Kamuda reform: İnsan kaynakları yaklaşımı (II)

Güncelleme Tarihi:

Kamuda reform: İnsan kaynakları yaklaşımı (II)
Oluşturulma Tarihi: Nisan 18, 2003 20:57

Geçen hafta yukarıdaki başlıkla takdim ettiğim yazı ile kamuya 'insan kaynakları yaklaşımı' getirmeye çalışan, başkanlığını Hükümet adına Mehmet Ali Şahin'in yürüttüğü 'kamuda reform' çalışmalarına hem katkıda bulunmaya, hem de destek vermeye çalışmıştım. Bu yazıma büyük destek geldi. Meğer, kamuda personel reformunu özleyen, gözleyen ne kadar çok insan varmış. Ne mutlu ki, ben ve benim gibilere, konu çoktan kamuoyunun gündemine girmiş!

* * *

Aldığım mektuplar arasında bir tanesi parmak bastığı nokta açısından hem benim eksik bıraktığım bir konuyu tamamlıyor, hem de kamu için çok önemli bir yanlışa parmak basıyor.

Mektup aynen şöyle:

* * *

‘‘Sn. Cüneyt Ülsever,

Hürriyet İK Gazetesi’ndeki yazılarınızı her hafta keyif ve beğeni ile okumaktayım. Bu haftaki 'Kamuda reform: İnsan kaynakları yaklaşımı' başlıklı yazınızda değindiğiniz 'etkinlik' konusunda kendimce bir katkıda bulunmak istiyorum:

Bazı yönetim uzmanları 'etkinlik' şartlarından biri olarak 'işin yapmaya değecek bir iş olmasını' da belirtiyor. Yani diyorlar ki, 'bu işi asgari girdi ile, zamanında ve istenilen kalitede yapmış olabilirsiniz, ama o iş aslında sonuçlar açısından pek de önemli bir iş olmayabilir veya artık önemini kaybetmiş olabilir', veya en kısa anlatımla 'yapmasanız da olacak bir işi iyi yapmanın anlamı yok, önce işin gerekli olup olmadığına karar verin'.

Tabii mantıken bir işi yapmaya niyetlendiysek bu iş gerekli olduğu için niyetleniriz, bu zaten ayrıca söylenmesine gerek olmayan bir ön koşuldur. Ancak işyerlerinde, özellikle de kamuda, hiç gerekli olmayan, veya fazla gerekli olmayan işlere kaynak ve zaman harcanabiliyor.

Bunun nedenleri ayrı bir konu. Kimi zaman koşulların çok hızlı değişmesi, kimi zaman mevzuat, siyasi manevralar ve başkaları. Sonuç olarak uzmanlar (bu konunun üzerinde çok duranlardan aklıma ilk gelen örnek Drucker), etkin yönetimin önemli unsurlarından biri olarak 'gerçekten gerekli işleri gereksizlerden ayırmayı ve onlara öncelik vermeyi' belirtiyorlar.

Saygılarımla

Hasip Yıldırım."

* * *

Konuda uzmanlık sahibi olduğu belli olan okurum benim geçen hafta tariflerini verdiğim:

Verimlilik (productivity)= Veri girdi ile azami çıktıyı sağlamak.

Etkinlik1 (efficiency)= Veri çıktıyı asgari girdi ile temin etmek.

Etkinlik2(effectiveness)= Üretimin hedefini tutturması, kavramlarından 'etkinlik2' kavramına katkıda bulunuyor ve kavramı derinleştiriyor.

* * *

Ben demiştim ki:

İkinci etkinlik kavramı özellikle kamu için geçerlidir.

Amaç, sadece işi yapmak değil; işi zamanında, istenilen kalitede ve hedeflenen kitleye ulaşarak yapmaktır.

-Geç gelen adalet, adalet değildir.

* * *

Hasip Yıldırım etkinlik kavramına 'yapmaya değecek iş' kavramını ekliyor.

Özellikle kamu önemini yitirmiş veya artık yapmaya değmeyen işleri de zaman, emek, maddi kayıplara rağmen yapıyor.

‘‘E-devletin dünyaya hakim olduğu bir dönemde 'ikametgah belgesi' veya 'nüfus kağıdı suretinin' ne önemi var?‘‘, diye sormak artık şart olmuştur. TRT'yi hala neden TSK bekler de, diğer kuruluşlar gibi TRT kendi özel güvenlik birimini neden kurmaz?

TSK 'Aman birileri TRT'yi ele geçirip darbe yapmasın', diye tedbir alıyorsa, bu ülkede bunca darbe nasıl oldu?

Zaten, tüm darbeleri de, bizzat TSK'nın kendisi yapmadı mı?

Yoksa TSK açısından esas amaç:

‘‘Bu ülkeye illa darbe lazımsa onu da biz yaparız‘‘, demek midir?

* * *

Ben Hasip Yıldırım'dan aldığım ilham ile kendi 'etkinlik' tarifime kendim de bir katıda bulunmak istiyorum: ‘‘Üstüne vazife olmayan işleri yapmak!‘‘ Devlet kendi alanına girmeyen işleri yaparak da kaynak israfına neden olmuyor mu?

-Devlet neden 'ödeme gücü olanları' (zengin çocuklarını) bedava okutur?

-Devlet neden rakı, sigara , basma, ayakkabı v.b. üretir?

-Şehirlerarası trenleri (TCDD) neden devlet işletir?

-Neden devletleştirilen banka sayısı habire artıyor?

-Neden Ankara-Eskişehir yoluna Tekel, Diyanet İşleri, Yapağı Tiftik İşletmeleri v.b. genel Müdürlükler devasa merkez binaları yapıyorlar?

-Aylık gideri en yüksek bürokrat maaşından fazla olan beş bin adet villa Ankara'da hangi lüzumsuz işlerden artırılan! para ile yapılmıştır?
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!