Japon sinemasının imparatoru öldü

Güncelleme Tarihi:

Japon sinemasının imparatoru öldü
Oluşturulma Tarihi: Eylül 07, 1998 00:00

Haberin Devamı

Sinemadan bir yıldız daha kaydı. Japon sinemasının imparatoru Akira Kurosawa, dün hayata veda etti. ‘Raşamon’, ‘Yedi Samuray’, gibi samuray filmleriyle uluslararı üne kavuşup Japon sinemasını dünyaya açan büyük usta Akira Kurosawa, 88 yaşındaydı.

Soyu bir samuray ailesine dayanan Kurosawa, 23 Mart 1910'da doğdu. Bir subayın yedi çocuğundan biriydi. Daha küçücük bir çocukken Akiro, bir samuray geleneği olan Kendo'yu (Japon usulü eskrim sanatı) öğrendi. Orta eğitimi yarıda bırakan Kurosawa, bir sanat okuluna yazıldı. Batı tarzı resimler yapan Kurosawa'nın usta bir kalemi vardı. Boş vakitlerinde ise Batılı yazarların eserlerini okurdu. Özellikle Tolstoy ve Dostoyevski, genç Kurosawa'nın vazgeçemediği yazarların başında geliyordu.

Resimleriyle önemli ödüller kazanmasına rağmen işsiz bir ressam olan Akira, yönetmen yardımcısı olarak sinema dünyasına ayak bastı. Kurosawa, sinema dünyası hakkında fazla bir şey bilmiyordu. Ancak ebebiyattan müziğe, güzel sanatlar, spor dallarına kadar zengin bir genel kültüre sahip olan genç ressam, kısa sürede sinemada kendini ispatladı.

1943 yılında yönetmenliğe başlayan Akira, ‘Judo Destanını’ çekti. Bir judo ustasının hayatını konu alan film büyük beğeni topladı. İyi bir film ortaya çıkarmak için senaryoya büyük önem veren Akira Kurosawa, ressamlık yeteneği sayesinde ilk önce filmi kağıda döker, sonra bu hayal kurguyu kameranın arkasına geçerek gerçeğe dönüştürürdü.

RAŞOMON’A BÜYÜK ÖDÜL

Akira Kurosawa'nın uluslararası üne kavuşması 1951 yılında Venedik Film Festivali'nde ‘Raşomon’ filmiyle büyük ödülü kazanmasıyla oldu. 10'uncu yüzyılda bir samuray, karısı, bir haydut ve bir oduncu arasında geçen bir olayı konu alan film, dört kişinin bir tecavüz ve cinayet olayını çok farklı biçimlerde anlatmasına dayanıyordu.

Gerçekçi bir anlatıma sahip olan yönetmen, duygusal ve felsefi incelikleri ustalıkla birleştiriyor, İkinci Dünya Savaşı sonrası Japonya'da yaşanan sosyal sorunları en az samurai filmleri kadar başarıyla yorumluyor ve filmlerde şiddet öğesi önemli bir yer tutuyordu. Kurosawa'nın bu başarısında Batı tarzı teknikleri benimsemesi ve Batı Klasikleri'nden etkilenmesi de önemli rol oynadı.

Kurosawa'nın Avrupa epiklerinden yaptığı uyarlamalar ününe ün kattı. 1951'de Dostoyevski'den ‘Budala’yı, 1957'de Shakespeare'in Macbeth'ini ‘Kanlı Taht’ adıyla sinemaya uyarladı. Yine 1957 yılında Gorki'den ‘Ayaktakımı’nı uyarlayan ünlü yönetmen, 1985'te ise Shakespeare'in Kral Lear'ini ‘Ran’ (Kargaşa) adıyla beyaz perdeye aktardı. 16'ıncı yüzyıl Japonyası'na uyarlanan filmde yer alan nefes kesici savaş sahneleri büyük beğeni topladı.

Evli, bir kız ve erkek çocuğu bulunan Akira Kurosawa sinemaya 1993 yılında çektiği ‘Madadayo’ filmiyle veda etti. Emekli bir üniversite hocasıyla eski bir öğrencisi arasındaki ilişkiyi etkileyici bir yorumla beyaz perdeye aktaran Kurosawa, bu filmiyle 50'inci sanat yılını da kutladı. Evinde yakınlarının yanında hayata son nefesini veren ünlü yönetmen, geriye muhteşem bir sanat mirası bıraktı...

Oscar'ı haketmiyorum

Akira Kurosawa, 2 kez yabancı film Oscar'ını kazanan tek yönetmen oldu. 1990 yılında Oscar ömür boyu başarı ödülüne layık görüldü. Ödül töreninde ‘Bu ödülü haketmiyorum’ diyen ünlü usta, ertesi yıl başrolünü Richard Gere'nin oynadığı ‘Ağustos’ta Rapsodi' filmiyle sinemaseverlerin önüne çıktı.

30 filmi bulunan Kurosawa için sinema her şeydi. Japonya'nın en batılı yönetmeni kabul edilen Akira Kurosawa sinemaya olan bağımlılığını, ‘Alın beni, filmleri çıkarın, geriye sıfır kalır’ diyordu.

Batı kültüründen etkilenmiş olsa bile Akira Kurosawa'da Japon geleneklerinin etkisi de yadsınamazdı. O samuray dedelerinin kanını taşıyordu. 61 yaşında ‘Raşomon’ filminin yapımcılığını üstlenen şirketin iflas etmesi üzerine Kurasaa, kendini sorumlu tutarak intihar girişimde bulundu.

Japon aktör Toshiro Mifune ile Kurosawa'nın sanat yaşamı birbirine paraleldi. 16 filmde birlikte çalışan ikili, ‘Yedi Samuray’ filmiyle de Hollywood'un ünlü kovboy filmlerinden ‘Muhteşem Yedili’ye, ‘Yojimbo’ ile de ‘Bir Avuç dolar İçin’e esin kaynağı oldu. Çalışma arkadaşı Mifune'nin ölümünden 9 ay sonra Kurosava da hayata veda etti.

Büyük ustanın filmleri

1943 - Judo Destanı

1944 - En Güzel

1945 - Judo Destanı 2'inci Bölüm

1946 - Kaplanın Kuyruğuna Basan Adamlar

1947 - Şahane Bir Pazar

1948 - Sarhoş Melek

1949 - Sokak Köpeği

1950 - Skandal

Raşomon

1951 - Budala

1952 - Yaşamak

1954 - Yedi Samuray

1955 - Korku İçinde Yaşıyorum

1957 - Ayaktakımı Arasında

1958 - Gizli Kale

1960 - Kötüler Rahat Uyur

1961 - Şövalyenin Fedaisi

1962 - Sanjuro

1963 - Cennet Ve Cehennem Arasında

1965 - Kızıl Sakal

1970 - Dodeskaden

1975 - Savaşçının Gölgesi

1985 - Ran

1990 - Düşler

1991 - Ağustos'ta Rapsodi

1993 - Madadayo






Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!