OluÅŸturulma Tarihi: Åžubat 15, 2003 00:00
Geçtiğimiz Ekim ayının ortasında Urfa'da, Hasan Balıkçı adında genç bir elektrik mühendisi öldürüldü. Öldürülmesi cılız bir yankı yaptı, o kadar. Oysa bu cinayetin ardında yatan sebepler, iki çocuk babası Balıkçı'yı katledecek kadar birilerinin gözünü döndürmüştü. Balıkçı, enerji sektöründeki büyük yolsuzlukları ortaya çıkaran Beyaz Enerji Operasyonu'nun Mersin ayağında, araştırmalarıyla pek çok kişinin görevden alınmasına neden olmuş, Adana ve Urfa'da kaçak elektrik kullanımına karşı mücadelesiyle TEDAŞ camiasında tanınır hale gelmişti. 2001'de Adana'da yıllık 1.4 trilyon lira olan elektrik tahsilatını 2002'de sıkı kontrolleri sayesinde 3 trilyona çıkarmıştı. Yıllardır sendikacılık yapıyordu ve sosyal hayatında çok aktifti. Ama bir o kadar da pervasız.‘‘Bizimle uğraşma, canınla ödersin’’ tehditlerine, ‘‘o kadar ileri gidemezler’’ diyerek kulak asmıyordu. Halbuki Türkiye'de trilyonluk çıkarlara çomak sokmanın bedelini tahmin etmeliydi. Neyseki, katilleri yakalandı ve şu anda cezaevinde. Ama azmettirenler hálá firarda.Hasan Balıkçı (40), aynı zamanda memleketi de olan Adana'da kaçak elektrik kullanımına karşı büyük bir mücadele veriyordu. TEDAŞ'ta hemen hemen tüm servislerde çalıştı. Proje servisinde görevliyken usülsüzlük gördüğü projeleri onaylamıyor ve her seferinde başı üstleriyle derde giriyordu. Memuruna söz geçiremeyen amirler onu istemedikleri için başka servislere kaydırıyorlardı. Adana'da görev yaptığı son yer, kaçak elektrikle mücadelede büyük müşteriler servisiydi. Kaçak elektrik kullanan fabrikaların elektrik sayaçlarını daha iyi kontrol edebilmek için fabrika içinden fabrika dışına alınması için uğraşıyordu. Fabrikalara kontrole gittiğinde sürekli kaçak yakalıyor ve elektriklerini kesiyor ama daha aradan birkaç saat geçmeden şube müdürlerinden biri Hasan'a telefon açıp, ‘‘Fabrikanın çalışması lazım, tekrar git elektriği bağla’’ diyordu. ‘‘Madem tekrar bağlayacaktık, niye kesiyoruz elektriklerini’’ diye sorduğunda ise, ‘‘Araya partililer giriyor’’ cevabını alıyordu. Hasan ısrarla elektriği bağlamıyor ama müdürler başkasını gönderip tekrar bağlatıyordu.RÜŞVET TEKLİFİNİ REDDETMİŞTİEn büyük mücadeleyi plastik fabrikalarına karşı veriyordu. Zira elektriği en fazla kullanan sektör plastik sanayiiydi ve en büyük kaçak da burada yakalanıyordu. Hasan Balıkçı, trafosu fabrika içinde olan tüm fabrikaları tek tek tespit etmiş, bunları dışarıya alabilmek için olmadık mücadeleler vermişti. Bir kısmını başarmış, bir kısmında ise tehditlerle, dayaklarla fabrika içine bile sokulmamıştı. Çünkü bu fabrikalar aylık 500-600 milyonluk faturalar öderken, Hasan'ın kontrollerinin sıkılaşmasıyla 13-14 milyar lira öder hale gelmişlerdi. 2000 yılında birkaç plastik fabrikası biraraya geldi ve Hasan'a 120 milyar lira rüşvet teklif etti. Rüşveti kabul etmeyince, ‘‘O zaman ölümü göze alıyorsan bizimle uğraş’’ tehdidiyle karşılaştı. Sonrasında da ardı arkası kesilmeyen tehditler yağdı. Hasan, bunları ciddiye almadığından kimseye anlatmadı, eşinin bile eve gelen tehdit telefonlarıyla haberi oldu.BASKINA YALNIZ GİDERDİAdana Elektrik Mühendisleri Odası'nda görevli arkadaşları onun için şunları söylüyor: ‘‘Yönetim, onun bu işin üzerine bu kadar gideceğini tahmin etmiyordu. Devlet, kaçağı engelleyin, diye çok üstlerine gidince göstermelik görevlendirdiler onu. Hasan da bu işin üzerine çok düzgün gitti. O zamana kadar, kaçaktan herkes pay alıyordu. Hasan bir noktadan sonra herkese engel olmaya başlamıştı. Hasan'ın ortadan kalkması herkesin işine geldi. Çomağı kaçak tekerine sokma konusunda çok hızlı davrandı. Fabrika baskınlarına ekiple gidiyordu. Fakat ekiptekilerden bazıları fabrikayı baskından haberdar ediyor, önlem almalarını sağlıyordu. Baskına gidince de bir şey bulamıyorlardı. Hasan bunun farkına varınca, bu kez müdürün bile haberi olmadan, yanına da kimseyi almadan baskın yapmaya başladı.’’ Enerji sektöründeki büyük yolsuzlukları çıkaran Beyaz Enerji Operasyonu’nun bir uzantısı da Mersin'deydi ve bu yolsuzlukları soruşturmak üzere müfettişler, Adana'dan sadece Hasan'ı almışlardı yanlarına. Bu soruşturmalar sonucunda, müdüründen memuruna birçok kişi görevden alındı. Urfa'da durum daha da beterdi. Beyaz Enerji operasyonundan sonra herkes görevden alınmış yerlerine geçici görevliler getirilmişti. Urfa TEDAŞ müdürü ısrarla Hasan'ı çağırıyor, orada görev yapmasını istiyordu. Çünkü Türkiye'deki en büyük kaçak kullanım yüzde 60'larla Urfa'daydı. Hasan ise henüz Adana'da yapacak işleri bitmediğinden Urfa'ya gitmek istemiyordu. Ama bir süre sonra Urfa'ya tayininin çıktığını, Enerji Bakanlığı'ndan gelen bir yazı ile öğrendi. 2002 Haziran ayında altı aylık geçici görevle Urfa'ya giderken ona bu sürenin sonunda Adana'ya döndüğünde müdür yardımcısı olacağı sözü verildi.Hasan'ın Urfa'da görev yaptığı beş aylık dönemde, kaçak elektrik kullanımı yüzde 20 oranında azalmıştı. Beşinci ayın sonunda jandarma istihbarattan Hasan'a bir uyarı geldi: TEDAŞ'ın içinden birileri çok büyük miktarda kaçak elektrik borcunu bir hafta içinde silecek ve Hasan da bu kişileri bulmak için çalışacaktı. Her haftasonu Adana'ya ailesinin yanına giden Hasan o hafta gitmedi. Çünkü bu işi ortaya çıkarabilmesi için sadece bir haftası vardı. İşte Hasan o hafta öldürüldü. KATİLİYLE YÜZYÜZE KONUŞTUHasan Balıkçı ve TEDAŞ'ta görevli muhasebe müdürü Seyhan Uğurlu ile resmi plakalı bir araçla işten çıkmış, biraz yol aldıktan sonra da sigara almak için durmuşlardı. Hasan sigarayı almış dönerken, başka bir arabayla onları takip eden 25 yaşlarındaki bir genç, silahla Hasan'ı durdurmuş, ‘‘Sen Hasan Balıkçı mısın, kimliğini göster’’ demişti. Onun Hasan Balıkçı olduğundan emin olunca da, Hasan'ı içinde Seyhan Uğurlu'nun beklediği resmi arabaya bindirmiş, kendisi de arka koltuğa oturmuştu. Hasan, Yılmaz Çakmak adındaki gence, ‘‘Seni kimin tuttuğunu biliyorum, ne kadar verdilerse iki katını veririm, yapma’’ derken, aynı arabada bulunan Seyhan Uğurlu da,‘‘Daha çok gençsin, hayatını mahvetme’’ diye ikna etmeye çalışıyordu. Yılmaz Çakmak, ‘‘Tamam, seni öldürmeyeceğim, biraz ilerde beni indir’’ demiş, Hasan da onun vazgeçtiğini düşünerek arabayı durdurmuştu. Ama Yılmaz Çakmak, tam arabadan ineceği sırada üç el ateş ederek Hasan'ı öldürdü ve arkadan onları takip eden arabaya binerek kaçmaya başladı. Olay Urfa Cezaevi'nin önünde olmuştu ve nöbet tutan askerler olayı görmüştü. Arabanın plakasını alan bir asker, hemen polise
haber verdi ve kaçan araçtaki iki kiÅŸi Urfa çıkışında yakalandı.AZMETTÄ°RÄ°CÄ° FABRÄ°KATÖR FÄ°RARÄ°Yakalanan Yılmaz Çakmak ve Åžeyhmus T., tıpkı Hasan gibi Adana'da yaşıyorlardı ve cinayeti iÅŸlemek Urfa'ya gelmiÅŸlerdi. Cinayeti önce namus davası için iÅŸlediÄŸini söyleyen Yılmaz Çakmak, daha sonra ifadesinde ÅŸunları anlattı: ‘‘Adana'dan tanıdığım Zeki Akkoyun, Hasan Balıkçı'yı öldürmem için bana 600 milyon lira verdi. Kendisini tanımıyordum, yanlış kiÅŸiyi öldürmemek için önce TEDAÅž'a gidip Hasan Balıkçı kim, diye sordum. Sonra da onu takip etmeye baÅŸladım, iyice emin olmak için kimliÄŸini kontrol