Kılıçdaroğlu: "Başbakan karşıma çıkamaz"

Güncelleme Tarihi:

Kılıçdaroğlu: Başbakan karşıma çıkamaz
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 18, 2011 17:26

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan’a televizyonda tartışma programına çıkma teklifini Trabzon’da da yineledi.

Haberin Devamı

KILIÇDAROĞLU TRABZON'DA KONUŞTU / FOTO GALERİ

Kılıçdaroğlu, "Recep Tayyip Erdoğan karşıma çıkabilir mi? Niye çıkamaz? Kemal kardeşinizin karşısına çıkması için geçmişinin temiz olması, kul hakkı yememesi lazım. Mangal gibi yürek lazım. Bir adam düşünün, korkudan karşıma çıkamıyor. Bir de memleketi yönetecek. Sağda solda efelenmesin, gelsin karşıma efelensin, ben ona göstereyim" dedi.

Trabzon’un Akçaabat ilçesinde vatandaşlara hitap ettikten sonra Trabzon Valiliği önünde partisince düzenlenen mitinge gelen CHP Lideri Kılıçdaroğlu, yaklaşık 7 bin kişinin ’Başbakan Kemal’ sloganlarıyla karşılandı. Sahnenin kenarından kendisine tezahürat yapan yöresel giysili bir grup kızı da sahnedeki Genel Başkan Yardımcıları Gürsel Tekin ve Volkan Canalioğlu ile milletvekili adaylarının yanına çağıran Kılıçdaroğlu, boynunda Trabzonspor atkısıyla yaptığı konuşmada Başbakan Erdoğan’a yüklendi.

"KİMSENİN ÖNÜNDE DİZ ÇÖKMEYECEĞİM"

Kılıçdaroğlu, "Şuna inanıyorum; bu güzel ülkede barış içinde, huzur içinde, annelerin sabahleyin çocuklarını karınları doymuş halde, güler yüzle yanaklarından öpüp okula gönderdikleri bir Türkiye’yi özlüyoruz. Kardeş kavgasının olmadığı, herkesin huzur içinde yaşadığı, herkesin aşının işinin olduğu bir Türkiye özlüyoruz. Hiçbir yerden hiç kimseden emir ve talimat almayacağım, kimsenin önünde diz çökmeyeceğim. Tek talimatı halkımdan alacağım" dedi.

"KOPYA YOKSA ŞİFRE NİYE VAR SORUSU HALA AÇIKTA"

CHP lideri sözlerini şöyle sürdürdü: "Annelere sesleniyorum. Yemediniz yedirdiniz, içmediniz içirdiniz. Umudumuz olan gençleri gönderdiniz sınava. 1 milyon 700 bin çocuğun umuduyla oynadılar. Sizin çocuklarınızın umuduyla oynayan bir iktidara oy vermeyin çağrısında bulunuyorum tüm annelere. Ben çocuğumu yetiştireceğim, emek harcayacağım. Sonra inkar ettiler, sehven olmuş dediler. Sonra ‘şifre var’ dediler. Sonra ‘şifre var ama kopya yok’ dediler. Kopya yoksa niye şifre var sorusunun cevabı hala açıkta. Bir sınavı yüzüne gözüne bulaştıran bir siyasal iktidar Türkiye’yi yönetebilir mi? Sağlıklı yönetseydi bu ülkede 12 milyonu aşan yoksul olur muydu?"

"GÖVDESİNİ BEN SİLKELİYORUM DALLARI SİZİN"

Türkiye’nin kaynakları bol bir ülke olduğunu da vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Her şeyimiz var bizim. Toprak uyanmış, ağaçlar uyanmış. Şu doğaya bakın. Her şeyimiz bereketli bizim. Ama bereketsiz, halka güven vermeyen, cebine çalışan iktidar var. Gövdesini ben silkeliyorum, dallarını da size emanet ediyorum. Ama dikkat edin, kafanıza Recep Tayyip Erdoğan düşebilir. Bereketsiz bir iktidar olmasaydı 2.5 aylık Kübra annesinin kucağında ölmezdi. Diyarbakır’da bir anne çocuklarına sabah kahvaltısı veremedi diye intihar etmezdi. Denizli’de bir anne çocuğunu hastane bahçesine bırakmazdı. Benim ülkem güzel ve bereketli. İnsanları çalışkan bir ülke. Yeni bir anlayış, halka yakın yeni bir siyasal iktidara ihtiyaç duyuyorum. O iktidar bizim iktidarımız olacaktır" dedi.

