İstanbul'u Dinliyorum

Güncelleme Tarihi:

İstanbulu Dinliyorum
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 31, 1999 00:00

Nilgün GEDİKOĞLU
Haberin Devamı

Enkaz kaldırma yasal değil

Felaketin kalıntılarını temizlemek için kaldırılan enkazlar yeni hatalara yol açıyor

Kurtarma çalışmaları sonrasında yürütülen enkaz kaldırma çalışmaları yeni yanlışlıklara neden oluyor. Molozların döküldüğü yerlerin seçiminde aceleci ve plansız davranılması hem yasaların çiğnenmesine, hem de çevrenin zarar görmesine neden oluyor.

Yaşanan büyük afetin ardından içinden geçtiğimiz kritik süreçte yapılan yanlış yorum ve alelacele verilen kararlar, felaketin geleceğe dönük etkilerini arttırıyor.

Hasar gören bölgelerde kurtarma çalışmalarının ardından enkaz kaldırma çalışmaları yapılıyor. Ama şimdi de ortaya çıkan tonlarca moloz sorun olmaya başladı. Bu molozların döküldüğü yerler konusunda alelacele kararlar alınıyor ve sulak alanlara, denizlere, kıyılara ve ormanlık alanlara yığılan bu molozlar bu kez de buralardaki doğal yaşamı tehdit ediyor. Üstelik adı geçen bu alanların kirletilmesi, Kıyı Koruma Kanunu, Su Kirliliği ile İlgili Kanun ve diğer yönetmeliklerle yasaklanmışken.

Oysa biraz daha sakin davranılabilse, biras daha planlı kararlar alınabilse bu molozların dökülebileceği çok daha uygun yerler olduğu görülecek. Bunlar arasında kullanılmayan maden ocakları, bir tarafı kör vadiler, fay hattı üzerinde oluşan çöküntü alanları ve çevre açısından hassas olmayan diğer alanlar var.

Bu alanların belirlenmesi, belediyelere ve vatandaşlara rehberlik yapılması için Bayındırlık, Çevre, Orman ve Tarım Bakanlıklarının il müdürlükleri ekipler oluşturabilir.

Yine bir başka olasılık da enkazda bulunan demir gibi maddelerin ayrıştırılarak ekonomiye geri kazandırılabiliceği.

Anlaşılan o ki şu aşamada bütün bu konular çok da fazla dikkate alınmıyor. Bir yara sarılmaya çalışılırken, farkında olmadan başka tahribatlar yapılıyor. Çiğnenen yasalar, dikkate alınmayan yönetmelikler de cabası. Enkaz haline gelen binaların durumu düşünülürse de galiba herşey önce yasalara saygıdan başlıyor.

Ve biz bunu sık sık unutuyoruz.

Savaş ÖZBEY

YÖNETENLERİN DİKKATİNE

Çay-kahve servisi yapmayan cafe!

BEYLERBEYİ

‘Yurtdışından gelen misafirimle Boğaz kenarında dolaştıktan sonra Beylerbeyi sahilinde de bir çay-kahve molası verelim istedik. Saat, öğleden sonra 3-4 arasıydı. Kıyıdaki mekanlardan, kapısında Tarihi Beylerbeyi Restorant ve Cafe, tabelası olana girmek üzereydik. Nezaketen kapıdaki görevliye çay içeceğimizi söyledik. Belki restorant ve cafe bölümü ayrıdır, yol gösterir, diye. Biz sadece restoranız, yemeksiz almıyoruz, dedi. Neye uğradığımızı şaşırdık, tepemizdeki koca tabelayı gösterdim. Yok, almıyoruz diye kaba bir cevapla bizi resmen kovdu! Yetkililere sormak istediğim, bu tür yerlere ruhsat verirken ne tür bir mekan olduğu belli değil midir? Eğer kafeyse ki tabelasında kocaman yazılı, çay, kahve içecek müşteriyi nasıl kabul etmez? Bir İstanbullu olarak sözkonusu yerin vatandaşa göstermiş olduğu muameleden ötürü cezalandırılmasını, verilen cezanın ne olduğunun da gazeteniz aracılığıyla kamuoyuna açıklanmasını rica ederim.

Yetkililerin işini kolaylaştırmak için telefon numarasını da veriyorum. 0216 318 67 01.’

N. Özkan

Karanlık işler dönüyor

ORTAKÖY

Beşiktaş, Ortaköy'den arayan bir okurumuz semtlerindeki bir binanın durumunu anlattı. Ortaköy, Muallim Naci Caddesi, Katmer Sokak'ta, Tofaş Yetkili Bayii'nin karşısında bulunan bina, yıkılmak üzereymiş. Bu bina Anıtlar Yüksek Kurulu'nun koruması altındaymış ve buna ilişkin bir tabela bulunmaktaymış. Ne var ki son zamanlarda bu tabelanın kaybolduğunu belirten okurumuz, birilerinin geceleri binada çalışma yaparak binayı yıkmaya başladıklarını ve ‘‘Dikkat yıkılır’’ yazılı bir tabela astıklarını ifade etti.

Burada yalı yoktu ki!

BEYKOZ

Beykoz'dan arayan bir okurumuz, Çubuklu'da Dalgıç Okulu'na gelmeden, Taç Restoran'ın sağ tarafında bir yalı restorasyon çalışması adı altında faaliyet başladığını belirtti. Ancak okurumuz şöyle dedi: ‘‘Orada yalı yok ki, ne restorasyonu?’’

KAÇAK KATA İZİN VERMEYELİM.

Bildirin, duyuralım

ALKIŞLAR

Başkanın 'Uğur’u

17 Ağustos'ta meydana gelen deprem faciasından tam 16 saat sonra Bakırköy Belediye Başkanı Dr. Ahmet Bahadırlı tarafından kurtarılan Uğur Şahin, Bahadırlı'yı ziyaret ederek teşekkür etti.

28 yaşında ve makine mühendisi olan Uğur Şahin'i Avcılar'daki Olcay Apartmanı'nın enkazından kurtaran Başkan Bahadırlı, 'Uğur'un kendilerine uğur ve moral getirdiğini, bu moralle ekiplerinin bölgede 16 kişinin hayatını kurtardığını söyledi.

Bundan böyle Uğur Şahin'in, belediyenin deprem çalışmalarının simgesi olacağını belirten Bahadırlı, ilçede kurulacak 'Kardeş Şehir Köyü'nü de duyurdu:

‘‘Ataköy 5. Kısım'a depremzedeler için 1600 kişinin barınacağı 350 çadırlık bir köy kuruldu. Bunlar dört kişilik bir ailenin rahatça barınabileceği çadırlar. Kardeş Şehir Köy'de depremzedelerin ihtiyaçlarını karşılayabilmek için çamaşırhane, tuvalet, banyo, kafeterya ve aşevi binaları inşaatları da hızla sürüyor. Aşevinden depremzedelere kahvaltı, öğle ve akşam yemeği temin edeceğiz.’’

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!