Kılıçdaroğlu: AKP'nin yargıçlarını yıkacağız

Güncelleme Tarihi:

Kılıçdaroğlu: AKPnin yargıçlarını yıkacağız
Oluşturulma Tarihi: Aralık 09, 2011 14:23

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Hopa olaylarının ardından Ankara’daki protestoda tutuklanan ve cezaevinde saçlarını kestiren gence destek vermek için saçlarını kestiren üç gencin ’tanınmamak için kestirdiler’ iddiasıyla tutuklanmasına tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu, "HSYK adalet dağıtan bir kurum değil. Adaleti bozan bir kurum, tuzu kokutan bir kurum" dedi.

Haberin Devamı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu,  “HSKY'ya bizim saygımız var. Devletin her kurumuna saygımız var. Yeter ki her  kurum yasalarla tanımlanmış görevlerini yerine getirsin” dedi.

Kılıçdaroğlu, Adana Genç İşadamları Derneği (AGİAD) tarafından Seyhan  Otel'de düzenlenen “Türkiye'nin Siyasi Liderleri Adana'da Buluşuyor, Şehrin  Geleceğini Konuşuyor” isimli toplantıya katıldı.

Toplantıda katılımcıların sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, “Hükümetin  Suriye konusundaki politikalarını nasıl değerlendirdiğinin” sorulması üzerine,  özellikle komşu ülkelerle barış içinde yaşamak istediklerini belirtti.

Hiç kimse ile kavga etmek istemediklerini belirten Kılıçdaroğlu, şöyle  devam etti:

“Mustafa Kemal Atatürk'ün 'Yurtta Sulh Cihanda Sulh' sözü vardır. Suriye  ile ilişkilerimiz iyiydi. Cumhurbaşkanı gitti, Sayın Başbakan Şam sokaklarında  bayraklara karşılandı. Sınır ticareti açıldı. Bir sabah kalktık Suriye düşman  oldu. Niçin? Hangi gerekçeyle. Daha bir Allah'ın kulu çıkıp bunun gerekçesini  bana açıklamış değil. 'Efendim Suriye'de demokrasi yok'. Suriye'de demokrasi  olmadığını sen Şam sokaklarını gezerken farkında değil miydin? O zaman başka  birisi mi vardı orada. Orayı düşman ilan etmek bizim geleneksel dış politikamıza  da aykırı.”

Arap baharını “enerji kaynaklarının paylaşılma, insanların öldürülme  baharı” olarak tanımlayan Kılıçdaroğlu, “Demokrasiye evet ama o insanlara  demokrasi özgürlüğü getireceğim diye enerji kaynaklarına el koymayı biz içimize  sindiremiyoruz. Irak meydandadır. Orayı herkes görsün. Oraya da demokrasi  gelecekti. 1 milyonun üstünde Müslüman öldürüldü. 100 binlerce kadına tecavüz  edildi. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nin sesi çıktı mı? Niye çıkmıyor. O nedenle  Suriye konusunda egemen güçlerin Ortadoğu'daki taşeronluğuna soyunan bir hükümet  olduğu için biz egemen güçlerin taşeronluğunu yapan değil bağımsız Türkiye'yi  kuran bir siyasal parti olarak buna karşı çıkıyoruz” dedi.

“Ülkesinin değil başkalarının çıkarlarını düşünen siyaset anlayışını iyi  tanıyın” diyen Kılıçdaroğlu, “Biz her ülkeye saygı duyarız. O ülkenin iç  işlerine saygı duyarız. Onlarla ticari ve insani ilişkilerimizi geliştirmek  isteriz. O ülkelere demokrasi gelecekse her türlü katkıyı veririz. Ama başka bir  ülkenin içişlerine karışmak istemeyiz” dedi.
       
HSYK tartışmaları
         
Kılıçdaroğlu, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'na (HSYK) ile  ilişkilerinin sorulması üzerine, şöyle konuştu:

“HSKY'ya bizim saygımız var. Devletin her kurumuna saygımız var. Yeter  ki her kurum yasalarla tanımlanmış görevlerini yerine getirsin. Başka bir  görüşümüz yok. Ama bu HSYK adalet dağıtan bir kurum değil. Adaleti bozan bir  kurum, tuzu kokutan bir kurum. Silivri'deki davalardan birine bakan bir yargıç  vardı. 'Üzerimde kurumsal baskı var' dedi ve ayrıldı. Hiç bir HSYK üyesi çıkıp  'Arkadaş sana bu baskıyı yapan kim' diye sormadı. Yargıya baskı yapılıyor ama  sormuyorlar. Neden? Çünkü o baskıyı yapan kendisiyle aynı düşüncede olan kişiler.  Bu HSYK'ya saygı duyar mısınız? Ben duymuyorum. Kusura bakmasınlar.”

Kendisi için “Özür dile” denildiğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, “Senin  neyinden özür dileyeceğim. Sen adaleti dağıttın da ben hayır mı dedim” diye  konuştu.

Kılıçdaroğlu, Adalet Bakanı'nın unvanın “Ali Dibo” olduğunu iddia  ederek, şöyle devam etti:

“Milletvekiliyken ihale dağıtan adam. Yani ihaleye fesat karıştıran adam  çağdaş bir ülkede Adalet Bakanı olabilir mi? Bırakın Adalet Bakanı olmayı  siyasette görev alamaz. Bu Adalet Bakanına böyle bir HSYK yakışır. Başka bir şey  olamaz.”

