Kabataş Erkek Lisesi

Güncelleme Tarihi:

Kabataş Erkek Lisesi
Oluşturulma Tarihi: Aralık 27, 1999 00:00

Haberin Devamı

Adında erkek lisesi ibaresi yer alıyor ama artık karma eğitime geçen Kabataş Erkek Lisesi'nde bugün 32 derslikte 1270 öğrenci öğrenim görüyor. 91 yaşındaki okulda kız ve erkek öğrenci sayısı neredeyse eşitlenmiş.

Kabataşlı ünlüler

Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı, Prof. Dr. Aydın Aybay (Hukukçu), Prof. Dr.Rona Aybay (Hukukçu), Adnan Kahveci (Politikacı), Feyyaz Tokar (İşadamı), Cahit Kocaömer (İş Bankası eski genel müdürü), Prof. Dr. Bozkurt Güvenç (Cumhurbaşkanı danışmanı), Prof Dr. Metin Sözen (TBMM kültür danışmanı), Adnan Barlas (İstanbul Eski Defterdarı), Nurettin Ok (TBMM eski başkanvekili), Naim Talu (Eski başbakan), Oğuz Gürsel (İşadamı), Ozan Sağdıç (fotoğraf sanatçısı), Prof. Dr. Turgay Atasü (Cerrahpaşa Tıp Fakültesi), Prof Dr. Hikmet Sami Türk (Adalet Bakanı), Hasan Gemici (Devlet Bakanı), Hasan Pulur (Gazeteci), Hilmi Yavuz (Şair ve yazar), Hakkı Devrim (Gazeteci), Sedat Üründül (İşadamı), Teoman Evren (Avukat, Barolar Birliği eski başkanı), Veysel Atasoy (Eski milletvekili), Prof. Dr. Kemal Kafalı (İTÜ eski rektörü), Mete Uğur (Opera Sanatçısı), Nehar Tüblek (Karikatürist), Kemal Cantürk (Ekonomist), Vahit Erdem (Cumhurbaşkınlığı danışmanı), Prof Dr. Özcan Köknel (Psikiyatrist), Prof Dr. Osman İnci (Trakya Üniversitesi Rektörü), Prof dr. Uğur Büget (YÖK Bşk. Yrd.), Güral Sözen (Ressam), Ergican Saydam (Piyanist), Erol Çevikçe (Politikacı), Ali İhsan Göğüş (Eski Bakan), Prof Dr. İsmet Giritli, Prof Dr. Çetin Gürler, Ertuğrul Zorlutuna Gazeteci), Kaya Turgut (İşadamı), Celal Şahin (Sanatçı), Ali Taciroğlu (İşadamı), Oğuz Çarmakalı (İşadamı), Ercüment Batanay (Tanbur Sanatçısı).

Bugün 65 öğretmenin görev yaptığı ve 250 öğrencinin yatılı olarak öğrenim gördüğü Kabataş Erkek Lisesi'nde, deprem bölgesinden gelen 70 öğrencinin çoğu da okulun pansiyonunda kalıyor. Okul Müdürü Korel Haksun'a göre okulun en büyük özelliği bir mozayik olması. Kabataş Lisesi'ne Türkiye'nin her yerinden ve her kesiminden öğrenci geliyor. Mezun olduktan sonra çok çeşitli dallarda meslek sahibi oluyorlar. Kabataşlı denince akla deli dolu, kabına sığmaz delikanlılar gelir. Haksun bunun okulun bir erkek lisesi olmasından kaynaklandığını karma eğitime geçildikten sonra bu özelliğin yavaş yavaş kaybolduğunu söylüyor.

Vakıf kurulduktan sonra

1987'de Kabataş Erkek Lisesi Vakfı kurulduktan sonra okulda önemli değişiklikler olmuş. Okulun fiziki şartları iyileştirilmiş, 1992-93 yılında karma eğitime geçilmiş. Yabancı dil ağırlıklı süper lise programı ilk olarak Kabataş'ta uygulanmaya başlamış. Not ortalamasına göre öğrenci alınarak 80-90 kişilik sınıflar 40 kişiye, Anadolu Lisesi olduktan sonra da 36 kişiye indirilmiş. Vakfın kurduğu kültür merkezi ile öğrencilerin sosyal yanı kuvvetlendirilmiş. Okulda, felsefe, resim, tiyatro, kültür, ekonomi kolları faaliyet gösteriyor. Ekonomi kolunun kurduğu şirket Genç Başarı Vakfı'na üye. Karma eğitime geçildikten sonra kız öğrenciler arasında bir oylama yapılarak okulun adının değişip değişmemesi sorulmuş. Onlar da okulun tarihi bir adı oldğu gerekçesiyle değişmemesini istemişler.

Öğrencilerin seçtiği öğrenci temsilcileri öğretmenlerle öğrenciler arasındaki iletişimi sağlıyor. Okul Birinci Başkanı Erman Aytaç amaçlarının görev sorumluluklarını tabana yaymak, öğrencilerin okula ilişkin fikirlerini açıklıkla dile getirmelerini sağlamak olduğunu söylüyor. Öğrenci temsilcileri öğretmen ve öğrenciler arasındaki küçük sorunların disiplin anlayışlarındaki farktan kaynaklandığı görüşünde hemfikir. Ayrıca Kabataş'ta birçok özel liseden çok daha iyi eğitim gördüklerine inanıyorlar. Ancak yüksek ortalama, üniversite sınavında bir dezavantaj olacağından kara kara düşünüyorlar.

