anlamalıyız
Oluşturulma Tarihi: Mart 12, 2013 16:08

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu.

Uludere olayı ile ilgili olarak Kılıçdaroğlu, "Ölenlerin çoğu eğitim görmekte olan, kalem tutan çocuklardır. Sınırın iki yakasında insanlar akraba olup, kız alıp vermekte, geçim sıkıntısı çekmektedir. Başkaca gelir kapısı bulunmadığında, kaçakçılık bölgede rüşdünü ispat etmek anlamına gelmektedir. Bu saptamaları, devletin kamu görevlileri yapıyor. Hepimizin oturup bir kez daha düşünmesi gerekir. O anneler niçin ağlıyor? Olay, acı bir olaydır, aydınlanması gereken bir olay. 34 yurttaşımızı bilerek ve isteyerek, birilerinin talimatıyla gidip öldürdük. O ailelerin dramını, acılarını anlamamız gerekiyor" dedi.

Vefat eden Kayseri eski Belediye Başkanı Niyazi Bahçecioğlu ile ilgili olarak Kılıçdaroğlu, "Gönül isterdi ki Kayseri Büyükşehir Belediyesi, 3 dönem Kayserililere hizmet etmiş bir belediye başkanının cenazesini, önce belediyede tören yaparak, uğurlasın. Bu olmadı, önemli değil. Adı yolsuzluğa bulaşmış bir belediyenin önünde, belki alnı ak bir belediye başkanının cenazesinin kaldırılması doğru olmayabilirdi" dedi. 12 Mart muhtırasına değinin Kılıçdaroğlu, " İktidara en yakın olunan dönemde, hep darbeler olmuştur. CHP’nin iktidarını, darbeler engellemiştir. Milletvekillerimiz, genel başkanlarımız hapse atıldı, mal varlıklarımıza el konuldu, arşivlerimiz SEKA’ya gönderildi. O nedenle 12 Mart darbesi, bizim ilk kez çok net ve kararlı duruşumuzu göstermesi açısından çok önemlidir" dedi.

ÇARŞI YANGINI VE 2B MAĞDURLARI

Kılıçdaroğlu, Altındağ’daki Yunus Emre Çarşısı’nda işyerleri yanan enafın mağduriyetlerinin giderilmesi için ellerinden gelen çaba göstereceklerini söyledi. 2B mağdurları ile ilgili olarak Kılıçdaroğlu, "Hem mağdur olacaksın, hem sesin çıkmayacak. Niçin; ’Beni gözaltına alırlar’. Bedel ödenmeden hak alınmaz. Sizi gözaltına aldıklarında, bilin ki o gün, o saatte CHP milletvekilleri orada olacaktır" diye konuştu.

"CHP’NİN ULUDERE RAPORUNA YÖNELİK MUHALEFET ŞERHİ"

Uludere olayının ardından TBMM’de kurulan komisyon raporu ve CHP’nin rapora yönelik muhalefet şerhi ile ilgili Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: "28 Aralık 2011, Uludere faciasının olduğu gün. Bir devlet, devleti yöneten hükümet düşünün, 34 yurttaşımızı öldürüyoruz, talimat veriyoruz; git burayı bombala, 34 yurttaşı katlediyoruz. Bu, hangi siyasal görüşten olursa olsun, insan olarak bakmamız, irdelememiz, sorumluları halkın önüne çıkarmamız gereken bir olaydır. Uludere olayı, sıradan bir olay değildir. O nedenle hepimizin, geçmişi hatırlaması, AKP Hükümeti, neler yapıyor diye sorgulaması gerekiyor. 34 yurttaşımızın yarısından çoğu 18 yaşın altında. Aradan 14 ay geçti, 14 günde aydınlanması gereken sorun 14 aydır çözülemiyor. Olay, meydana geldiğinde bu kürsüden en az 5-6 kez seslendim, iktidara iki basit soru sordum: Bu bombardımanı yaparken istihbaratı kimden aldınız dedim, yanıt yok. Bombalama emrini kim verdi, bu soruya da yanıt yok. Bazen yanıtı belli olan soruları, iktidar söylemek istemez. Bu da onlardan biridir. Herkes ne olduğunu biliyor, iktidar da çok iyi biliyor. Ama halkın önünde gerçekleri söylemiyor."