"KİMSE NAMERDE MUHTAÇ OLMAYACAK"

Aile sigortasının aslında uzun yıllardır uygulanıyor olması gerektiğinin altını çizen CHP lideri, "Niçin uygulanmıyor; ‘ben götüreyim makarna, ekmek, kömür vereyim. Bana minnet duysun, oy versin’ diye uygulanmıyor. Yoksulun yoksulluğunu sömürmek en büyük günahtır. Müslümanlıkta da, siyasette de, insanlıkta da doğru değildir. Biz kimsenin başkasına ihtiyaç duymayacağı aile sigortası sistemiyle ailelere ekonomik güvence getirmek istiyoruz. ‘Millet yan gelip yatar’ diyorlar. Bunu söyleyen adam bir dönem de askerler için, ‘askerlik yan gelip yatma yeri değildir’ demişti. 600 lirayı vereceğiz. Bunun tamamlayan bir projemiz daha var. Belediyeler bir işçi alacaksa önce bu ailelerden alacaklar. Böylece aile sigortasından çıkmış olacak. Bizim düşündüğümüz modelde çocuk doğduğundan ölene kadar sosyal devletin güvencesi ve koruması altında olacak. Kimse namerde muhtaç olmayacak. 100 liradan 1 lira 70 kuruşu bu memlekette yoksulluğu bitirmek için harcadığınız zaman bunun kaynağı sorulur mu? İran’a kullanmadığımız doğalgazın bedeli olarak 2 milyar 600 milyon dolar para ödedin. İran’a gelirken para var, 7 sülaleye gelirken, yandaşlara, hortumculara gelince para var, yoksula gelince ‘parayı nereden bulacaksın?’ Ben parayı bulacağım ve yoksulluğu tarihe gömeceğim. Dağıttıkları bulgur ve makarnayı satın alırken bile yolsuzluk yaptılar. Kömür aldılar, yolsuzluk yaptılar. Yaptıkları yolsuzluk 1 milyar liradan fazla. Ankara Cumhuriyet Savcısı’nın önünde dosya 1 yıldır bekliyor. Siz yetki verin, bu kardeşiniz kul hakkı yiyenlerden hesap soracaktır" ifadesini kullandı.

"ONU ALLAH’A HAVALE EDİYORUM"

Başbakan’ın dün konuşurken yine bir sürü hakaret ve küfürler yağdırdığını ifade eden Kılıçdaroğlu, "Ben bir şey demeyeceğim ona. Onu Allah’a havale ediyorum. Rahmetli babam derdi ki, ‘oğlum sen doğru dur, eğri belasını bulur.’ Ezberini bozdum, kimyasını bozdum, fizik zaten yok. Şifresini de çözdüm. Recep Bey’den iftiralar dönemi başladı. Cumhuriyet tarihinde ilk kez bir başbakan kendi bakanlarının yolsuzluk yaptığını itiraf etti. Hepimizin hakkı var. Çık o yolsuzluk yapan bakanların adını açıkla. Kul hakkı yiyeni bakan yaptın. Listeye koymadın ama adam zaten dünyalığını yaptı. Bu saatten sonra millete hesap vermeyecek mi? Niye arkasında duruyorsun onun? Kul hakkı yiyenlerden hesap sorulacak tarih 12 Haziran. Biz de biliyoruz zaten yaptıklarını. Bakanlar gelip beni buluyorlar. ‘Kemal bey ne olursun benim dürüst olduğumu söyle’ diye. Komik bir şey ya. Kardeşim yolsuzluk yaptığını söyleyen ben değilim. Senin başbakanın söylüyor. ‘Ben namuslu adamım, bana böyle diyemezsin’ diyebiliyor mu? Diyemiyor. Gelmiş benden icazet istiyor. Ben sana icazet vermem. Dürüst, namuslu adama icazet veririm. Yolsuzluk yap köşeyi dön, gel benden icazet iste. Dürüst adamsan git başbakandan hesabını sor" dedi.

