Jeofizikçi doçentin iddiası

Kocaeli Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mithat Fırat Özer, yaptığı açıklamada, 17 Ağustos'taki depremin yer altındaki enerjiyi hızla boşaltmasının iyiye yorulur bir işaret olduğunu ifade ederek, eskiden olduğu gibi korkmaya gerek kalmadığını söyledi.

Artçı depremlerin azalmaya başladığını ancak, bu durumun, artçı süreçlerin bittiği anlamına gelmediğini ifade eden Özer, şöyle konuştu:

"17 Ağustos'taki depremden sonra, yer altındaki enerjinin hızla boşalması ve tabakanın yerine oturmaya başlaması, yeni sarsıntıların riskini azaltıyor. Artçı sarsıntıların sayısının ve süresinin azalması, blokların sürtünmesi nedeniyle faylanmada meydana gelen eğriselliklerin düzelmesinden kaynaklanıyor. Bu düzelmeye, artçı sarsıntıların çok büyük bir katkı sağladığını söyleyebilirim. Bunun en somut örneğini, yaptığımız çalışmalarda çıplak gözle gözlemleyebildik. Belki de, artçı süreçler bizim tahminimizden daha evvel sona erebilir."

Doç. Dr. Özer, büyük depremin nedenleri ve sonuçları üzerinde yapılan incelemelerin olumlu sonuçlar verdiğini kaydederek, "7.4 şiddetinde depremin meydana geldiği Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın geçtiği yerler kamulaştırılarak, koruma altına alınmalı. Çünkü, çok büyük bilgi ve öğrenim kaynağı olabilir" dedi.

Amerika'da ve diğer ülkelerin tümünde, fay hattının geçtiği yerlerin koruma altına alındığına dikkati çeken Özer, şöyle devam etti:

"Örneğin, İzmit Tepetarla köyünde, fay hattının geçtiği çok tipik yerler var. Bu ve bunun gibi yerler, imkan dahilinde kamuşlaştırılıp koruma altına alınırsa, insanlarımız için bir anı, öğrencilerimiz için de faydalı bir laboratuvar olur.

Ben, kendi çabalarımla, Tepetarla'dan geçen fay hattının üzerinde bulunan ve ortadan ikiye ayrılarak, hala ayakta duran kavak ağacının kesilmemesi için ricada bulundum. Bu isteğim yer sahipleri tarafından büyük bir olgunluk içinde kabul edildi. Çünkü, bu ağacın çıplak gözle analiz edilmesi için, bütün jeofizik okuyan öğrencilerin gidip görmesi lazım."