'Karışmayan sıvılar' ve iki Türkiye

Güncelleme Tarihi:

Karışmayan sıvılar ve iki Türkiye
Oluşturulma Tarihi: Aralık 01, 2012 00:00

“Karışmayan bazı sıvılar vardır – bu da öyle.” Bu sözler ünlü ressam, aktivist, siyasetçi ve yazar Bedri Baykam’a ait. Baykam, International Herald Tribune gazetesinin “Kimlik kayması iki Türkiye yaratıyor” başlıklı haber analizinde görüşlerine yer verilen Türklerden sadece bir tanesi.

Haberin Devamı

Gazeteye konuşan diğer isimler ise fotoğrafçı Bennu Gerede, televizyon sunucusu ve lobici Zeynep Dereli, yönetmen Eset Akçilad, Elit Çikolataları’nın varisi Gözde Küçük.

Başta Baykam olmak üzere IHT’ye açıklamalarda bulunan tüm isimler Türkiye’de Batılı laiklerle muhafazakar Müslümanlar arasında kendiliğinden oluşan bir ayrışma olduğunu savundu. Baykam, yeme-içme alışkanlıklarından eğlenmek için gidilen yerlere, ticari kurumlara ve bu seneki Cumhuriyet Bayramı kutlamalarına kadar ciddi bir ayrışma olduğunu belirtti.

Gazetenin yorumunda İstanbul’un günümüzde dünyanın en modern şehirlerinden biri haline geldiği ancak aynı zamanda “Türk olmanın ne demek olduğu” üzerine sıra dışı bir kültür savaşı yaşandığı” ifade edilerek, “[Onlar] Türkiye’nin Batılı liderlerin bölgedeki hevesleri için çok önemli olduğundan ve bu liderlerin savunduğu ılımlı Müslüman ülke söylemiyle ters düşmemek için olan bitene karışmadıklarından endişe ediyorlar” denildi.

Haberin Devamı

"ONLAR"I TANIMIYOR AMA...
Bennu Gerede kendi hayatını örnek göstererek, “Gidişat o kadar da kötü olamaz” derken, Princeton mezunu, 20’li yaşlarını süren Gözde Küçük için yaşananlar bir “karşı devrim”.

Kendi durumunu kaynayan kazandaki bir kurbağa olarak nitelendiren Küçük, “Bir doğum günü partisi düzenlesem ve 50 kişi davet etsem bir tanesi ‘Onlar’dan olmaz” diyerek bu insanları tanımadığını ve dolayısıyla durumun ne kadar kötüye gidebileceği konusunda da fikir sahibi olmadığını belirtti.

DAHA İYİ OLACAK
Akçilad ise bu değişimin daha sağlıklı bir Türkiye’yle sonuçlanabileceğini düşünenlerden. Bu yeni Türkiye’nin kökleri hem kendi kültürünün derinlerinde olacak hem de modern ve dünyaya açık olduğu için pişmanlık duymayacak. Kökleriyle modernlik arasında bir denge kuracak ve Müslüman dünyasındaki etkisini artıracak.

Özetle Türkiye’nin nüfuzu Türkiye’nin kimliğiyle iç içe geçmiş durumda. Türkiye Avrupa Birliği’ne girip kültürel olarak Batı’ya çok fazla savrulursa Müslüman dünyasındaki nüfuzunu kaybedecek. Aynı şekilde daha İslamcı bir ülke haline gelmek Türkiye’nin komşuları arasında özenilen bir ülke olmasını sağlayan özelliklerini kaybetmesine neden olacak.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!