Japonya’da bile hayranları var

Güncelleme Tarihi:

Japonya’da bile hayranları var
Oluşturulma Tarihi: Mart 25, 2001 00:00



Yeşim ÇOBANKENT
Haberin Devamı

ABD'de büyümüş iki kardeş. Cem Tosun aile terapisti, Ali Tosun sinemacı. Biz onları Cemali diye biliyoruz. Rafine, kişilikli ve modern bir müzik yapıyorlar. Hippiler diyarı San Fransisco'da yaşıyorlar, Türkiye'de albüm çıkarıyorlar. Ufak ufak dünyaya açılmaya da başlamışlar, Japonya'da bile hayranları var. Cemali memleket meseleleriyle yakinen ilgilenirken, dalga geçmeyi de ihmal etmiyor. Kankigiller'e benzetilmelerine çok gülüp her laflarının sonuna bir ‘‘deermişim’’ ekliyorlar.

Müzik çalışmalarınızı hem Amerika'da hem Türkiye'de sürdürüyorsunuz. İkili bir hayat sürmek zor olmuyor mu?

-Ciddi anlamdaki daha sanatsal müzikal çalışmalarımızı Amerika'daki ‘‘world music’’ camiasında sürdürüyoruz, Türkiye'de daha çok popülist denilebilecek işler yapıyoruz. İlk albümümüz ‘‘Duymak İstiyorum’’u 95'te çıkardık, 97'deki ‘‘Yuh Yuh’’tan sonra şirket değiştirdik. Uzun bir aradan sonra Universal'dan ‘‘Hayat?’’ı çıkardık. Türkiye'de yaşıyor olsaydık pop star olmak gibi derdimiz olurdu ama bizim öncelikli amacımız müzisyen olmak. Popülizm olacaksa da ele ayağa düşmüş bir şey olacağına kaliteli bir şey olsun. Bizim çizgimiz dünya standartları. Japonya'da bile hayranlarımız var.

İyi popüler müziğin ölçüleri size göre nedir?

-Biz bütün parçalarımızın sözlerini, müziklerini ve aranjmanlarını kendimiz yapıyoruz, kimseye güvenmiyoruz. İşin her yönüyle ilgilenirseniz ortaya iyi bir şey çıkar. Kalıcı müzik yapmak ödenmişlik ister, Rachid Taha da alaturka söylüyor, Ankaralı Turgut da... Bizim için popüler müzik yapmak hiç de zor değil, ilk albümde dalga geçmek için ‘‘Bırak Bu Lafları’’ diye şarkı yapmıştık, çok da tuttu.

Konuyla ilgisi yok ama merak ediyorum, bu Kankigiller meselesi nereden çıktı?

-Bir akrabamız bize dedi ki ‘‘Yaa çocuklar geçenlerde Reyting Hamdi sizi taklit etti, çok güldüm.’’ Meğer o bizi değil Kankigiller'i yapmış ama Türkiye'de renkli gözlükleri, çene sakallarını filan ilk biz yaptığımız için imajlarımız karışıyor bazen.

Dünyadaki world müzik piyasasıyla ilgili neler yapıyorsunuz, bu dünyanın neresindesiniz?

-Bizim burada yaptığımız albümler de world müzik kategorisine giriyor ama biz saf ve akustik bir dünya müziği yapmıyoruz. Daha modern ve elektronik sound'larla endüstriyel ortamlarda yetiştiğimiz için yaptığımız şeye ‘‘world fusion’’ demek daha doğru. Yurtdışında bazı alternatif festivallerde söyledik, en çok katıldığımız da epey prestijli bir festival olan San Francisco World Müzik Festivali. Lumin, Transmission, Jumping Budha gibi bu camiada iyi bilinen gruplarla çaldık, toplama albümlere girdik. ‘‘Emusic’’ diye bir İnternet sitesinde ilk alternatif Türk grubu olarak sunulduk.

Türkiye'de kendi çizginize yakın hissetiğiniz ve etkilendiğiniz isimler var mı?

-Türkiye'deki modern müzikten hiçbir şekilde etkilenmiyoruz, çünkü bizi doyurmuyor. MFÖ'yü kendimize yakın hissediyoruz. Vokal olarak Zerrin Özer'i inanılmaz buluyoruz, Anadolu ve zenci gırtlağı karışımı bir sesi var. Sezen Aksu'nun eski albümleri çok kişilikli. Grup Ünlü'yü çok tutmuştuk. Eskilerden Orhan Gencebay'ı çok beğeniyoruz. Halk müziğinden ayrı bir yere koyduğumuz áşık müziğini çok seviyoruz. Áşık müziği rock sözleriyle yazılan isyankar ve tavrı olan bir müzik.

Son albümünüz ‘‘Hayat?’’da iki tane Áşık Mahsuni bestesi var...

- Áşık Mahsuni Nirvana'dan Kurt Cobain ya da John Lennon gibi şarkı sözleri yazıyor. Rock ile popu ayıran tek şey tavırdır, yoksa iki tane cayır cayır gitar çalmakla rock olmuyor.

Albümün adındaki soru işaretinin sebebi ne?

- Hayatın sırrını hálá çözemedik, sorgulamaya devam ediyoruz. Bu albüm hayatı konu alan bir konsept albümü. Teknoloji, iletişimsizlik, insanın arayışı gibi konularda sorular soruyoruz. Ruha hitap eden yalın bir şey yaptık ama mesela yeni ABD Başkan Bush'a gıcık olduğumuz için onu eleştiren bir şarkı da yazdık.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!