Kafka’nın son davası

Güncelleme Tarihi:

Kafka’nın son davası
Oluşturulma Tarihi: Ekim 22, 2010 00:00

İsrail Milli Kütüphanesi’nin, Franz Kafka’dan kalan evrakı arşivine katmak için açtığı dava devam ediyor. Eva Hoffe ise mirasın kendisine ait olduğunu savunarak karşı çıkıyor bu talebe. Amerikan entelektüel çevrelerinin gözdesi olan Elif Batuman, İsrail’e gidip mahkemeyi izledi ve yazdığı yazıyla New York Times Magazine’e kapak oldu.

Haberin Devamı

NAZİLER’in Çek sınırını kapatmasına sadece beş dakika vardı. En yakın arkadaşı Kafka’nın vasiyetine ‘ihanet eden’ Max Brod, onun evrak-ı metrukesi ile dolu bir bavulla birlikte son trene ancak yetişebilmişti. Hem kendisini, hem de Kafka’yı Nazilerden kurtarmıştı kurtarmasına ama işin bir gün buralara geleceğini aklına bile getirmemişti elbette. Brod’un 1968’deki ölümüyle Kafka’nın elyazılarıyla dolu bavul Brod’un sekreteri ve sevgilisi Esther Hoffe’ye, onun 2007’de 101 yaşında ölümü üzerine ise Hoffe’nin kızları Eva ile Ruth’a kalacaktı. Ancak, Hoffe’nin ölümü ile birlikte devreye İsrail Milli Kütüphanesi de dahil olacak ve Kafka’nın doğal mirasçının kamu adına kendileri olduğunu söyleyecekti.
Elif Batuman’ın takip ettiği mahkeme de bununla ilgiliydi zaten. Ruth evlenip evden ayrılınca onlarca kediyle tek başına yaşayan Eva, Kafka’nın elyazmalarından bir kısmını satmak isteyince kıyamet kopmuştu.  Batuman’a göre mahkeme, ironik biçimde, avukatların sayısından hâkimlere kadar Kafka’nın ‘Duruşma’da anlattığı mahkemeye benziyordu. Mahkeme sürüyordu ama Elif Batuman’ın konuştuğu İsrailli yazarlar ve bilim insanları son derece farklı konulara da temas ediyorlardı artık.
Kafka ‘Yakın’
dedi mi
Bunlardan biri, Kafka’nın 1924 yılında henüz 41 yaşındayken tüberkülozdan ölmeden önce Max Brod’a, ‘Bütün yazdıklarımı yak’ diye bir vasiyet bırakıp bırakmadığına ilişkindi. Kudüs’te yaşayan Amerikalı yazar Avi Steinberg, Elif Batuman’a, “Kafka’nın vasiyetine ilişkin elimizde tek şey var: Max Brod’un sözleri. Ne böyle bir mektup mevcut ortada, ne de buna tanıklık edebilecek herhangi bir kimse. Bütün bu efsaneyi, Max Brod kendi başına uydurmuş olmasın sakın?”

Elif iz sürdü

Haberin Devamı

İsrail Milli Kütüphanesi, Kafka’nın arşivini alıp Albert Einstein, Stefan Zweig, Walter Benjamin gibi isimlerin yanına eklemek istiyor. Elif Batuman’ın izlediği mahkeme ise bir üst mahkemeye devretti duruşmayı.

Yabancı’ya bir ödül de Gent’ten

SİBEL Kekilli’nin başrolde oynadığı ‘Yabancı’ (Die Fremde) Belçika’da düzenlenen 37. Gent Uluslararası Film Festivali’nde büyük ödülün sahibi oldu.  Dünyanın en önemli bağımsız film festivallerinden Tribeca’da da bu yıl “En İyi Film” ödülünü alan ‘Yabancı’, aynı festivalde Kekilli’ye de “En İyi Kadın  Oyuncu” ödülü kazandırmıştı.
Yönetmenliğini ve senaristliğini Almanya’da yaşayan Türk asıllı yönetmen Züli Aladağ’ın Avusturyalı eşi Feo Aladağ’ın yaptığı ‘Yabancı’, Avrupa  Parlamentosu’nun (AP) ‘Lux’ ödülü için belirlenen 3 finalist arasına girmeyi de başardı. AP üyelerinin oylarıyla seçilecek 2010 ‘Lux’ ödülünü kazanan film, 24  Kasım’da Strasbourg’da açıklanacak.
Oyuncuları arasında Kekilli’yle birlikte Derya Alabora, Nizam Schiller ve Settar Tanrıöğen’in bulunduğu ‘Yabancı’, bir namus cinayetini konu alıyor. Evlenerek Almanya’dan ayrılıp İstanbul’a yerleşen Umay, aile içi şiddetten kaçarak, Berlin’de yaşayan anne babasının yanına sığınır. Ancak ailesi, “namuslarını lekelediği” gerekçesiyle genç kadını dışlar. Umay’ın kendi hayatını yaşama kararı ise bir anlamda ölüm fermanını imzalaması anlamına gelir. ? A.A

Fellini anısına hatıra pulları

Haberin Devamı

Reha ERUS / ROMA
1960 yılında gösterime giren kült filmi “La Dolce Vita”nın (Tatlı Hayat) 50’nci yıldönümünde yönetmeni Federico Fellini anısına pul çıkarıldı. Başrollerini Anita Ekberg ve Marcello Mastroianni’nin paylaştığı filmde Roma’daki yüksek sosyetenin gece hayatı konu ediliyordu. İtalyan posta idaresi ayrıca aynı yıllarda şöhretinin doruğuna çıkan İtalyan sinemasının önde gelenlerinden komedyen Alberto Sordi için de hatıra pulu çıkardı. 

Sergi çalınmamış belediye toplamış

BEŞİKTAŞ’ta üç dinin sembollerinin Atatürk ile birlikte gösterildiği bir esere saldırılmasından sonra Üsküdar’da izlenime sunulan “Free Zone Istanbul” (Serbest Bölge İstanbul) sergisinden çalındığı sanılan 25 metal tabelanın zabıta ekiplerince toplandığı ortaya çıktı. Bimeras Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Silier, “Büyükşehir Belediyesi’nden gelmesi gereken bir evrak gecikince, Üsküdar Belediyesi zabıta ekipleri sergiyi toplamışlar. Sergi tabelalarının çalınmadığı ortaya çıktı. Zabıta ekipleri de 25 metal tabelayı tekrar sergilenmek üzere Üsküdar İskele Meydanı’na getirdi.” ? A.A

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!