Kılıçdaroğlu, yargının bağımsız ve tarafsız olması gerektiğini  belirterek, yargıçların kararını önce kendi vicdanında tartması gerektiğini  söyledi.

Adaletin bozulması halinde devletin büyük yara alacağını belirten  Kılıçdaroğlu, “Onun için diyorlar zaten; adalet bozulursa tuz kokar. Kim  suçlanırsa adil bir şekilde yargılansın. İtirazımız yok” diye konuştu.

Hopa'da çıkan olaylarla ilgili, Ankara'da düzenlenen gösterilere dair  başlatılan soruşturma kapsamında öğrencilerin tutuklanmasını hatırlatan  Kılıçdaroğlu, “Tam HSKY'ya uygun bir davranış” dedi.

Siyasi iktidarın emrinde bir yargı olamayacağını belirten Kılıçdaroğlu,  “HSYK bütün siyasi kaygılardan arınmalı. Siyasetin dışına çıkmalı. Doğru karar  vermeli. Hukuk yerini bulmalı” ifadesini kullandı.

Kılıçdaroğlu, tutuklu milletvekilleri konusuna da değinerek, şunları  söyledi:

“Uzun tutukluluk sürelerinden Cumhurbaşkanı şikayetçi, Meclis Başkanı  şikayetçi, şikayetçi olmayan kimse yok. Kimle konuşsanız 'Evet bu doğru değil'  diyor. Çözelim diyorsunuz, 'Çözmeyelim'... O zaman kim samimi. Halkın oyuyla  seçilmiş bir milletvekili hapise atılır mı? Hüküm giyse eyvallah diyeceğiz. Hüküm  giymemiş tutuklu. Bunlar bizim demokrasimizin ayıp yönleri. Bu ayıplarla mücadele  edeceğiz.”
 KILIÇDAROĞLU'NUN ADANA ZİYARETİNDEN KARELER

ÖZEL YETKİLİ MAHKEMELERİ, AKP’NİN YARGIÇLARINI YIKACAĞIZ

Kılıçdaroğlu, kent turunun ardından CHP Adana İl Başkanlığı’na geldi. Kılıçdaroğlu, burada partililere hitaben yaptığı konuşmada, "CHP herkesi ötekileştirmeden, hep beraber aydınlık Türkiye’yi kurma mücadelesi verecek. Önümüzde engeller olsa da, özel yetkili mahkemeler olsa da, AKP’nin yargıçları olsa da, hepsini yıkacağız" diye konuştu.

Olaylı geçen Türk-İş Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmayı ve 31 Mayıs’ta Ak Parti’nin Artvin’in Hopa İlçesi’ndeki mitinginde çıkan olayları anımsatan Kılıçdaroğlu, Türk-İş Kongresindeki gibi hükümeti protesto çağrısını yineleyerek şunları söyledi:

"Bedel ödemeden hakkınızı alamazsınız. Gerekirse bedel ödeyeceğiz. Bedel ödemek için gerekirse yola çıkacağız. Halkın özgürlüğü için mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz. Korkarak yol alınmaz. İlerleyeceğiz, mücadele edeceğiz. Eğer bir ülkede saçı kesildiği için gençler cezaevine atılıyorsa, parasız eğitim isteyen gençler 19 ay cezaevine atılıyorsa, biz de daha güzel bir Türkiye’yi ellerimizle kurmak için mücadele edeceğiz. 21’inci yüzyılda herkes düşündüğünü korkusuzca söyleyecek."

KADIN KOTASI İÇİN MÜCADELEYE DESTEK VERDİ

CHP’li kadınlarla da kısa süreli bir araya gelen Kılıçdaroğlu, CHP’nin kadınlara seçme ve seçilme hakkı verdiğini hatırlatarak, kadınların CHP’de önemli yer tuttuğunu vurguladı.

Kılıçdaroğlu, partililerin kadın kotasının arttırılması isteği üzerine, "Siz mücadele edin, galip geleceksiniz. Elbette kotalar kalkar. Türkiye nüfusunun yarısı kadın. Kota da sadece CHP’de var zaten. Kadın, erkek eşitliği olursa toplum da eğitilmiş olur. Kadın erkek eşikliğinin yakalanması için siz mücadele ederseniz, ben size destek veririm. Yolumuz uzun mücadele zor. Gerekirse birlikte bedel ödeyeceğiz" dedi.

ŞİKE YASASI GEÇERSE, CUMHURBAŞKANI ANAYASA MAHKEMESİNE GİDEBİLİR

Kılıçdaroğlu, şike yasası konusunda yaşanan tartışmalara ilişkin bir soruyu ise "Yasa tekrar parlamentodan geçerse, Cumhurbaşkanı’nın yapacağı bir şey var, o da yürütmenin durdurulması ve iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvurmaktır. Onun dışında yapacağı çok bir şey yoktur" diye cevapladı.

Parti binasına gelen görme engelli Cüneyt Arat, Kılıçdaroğlu’ndan sadece engelli çocukların eğitim alabileceği liseler açılması konusunda destek istedi. Kılıçdaroğlu, görme engelli genci öpüp, isteğini not ettirdi.

Kılıçdaroğlu, partiden ayrılırken de binanın altındaki çay ocağına girip, esnafla çay içti, ülke sorunlarına ilişkin sohbet etti.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!