Kadınlar siyaset kampında

Güncelleme Tarihi:

Kadınlar siyaset kampında
Oluşturulma Tarihi: Kasım 18, 1998 00:00

Haberin Devamı

Önümüzdeki yerel ve genel seçimlerde aday ve politikada söz sahibi olmak, içinde bulundukları parti, eğitim kurumu ve derneklerdeki kadınları bilinçlendirmek isteyen 60 kadın, KA-DER'in (Kadın Adayları Destekleme ve Eğitme Derneği) Şile'de geçtiğimiz günlerde düzenlediği eğitim seminerinde kampa girdi.

Şile'deki Değirmen Otel'de yapılan üç günlük ‘‘Kadınların aday olabilmesi için gereken beceriler’’ konulu seminerde, İngiliz eğitmenler Lesley Abdela, Gillie Felvus ve Candy Piercy Türk kadınına politikacı olmak için yol gösterdi. Katılımcılar, ilk gün sokağa çıkıp halk ile sohbet ederek, bir ‘mini kamuoyu araştırması’ yaptı. Sokaktaki insana kadın politikacı, değişmesini istedikleri konular konusunda sorular yönelterek halkın nabzını yokladı. Seminere katılmak için 125 dolar (35 milyon lira) ödeyen katılımcılar, öğleden sonra ise halkla yaptıkları söyleşileri grup içinde değerlendirdiler. Katılımcılar, seminer boyunca kampanya, halkla kontak, parti içindeki tutum gibi birçok konu başlığını tartıştı.

DİREKTİF VERMİYORUZ

Seminer İngiliz Dışişleri Bakanlığı ve British Council'ın katkılarıyla düzenleniyor. İngiliz eğitmen Lesley Abdela, seminerde verilen tarzda eğitimin, kadınlar dünyanın çoğu ülkesinde siyasette yeterli derecede temsil edilmedikleri için gerekli olduğunu düşünüyor. İngiltere'de 19 kadın milletvekili olduğu 1980'de, politikada kadın sayısını artırmak için, partilerüstü ‘Grup 300’ü kuran Abdela, dört seçim sonunda, geçtiğimiz yıl parlamentodaki kadın sayısının 121'e ulaştığını söylüyor. Abdela, kadın politikacı adaylarının dünyanın çoğu yerinde birbirine benzer sorunları olduğunu, bunun için de bu tür eğitim seminerlerinde bulunulan ülkenin kültürü belirli ölçüde göze alınsa da kadınlara genel öneriler sunulduğunu anlatıyor. ‘‘Buradaki kadınlar seminerde aldıkları mesajları kendi kültürlerine uygulayabilirler. Biz kimseye ‘Şunu yap bunu yap' diye direktif vermiyoruz’’ diyor.

Abdela’ya göre kadınlar çoğu erkeğe göre daha iyi dinleyici, günlük hayatın daha çok içinde oldukları için toplumsal konularda daha tecrübeli, sorunları çabuk belirleyebiliyor ve lider olduklarında erkekler gibi emir verme yöntemi yerine insanları örgütleme yoluna gidiyorlar.

Türkiye'de de kadın politikacı sayısının ‘uzun vadede’ artabileceğini belirten Abdela, kadınların karşısına çıkan engellerin ‘mantıklı kullanılabilecek’ bir kota sisteminin gerekli kıldığını savunuyor.

Gelişmekte olan demokrasilerde seçimlerin örgütlenmesi için eğitim veren ‘Uluslararası Demokrasi Limited’in kurucusu, İngiliz Muhafazakar Parti'nin kampanya yöneticilerinden Gillie Felvus da toplumun yüzde 51'ini oluşturan kadınların politikada bu oranda temsil edilmesinin demokrasinin gereği olduğunu söylüyor. Batı Afrika ve Ortadoğu'da bu tür eğitim seminerlerine katılan Felvus, Abdela gibi insanlara ne yapmaları gerektiğini söylemenin zor olduğunu, ancak belirli konularda tecrübe aktararak yol gösterildiğini vurguluyor. Kadınların daha fazla cesaretli olup, kendilerini göstermeleri gerektiğini belirten Felvus, geri planda kalan kadınların eğitilmeleri gerektiği kadar erkek mentalitesinin de eğitilerek değiştirilmesi gerektiğini söylüyor. Felvus, siyasetteki kadın sayısına yönelik kota her zaman sağlıklı sonuç vermediği için kota taraftarı olmadığını belirtiyor.

HEDEF YÜZDE 50

İngiliz Liberal Demokrat Parti'nin kampanya yöneticisi Candy Piercy ise başka ülkelerdeki izlenimlerinin, İngiltere'de kullanmak için yeni teknikler konusunda kendisinin ufkunu açtığını anlatıyor. Piercy, demokrasi kuralları çerçevesinde olduğu sürece kotadan yana olduğunu söylüyor.

700'e yakın üyesi olan KA-DER'in Başkanı Doç. Dr. Şirin Tekeli de bu tür seminerlerin son derece yararlı olduğunu belirterek, hedeflerinin önümüzdeki seçimde yüzde 10, orta vadede yüzde 30 ve uzun vadede yüzde 50 olduğunu vurguluyor. Kota sisteminin 1.5 yıllık geçmişi olan KA-DER'in temel önerilerinden olduğunu, Hikmet Çetin'e bu önerilerini aktardıklarını belirten Doç. Dr. Tekeli, tüm partilerde görev yapan kadınların çoğunluğunun da bunu desteklediklerini belirtiyor.