"BAŞBAKAN, BUGÜN SÖYLEDİĞİNİ ZATEN ERTESİ GÜN YALANLIYOR"

Komisyonun gerçekleri araştırma değil, gerçekleri karartma komisyonu gibi bir işlev üstlendiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, "Başbakan, bugün söylediğini zaten ertesi gün yalanlıyor, bu da onlardan biri diyeceksiniz. Ama bu onlardan biri değil. Burada 34 yurttaşın hayatı var, o nedenle burada görüş değiştirmek o kadar kolay değil. İşin ucu Erdoğan’a dayanınca orada akan sular duruyor. Oslo görüşmelerinden sonra savcı, MİT Müsteşarı hakkında soruşturma açtı. Alelacele, yıldırım hızıyla yasayı parlamentodan geçirdiler, ucu Erdoğan’a değecek diye. Deniz Feneri’ni düşünün. Zekat hırsızlığı yapanların nasıl korunduğunu hepimiz biliyoruz. Neden; ucu AKP’ye dokunacak diye. Erdoğan, şimdi söylediğinin tam tersine 34 yurttaşımızın katledildiği olayda nasıl bu sorunu kapatırımın arayışı içinde" dedi.

"AİLELERİN DRAMINI, ACILARINI ANLAMAMIZ GEREKİYOR"

Katır sayısının insan sayısının iki katı olması karşısında, grubun kaçakçı olarak değerlendirilmemesinin hatalı olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Top atışlarına rağmen grubun sınıra doğru ilerlemesi, bölücü terör örgütü tavrı değildir. İnsansız hava aracı görüntülerini izleyenler, saat 22.44 itibariyle hava operasyonuna maruz kalanların sivil yurttaş olduklarını değerlendirmişlerdir. 28 Aralık 2011 saat 23.00 civarında, acil çağrı merkezlerine çok sayıda telefon geldi. Ölen ve yaralananlara yardım edilmemesi, ülkemizin acil kurtarma ilkelerine yakışmamıştır. Ölenlerin çoğu eğitim görmekte olan, kalem tutan çocuklardır. Sınırın iki yakasında insanlar akraba olup, kız alıp vermekte, geçim sıkıntısı çekmektedir. Başkaca gelir kapısı bulunmadığında, kaçakçılık bölgede rüşdünü ispat etmek anlamına gelmektedir. Bu saptamaları, devletin kamu görevlileri yapıyor. Hepimizin oturup bir kez daha düşünmesi gerekir. O anneler niçin ağlıyor? Olay, acı bir olaydır, aydınlanması gereken bir olay. 34 yurttaşımızı bilerek ve isteyerek, birilerinin talimatıyla gidip öldürdük. O ailelerin dramını, acılarını anlamamız gerekiyor" dedi.

"SİZ 34 KİŞİNİN ANNESİNE HESAP VEREMEZSİNİZ"

Kılıççdaroğlu, "Cemil Çiçek’e sesleniyorum; politikada duayen noktasında olan bir kişidir, bir komisyon başkanı nasıl olur da hazırlanan raporu üyelere, ’önce alın okuyun’ der, sonra ellerinden zorla alır. TBMM’nin geleneklerinde böyle yasa dışı, etik dışı işlemler var mı acaba? Siz milletvekiline güvenmiyorsunuz. Neden böyle bir tablo? Olayı kapatmak istiyorlar. Hani siz değil miydiniz, ’Ankara’nın derin dehlizlerinde asla kaybolmayacak’ diyen? Ankara’nın derin dehlizlerini bırakın, TBMM’de kayboluyor. Siz 34 kişinin annesine hesap veremezsiniz. Ama vermek zorundasınız. Onlar bu ülkenin insanları. Sorumluları bulun, ’Hayır, kapatacağız’. İnsanlık adına utanç vericidir bu" diye konuştu.

FAİLİ MEÇHULLERİN ARAŞTIRILMASI

CHP’nin faili meçhullerin araştırılması için çok sayıda önerge verdiğini, ancak bu önergelerin tamamının AK Parti milletvekillerinin oylarıyla reddedildiğini belirten Kılıçdaroğlu, "Onun için bu dosyayı da kapatmak, unutturmak isteyeceklerdir. Beyefendiye bakın, Mustafa Muğlalı olayını hatırlar, 33 kaçakçı öldürülmüştü, CHP’yi suçlar, bu olayı görmezlikten gelir beyefendi. Mustafa Muğlalı olayında yargılama olmuştu. Muğlalı mahkum edilmiş, hapse atılmıştır. Burada kapatılmak isteniyor. O nedenle adalet çok önemlidir. Ne diyorlar annelere, ’para verdik sesini kes’ diyorlar. Bu insana hakarettir. Ne diyor bir anne? ’Biz çocuklarımızı satın almadık’ diyor" dedi.

Toplantı sonrası Kılıçdaroğlu, " Başbakan Erdoğan ile BDP Genel Başkanı Demirtaş’ı telefonla arayacağım ve geçmiş olsun dileklerimi göndereceğim. İkisine de geçmiş olsun diyorum. İnşallah bir an önce sağlıklarına kavuşurlar ve görevlerinin başına dönerler" diye konuştu.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!