Yavuz HARANİ

ÖDÜLLERLE DOLU OKUL MÜZESİ

Kabataş Lisesi, koridorlarında bir müze var. Müzede okulun tarihi boyunca kullananılan ders araç gereçlerinin yanısıra, çeşitli dönemlere ait, fotoğraf, diploma, defter gibi belgeler sergileniyor. Ayrıca okulun başarılarının ürünü ödüller de bu müzede yerini almış. Yıldız Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü'nün desteğiyle kurulan müzede Kabataş Erkek Lisesi'nin tarihine parelel olarak eğitim tarihi de anlatılıyor. Müze'den sonra okula bağışlanan bilgi ve belgelerde artış olmuş. Örneğin ünlü karikatürist Nehar Tüblek'in aldığı tüm ödüller eşi tarafından okula bağışlanmış. Böylece bir Nehar Tüblek köşesi çıkmış ortaya. Yakın zaman içinde konferans salonuna okulun mezunlarından Ahmet Taner Kışlalı'nın adı verilecek.

1954 mezunu Hasan Pulur

Kabataş kişiliğimi oluşturdu

O dönemde Hilmi Yavuz, bugünkü Adalet Bakanı H. Sami Türk'le aynı sıralardaydık. Hasan Gemici bizden küçüktü. Çok iyi öğretmenlerimiz vardı. Behçet Necatigil hocamızdı. İyi matematikçiler vardı. Teknik Üniversite'ye çok öğrenci verirdik. Hala da veriyoruz.

Müdür Faik Dranas

Müdürümüz Faik Dranas, çok önemli bir adamdı. İsviçre'de öğrenci müfettişliğinden bu makama geldi. Yurtdışındaki öğrencileri dentliyordu. İsviçre'de gördüklerini uyguladı. 1950'li yıllarda Türkiye'de hayal bile edilemeyen şeyleri yaptı. Mesela, sigarayla baş edilemiyordu. Herkes gizli gizli helalarda, pis yerlerde sigara içiyordu. Ben de içenlerden biriydim. Son sınıf öğrencilerine velilerinden izin belgesi getirmeleri şartıyla sigara odası açtı. Öğrenci derneği kurdu, başkan seçildi. Yatılılar için okul hapishane gibiydi. Evciler bile pazar akşamı okula gelir, cumartesi öğlene kadar çıkamazlardı. Dersler bittikten sonra iki saat süreyle kapıları açtı. Herkes istediği yere gitti. Demokratik, özgürlükçü atılımlar yaptı. Bizim içimizden trafik polisleri seçti. Beyaz kolluklu öğrenciler okulun dağılma saatinde trafiği idare etti. Behçet Necatigil'in özendirmesiyle Dönüm diye bir dergi çıkıyordu, Dranas da destekliyordu. Ben de orada yazıyordum. Zaman zaman orada öğrenimi de eleştirdik. Dranas, çok otoriter, bir o kadar da demokratik insandı. Beni en çok etkileyen Behçet Necatigil oldu. Güzin Benibol adlı öğretmenimiz de edebiyatı sevdirdi bize. Galip Baba diye bir hoca vardı, Galip Barlas.

Anadolu'ya silah kaçıran Karakol Cemiyeti'nden, büyük vatanseverdi. 10 Kasım'da kürsüde Atütürk'ü anlatırken öldü. Kendimi analiz ettiğimde, kişiliğimi oluşturan özelliklerin temelinde Kabataş çıkıyor. Genellikle kimseye gidip tavassut etmem. Çocuklarım için bile kimseden bir şey istememişimdir. Bu konuda Rahmetli Aziz Taner çok etkilemiştir beni. Müthiş bir tarihçiydi. Ramses gibi tipi vardı. Tarih anlatmaz, tarihi analiz ederdi. Savaşın çıkış sebeplerini ve sonuçlarını inceler, o dönemin ekonomisini de anlatırdı. Bir gün hastalandı hocamız. Bir arkadaşımız, ‘‘Bir kolonya alıp gidelim de yağcılık yapalım’’ dedi. Evine gittiğimizde Yenikapı'da eski bir ahşap konakta 8-10 aileyle birlikte oturduğunu gördük. İki oda bir yerde oturuyordu. Mutfak, tuvalet, banyo ortak kullanılıyordu. Karısı açtı kapıyı. Sonra o, çizgili pijamasının üstüne geçirdiği paltoyla dışarı çıktı ve bizi ‘‘defolun’’ diye bağıra bağıra kovaladı.

Pilav gününde

Yıllar sonra bir pilav gününde o günkü davranışının nedenini sordum. O da bana şöyle bir hikaye anlattı. ‘‘Bir bakkal dükkanın önüne bir çuval ceviz koysun ve akşama kadar çuvala hiç bakılmasın. Gelen bir tane, giden iki tane alır, akşama kadar çuvalın dibi çıkar. Namus da böyledir. Bir tek cevizi kaptırdın mı bütün çuval gider. Bu yüzden ben sizden o kolonyayı alamazdım. Kolonya için size not verecek değildim ama, 'Aziz Bey hastayken kolonya aldı' dedirtmem’’ dedi. Aziz Bey öldüğünde emekli maaşından başka hiçbir şeyi yoktu. Hatta evinin elektirikleri kesilmişti. Bu kadar dürüst insanlardı. Tek hazineleri, yetiştirdikleri iyi öğrencilerdi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!