Katılımcılar arasındaki KA-DER üyesi, öğretim görevlisi, mimar, avukat, partili ve herhangi bir partide yer almayan 60 kadının amacı kendileri için birşeyler yapmanın çok ötesinde. Onların ortak amacı: ‘‘Türk siyaset hayatında kadının önünü açmak.’’

Seminerden portreler

Neşe Işıldar: Mimar olan Işıldar işyerinin bulunduğu Kemerburgaz'daki Göktürk Belde Belediyesi'nin belediye başkanlığına talip. Mimari alanda bir projesi olan Işıldar, partizan olmadığını, amacının HABİTAT'ta da sergilediği projesini gerçekleştirmek olduğunu söylüyor. Hiçbir partiye kendini yakın hissetmeyen Işıldar, birkaç partinin ortak belediye başkan adayı göstermesini istiyor.

Şenay Özeray: CHP Parti Meclisi üyesi, avukat Özeray, milletvekili adaylığının kesin olmadığını söylüyor. Kadınların politikadaki yerinin sağlamlaşması, sayılarının artmasına katkıda bulunmak için seminere katılmış. İzlenimlerini etrafındaki kadınlara aktarmak istiyor. Kotanın yararını savunan Özeray, ‘‘İşimiz zor ama olumlu yoldayız’’ diyor.

Hüma Bayraktar: CHP Şişli Kadın Kolu Başkanı, otelcilik alanında eğitmen olan Bayraktar, önümüzdeki seçimde aday olmayacağını belirtiyor. Seminerden kazandıklarını partinin kampanyasında değerlendirmeyi düşünüyor.

Güler Eren: Yeniden Doğuş Partisi Genel Başkan Yardımcısı Eren, İstanbul'dan aday olacağını söylüyor. Seçim öncesinde insan tanımak, deneyim kazanmak için seminere katılmış. Eren, iki ayda bir yayınlanan Yeni Türkiye Dergisi'nde yönetici.

Gülfer Akgönül: DTP İl Yönetim Kurulu yedek üyesi, tekstilci Akgönül, Uzmanların tecrübesinden yararlanmak için seminere katılmış. ‘‘Siyasete hizmet veren kadınların değerlendirilmesi gerek’’ diyor.

Deniz Adanalı: KA-DER üyesi, halkla ilişkiler uzmanı Adanalı, derneğin etkinliğini görmek, dışarıdan gelenlerin Türk kadınına nasıl yararı olacağını görmek için seminere katılmış.

Kadınlara öneriler

Gazetecilerle dikkatli konuşun

Seminerdeki önerilerin çoğu, eğitmenlerin de dile getirdiği gibi erkeklere de yapılanlar. Bazıları kadınlara özel olma niteliği taşıyorsa da çoğu erkekler için de geçerli:

Sokaktaki insanın ne düşündüğünü bilmek çok önemli. Bunun için toplumla içiçe olmak, zaman zaman insanların nabzını yoklamak gerekli.

Güzel, seksi olun anlamında değil. Ancak, kadınların imajının, dış görünüşünün erkeğe göre daha önemli olduğu bir gerçek. Bunu dikkatli kullanmak, imaja dikkat etmek gerekli.

Cesaretli olmak, topluluk içinde rahatça konuşabilmek erkekler için olduğu gibi temel şartlardan.

Kadınların önüne çıkan engeller karşısında yılmamak, sonuna kadar mücadele etmek gerekli.

Gazetecilerle konuşurken dikkatli olmak, amacını aşacak şeyler söylemekten kaçınılmalı.

Her üç koltuktan biri

KA-DER mart 1997'de, kadınların siyasetteki rolünü artırmak, kadının ‘adil’ oranda parlamento ve yerel yönetimde temsil edilmesini sağlamak amacıyla kuruldu.

Siyaset Bilimci Doç. Dr. Şirin Tekeli'nin başkanlığındaki 19 kadının kurduğu KA-DER, bir süre ENKA'nın yan kuruluşlarından birinde çalışmalarını sürdürdükten sonra Esentepe'deki merkezine taşındı.

Biri dışında hepsi meslek sahibi kadınlardan oluşan kurucu grupta, şu anda derneğin ikinci başkanlığını yapan avukat Canan Arın, kadın yazarlar Zeynep Göğüş, Zeynep Oral, Nilüfer Kuyaş ve Anakültür Derneği'nin Başkanı Ceylan Orhun da bulunuyordu.

Partilerüstü bir dernek olan KA-DER, hangi eğilimden olursa olsun, ‘kadın’ı toplum nüfusundaki oranıyla eşdeğerde politik arenada temsil edilmesi için destekliyor, eğitiyor. Şile'dekine benzer eğitim seminerleri düzenleyen, broşürler basan, yurtdışından birçok uzmanı Türkiye'ye davet eden KA-DER 17 kentte şubeleşti.

1.5 yıllık ömründeki etkinlikler arasında önemli bir yeri de TBMM Başkanı Hikmet Çetin'e sundukları ‘‘Her Üç Koltuktan Biri Kadınlara’’ konulu kampanyanın metni tutuyor. KA-DER'e ulaşmak isteyenler 0212 273 25 35 no'lu telefonu arayabilirler.



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!