Kaynaktan çıkan su satılandan daha az

Güncelleme Tarihi:

Kaynaktan çıkan su satılandan daha az
Oluşturulma Tarihi: Aralık 15, 2000 00:00

Haberin Devamı

Kaynaktan çıkan suyla, satılan su miktarı birbirini tutmuyor. Belediye Sağlık İşleri Müdürü kaynaktan çıkan suların, satılan sulardan daha az olduğunu söylüyor. Peki diğer sular nereden geliyor? Ve nasıl denetleniyor?

İstanbul'da kaynaktan çıkan suyla, satılan su miktarı birbirini tutmuyor. Kaynaktan çıkan sular, satılan sulardan daha az, dolayısıyla açık başka yerden getirilen sularla gideriliyor. Temiz suya çözüm ise, kaynaktan sofraya gelene dek suyun denetlenmesi olarak gösteriliyor.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sağlık Daire Başkanlığı Sağlık İşleri Müdürü Ömer Aydın, ilde kaynaktan çıkan suyla satılan miktarı arasında farklar bulunduğunu vurguladı. Etkili denetim için Sağlık Bakanlığı ve ilçe belediyelerinin katılımıyla ortak platform oluşturulması gerektiğini söyledi.

Kıskaca alınmalılar

Aydın, Kaynak Suyu Yönetmeliği'ni eleştirerek, ‘‘Siz satılan su ile kaynağından çıkan su miktarını bulursanız, kirliliğin nedenini bulmuş olursunuz’’ dedi. İstasyonların ne kadar su sattıklarının belirlenmesi için Maliye Bakanlığı tarafından ‘‘kıskaca alınmaları’’ gerektiğini belirten Aydın, her kaynaktan saniyede çıkan su miktarının değiştiğini hatırlattı. Aydın, şöyle konuştu:

‘‘İstanbul'da saniyede bir litre su çıkan kaynak, çok az. Ancak bakıyorsunuz, sanki herkesin kaynağından çıkan su, çok fazlaymış gibi, sattıkları su miktarı çok fazla. Oysa kaynak diye tarif edilen yerde yazın ve kışın suyun sıcaklığı ve miktarı değişir. Ruhsat alırken ellerinde kaynak için bir rapor var. Fakat bu raporlardaki miktar, sattıkları su ile kıyaslandığı zaman çok az kalır. Aradaki bu fark ancak, başka yerden getirilen su ile kapatılabilir. Bu dere suyu olabilir, İSKİ'nin suyu olabilir, çeşme suyu olabilir. Kaynak sularında aktif klor bulunmaması lazım. Ama baktığınız zaman aktif klor var, bu sularda...’’

Temizini bulmak zor

‘‘Temiz su bulmak çok zor’’ diyen Ömer Aydın, suyun, kaynaktan sofraya kadar gelen aşamaların herhangi birinde kirlenebileceğine dikkati çekti. ‘‘Kısa vadede çözüm, suyu kaynağından sofraya gelene kadar çok sıkı denetlemek. Bunun için de ilçe belediyeleri ve Sağlık Bakanlığı'nın da katılımıyla ortak bir platform oluşturulmalı’’ diye konuşan Aydın, ayrıca, kaynaklardan her gün su numunesi alınması ve bunun maliyetini kaynak sahibinin üstlenmesi gerektiğini bildirdi.

Aydın, 1995 yılında çıkan bir Kanun Hükmünde Kararname ile daha önce, su da dahil olmak üzere gıda üreten ve satan işyerlerinin denetiminin ellerinden alındığını belirtti. Denetim için yeterli ekipleri olduğunu anlatan Aydın, şöyle devam etti:

‘‘Genel belediyecilik mantığıyla baktığınız zaman, belediyelerin yaptıkları hizmetlerin çoğu, koruyucu hekimlik hizmetleridir. Temiz hava, temiz çevre sağlamak gibi. Merkezi otorite, Türkiye genelinde standardı yakalama açısından karar verici olur. Denetlemeyi ise belediyelere bırakır.’’

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!