"ZALİMİN RECEP’İ VARSA MAZLUMUN KEMAL’İ VAR"

Emeklilerden de oy isteyen Kemal Kılıçdaroğlu, "İki elim emeklinin yakasında olacak. Bu konuda hiç mütevazi değilim. Emeklinin hakkını en çok savunan benim. Oyu AKP alacak. Niye? Bu seçimlerde 9 milyon emeklinin hepsinin oyunu bekliyorum. Tek fire bile istemiyorum. Emekliler; diyorsanız ki ‘durumumuz çok iyi, gerçekten Kanarya adalarına gidip tatil yapıyoruz’, oyunuzu verin. Hiç itirazım yok. Ama ‘durumumuz iyi değil’ diyorsanız sırtınızı AKP’ye dönün. Karşınızda CHP’yi göreceksiniz. Pankartta da yazdığı gibi; Zalimin Recep’i varsa mazlumun Kemal’i var. Siyasette zenginleşmek yok benim kitabımda. Cennet gibi bir ülkede yaşıyoruz ama hükümet bu cennet ülkeyi cehenneme çevirdi, milleti perişan etti. Ortadoğu’yu besleyen bir Türkiye nasıl olur da dışarıdan angus getirir. Mazot fiyatlarını da 1.5 lira yapacağız. Cepçi iktidar var" ifadesini kullandı.

"TOPRAK İŞLEYENİN SU KULLANANIN"

Konuşmasında 2B arazileri konusunda da değinen Kemal Kılıçdaroğlu, "Bizim bir efsane liderimiz vardı; Bülent Ecevit. ‘Toprak işleyenin, su kullananın’ diyordu. 2B araziyi eğer çalıştırıp kullanıyorsa, para mara yok arkadaş. Toprak işleyenin, su kullananın. Getirsinler kanunu aynen evet diyeceğiz. 13 Haziran’dan sonraki ilk 4 ay içinde aile sigortası kurumunu kuracağız, siyasi ahlak yasasını çıkaracağız, taşeronluğu bitireceğiz, öğrenci yurduyla ilgili TOKİ’ye görev vereceğiz" dedi.

"BOĞAZIMDAN HARAM LOKMA İNMEDİ"

Başbakan’ın sürekli olarak kendisiyle ilgili, "O SSK’dayken şunu yaptı bunu yaptı" diye bir sürü şey söylediğini de ifade eden Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ne söylerse söylesin, ben ne yaptığımı biliyorum. Boğazımdan haram lokma inmedi. Kendime de güveniyorum. Yiğitlerin harman olduğu Trabzon’dan ona çağrım var.

Devletin bütün imkanları senin elinde. Valisi, kaymakamı, MİT’i, polisi hepsi senin elinde. İstediğin belgeyle gel karşıma, senin istediğin TV kanalında senin istediği gazetecilerle sen bana soru sor, cevaplayayım. Ben sana soru sorayım, sen cevapla. Ayıp mı? Demokrasilerde kural bu. Diyor ki ‘ben ustayım o çırak, olmaz’. Ben de diyorum ki; yiğit adamsan, çıkarsın karşıma. Ben sana kim usta kim çırak adam gösteririm. Karşıma çıkabilir mi? Recep Tayyip Erdoğan karşıma çıkabilir mi? Niye çıkamaz? Kemal kardeşinizin karşısına çıkması için geçmişinin temiz olması, kul hakkı yememesi lazım. Mangal gibi yürek lazım. Bir adam düşünün, korkudan karşıma çıkamıyor, bir de memleketi yönetecek. Sağda solda efelenmesin, gelsin karşıma efelensin, ben ona göstereyim."

"ÜRDÜN’E DEVLET UÇAĞIYLA DAVETİYE GÖTÜRDÜ"

Başbakan’ın sık sık Hazreti Ömer adaletinden bahsettiğini de vurgulayan Kemal Kılıçdaroğlu, "Ürdün’e devletin uçağıyla düğün davetiyesi götürdün. Fakir fukaranın parasıyla götürdün. Bunu söylediğimizde de etmediği küfür kalmadı. Trabzon’dan bir daha soruyorum, sen Ürdün’e devletin uçağıyla niçin gittin? Çıktın teke tek programında ‘resmi gezi değildir’ dedin. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı resmi gezi değilse Ürdün’e niye devletin uçağıyla gitti. Eğer tarihini unutmamışsa tarihini de vereceğim. Bizim iki milletvekilimiz soru önergesi verdiler 2004 yılında. Dediler ki; Ürdün’e özel işin için devletin uçağıyla niye gidiyorsun? Temiz adam, ahlaklı adam sorulara cevap vermez mi? İç tüzüğü göre 15 günde cevap vermesi lazım. Değil 15 gün 15 yılda da veremez" dedi.

Konuşmasının ardından arkasında adının yazılı olduğu bordo mavili 61 numaralı forma hediye edilen Kılıçdaroğlu, milletvekili adayları ile halkı selamladı. Kılıçdaroğlu, daha sonra parti otobüsüyle havalimanına gitti. Havalimanı’nda da inşaat işçileriyle hatıra fotoğrafı çektiren CHP lideri özel uçakla Erzurum’a hareket etti.


Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!