ettim, emin olunca da öldürdüm.’’Katil zanlısının bahsettiÄŸi Zeki Akkoyun, Adana'da Hasan Balıkçı'nın, çok uÄŸraÅŸtığı plastik fabrikalarından birinin sahibiydi. Zeki Akkoyun, Adana'da kendisiyle uÄŸraÅŸan bir baÅŸka TEDAÅž görevlisinin tayininin çıkmasının ardından kapısında davul çaldırmasıyla adını duyurmuÅŸtu. Adam yaralamaktan sabıkası vardı. Bir iddiaya göre, Zeki Akkoyun ve tetikçi Yılmaz Çakmak Adana'da bir kuşçu kahvesinde tanışmış ve arkadaÅŸ olmuÅŸlardı. Yılmaz, bir süre sonra Zeki'den iÅŸ istemiÅŸ o da, ‘‘Ben adamlarımı bile iÅŸten çıkarıyorum, seni iÅŸe alamam ama namus meselesinden dolayı sana bir iÅŸ vereceÄŸim’’ diyerek, Hasan'ı öldürmesi için Yılmaz'ı tutmuÅŸtu. Bir baÅŸka iddiaya göre ise Zeki Akkoyun, yine Adana'da yaÅŸayan ve yeraltı dünyasında isim yapan Halim ÅžimÅŸek'ten kiralamıştı Yılmaz'ı. Yılmaz Çakmak'ın ifadesinden sonra Zeki Akkoyun Adana'da ifadesine baÅŸvurulmak üzere arandı ama bulunamadı. Åžu anda firari ve hakkında gıyabi tutuklama kararı var.Hasan Balıkçı'nın eÅŸi Åžengül Balıkçı, eÅŸinin öldürülmesi olayıyla ilgili ÅŸunları söylüyor: ‘‘Hasan, bir ay sonra Adana'ya daha üst düzey bir görevle dönecekti, müdür olduÄŸunda daha fazla rahatsızlık vereceÄŸini düşünüp onu Urfa'da öldürttüler. Zeki Akkoyun altı aylık elektrik parası olarak 40 milyar öderken Hasan'ın kontrollerinden 130 milyar ödemeye baÅŸladı. Ama ben bunun tek bir fabrika sahibinin iÅŸi olduÄŸunu düşünmüyorum. Hasan 51 plastik fabrikasını kontrol ediyordu. Hepsinin iÅŸi deÄŸil elbet ama bir tanesi bunu yapmış olamaz. Ayrıca eÅŸimi TEDAÅž'takiler de yalnız bıraktı.’’ Zeki Akkoyun'un firarda olsa da fabrikası takır takır iÅŸliyor ve para kazanmaya devam ediyor. Hasan Balıkçı'nın iki buçuk yaşındaki kızı ise babasının hálá Urfa'da olduÄŸunu sanıyor ve onunla hayali telefon görüşmeleri yapıyor.KAÇAÄžI ÖNLEMENÄ°N YENÄ° FORMÃœLÃœ KAÇAÄžI MÃœDÃœRLERE ZÄ°MMETLEMEK2001 AÄŸustos'unda dönemin Enerji Bakanı Zeki Çakan kaçak elektrik kullanımına karşı farklı bir mücadele baÅŸlattı. Abonelere satılacak elektrik TEDAÅž bölge müdürlerine zimmetlendi. Alınan ve satılan elektrik arasındaki farkın o müessese müdürünün bildirdiÄŸi kayıp-kaçak taahhüdünün üzerinde çıkması halinde yönetici hakkında iÅŸlem yapılacaktı. Nitekim, bu uygulamadan sonra Åžanlıurfa, Mardin ve Diyarbakır bölge müdürleri görevlerinden alındı. 2000 yılını 222 trilyon zararla kapatan TEDAÅž, 2001'de 37 trilyon lira kára geçti. TCK'da yapılan deÄŸiÅŸikle kaçak elektrik kullananların hırsızlık suçundan, 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezasıyla yargılanabilmeleri saÄŸlandı.Kaçak elektrik faili Ä°stanbul Kaçak elektrik kullanımının Türkiye ekonomisine yıllık maliyeti tam 1.5 milyar dolar. Toplam elektrik üretiminin yüzde 21.6'sı kayıplara gidiyor. Bunun yüzde 7'si teknik nedenlerden, yüzde 14.6'sı ise kaçak kullanımdan kaynaklanıyor. Elektrikte en fazla kayıp-kaçak Marmara bölgesinde yaÅŸanıyor. Ä°stanbul'da 2002 yılında satın alınan 21 milyar 911 milyon kilovat saat elektriÄŸin ancak 16 milyar 533 milyon kilovat saatinin parası tahakkuk ettirilebildi. Buna göre Ä°stanbul'daki kaçak elektrik kullanımı 4,5 milyar kilovat saat.Kaçak elektrikte Ä°stanbul’u GüneydoÄŸu Anadolu bölgesi izliyor. GeçtiÄŸimiz yıl açıklanan rakamlara göre bazı illere göre kaçak elektrik kullanım oranları yüzde olarak şöyle; Åžanlıurfa (66,7), Diyarbakır (62,7), Hakkari (62,5), Mardin (59,3), Van (58), Şırnak (52), Batman (51), MuÅŸ (50), Bitlis (48), Siirt (47), En az kaçak kullanımı ise Bilecikte. Â
button