İstanbul'u Dinliyorum

Güncelleme Tarihi:

İstanbulu Dinliyorum
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 19, 1999 00:00

Nilgün GEDİKOĞLU
Haberin Devamı

Gördünüz mü, olmadı işte...

Deprem sonrası, sokaklardaki izlenimlerim birkaç çıkarım yapmamı sağladı. Depremin olduğu gece sokaklarda ilk dikkatimi çeken şey, sessizlikti. Sessizlik ve sükunet. İnsanlar panik havasına hiç kapılmadan, sessiz bir dayanışma içinde bekleyişe geçmişti. Her sokaktaki kalabalık, sanki tek bir apartmanda yaşayan komşular gibiydi. Normal zamanlarda sokaklarda çın çın çınlayan seslerden eser yoktu.

Dikkatimi çeken ikinci şey ise ‘‘uğursuz söylenti merakı’’ olarak adlandırabileceğim bir şey. Sözgelimi deprem sabahı, aynı anda çok çeşitli yerlerden radyolardan saat 06.30'da 6 şiddetinde bir deprem meydana geleceği söylentisi bir anda yayıldı. Üstelik bu duyuru Kandilli Rasathanesi tarafından yapılmıştı! İşin ilginç yanı, söylentiye prim verenlerde hiç telaş belirtisi yoktu. Söylentinin ilk etabını bir apartmanın üçüncü katındaki bir pencereden seslenen bir hanımdan duydum. Sokakta sessizlik hüküm sürdüğü için, sakin sakin, normal konuşma sesiyle bizleri ‘‘bilgilendiriyordu’’. Daha beş dakika geçmeden, yoldan geçmekte olan bir başka hanım, aynı şekilde bizi ‘‘bilgilendirdi’’. Tam saatiyle, şiddetiyle deprem öngörüsü... Kimse de, ‘‘Peki saat 03.02'deki deprem konusunda kimse niye bizi uyarmadı’’ diye bir mantık yürütmedi.

İkinci söylenti dalgası dün gece yayılmıştı:‘‘Gece büyük şiddette bir deprem olacak’’ Bu biraz ‘‘VİP’’ bir söylentiydi. Referans olarak verilen isimleri duydum da... Ama bu söylentiye inananlarda da hiç telaş, panikten eser yoktu. Bu serinkanlılık gerçekten kaydadeğerdi. Bu arada Sarıyer'de, belediye araçlarından saat 23.45 sıralarında halka ‘‘evlerinizi terkedin’’ çağrısı yapıldığını öğrendim.

Ama gördünüz mü, olmadı işte...

İzlenimlerimde üçüncü olarak söylemek istediğim şeyse, sokak ve parkların nasıl yatakhane haline geldiği ile ilgili. Yakınlarımızı ziyarete gittiğimizde Bağdat Caddesi ve Sahil Yolu'nu gözlemledik. Günün her saati cıvıl cıvıl olan Bağdat Caddesi'nde ne yaya, ne araç trafiğinden eser vardı. Sokak aralarında bitişik düzen araç parkına da rastlamak mümkün değildi. Sahil Yolu ise, baştan sona aynı manzarayı sergiliyordu: Sağlı sollu kimi yerde iki sıra, kimi yerde üç sıra park eden araçlar ve içlerinde koza içindeki kelebekler gibi uyuyan insanlar.

İyi günde Bağdat Caddesi, kötü günde Sahil Yolu

Yeşil alanlar tam bir açıkhava yatakhanesi görünümündeydi. Göztepe Parkı'nda da araç ve insan yoğunluğu yaşanıyordu. Otomobilleri ve tam teşekküllü açık havada yaşama donanımlarıyla sanki kent sakinleri 25. büyük deprem sonrasını yaşıyor gibiydi. Açıkhavada geceleme görüntüleri, insanların sanki bunu pekçok sefer yapmış gibi düzen, birlik beraberlik içinde, moda deyişle çok ‘‘cool’’ bir manzara sergiliyordu. Ama bunu anlamak kolay elbet. Evlerimizin içinde o 45 saniye öylesine terörize olduk ki, açıkhavanın güveni insanı neredeyse mutlu ediyordu.

Yardım seferberliği

Yaşadığımız bu felaket, daha ilk andan itibaren dayanışma ve yardımlaşma seferberliğini de başlattı. Dün, gün boyunca okurlarımızdan gerek bağış, gerekse dış ülkelerden gelen ekiplere katılma konusunda pekçok başvuru aldık. Kimisi yardım malzemelerini depremzedelere nasıl ulaştıracakları konusunu, kimisi uzmanların enkaz kaldırma çalışmalarına bildikleri yabancı dil ile nasıl katkıda bulunabileceklerini soruyordu. Bir okurumuz yiyecek malzemelerini yükledikleri kamyonların İzmit'e gidişi sırasında izin gerekip gerekmediğini bilmek istiyordu.

İş makinaları ve TIR'larıyla katılıyorlar

Enkaz kaldırma çalışmaları için bir şirket İstanbul'daki bürolarına kilit vurup dün Değirmendere'ye doğru yola çıktılar. Şirketin adı İnter İnşaat ve Makine Şirketleri. Zafer Acar ve Gökhan Yener'in ortaklığındaki şirket ağır iş makinalarını Değirmendere için yola çıkardılar. Murat nakliyat iki TIR'ıyla; SİF Otomotiv A.Ş. de makinalarıyla yardım seferberliğine katılarak aynı yere yola çıktılar. Bu satırları okuduğunuz sırada çoktan enkaz kaldırma işine girişmiş olacaklar.

Hasılat depremzedelere

Eyüp Camii karşısında cuma günü Cuma namazı sonrasında açılışını yapacak olan Hünker Restoran, pekçok politikacı ve belediye başkanlarının davetli olduğu açılışın hasılatını depremzedelere bağışlıyor.

Rus cerrah yardıma hazır

Bizi arayan bir okurumuz, ülkemizde misafir olan akademik ünvan sahibi bir Rus plastik cerrahının yardıma hazır olduğunu bildirdi. Kendisine ulaşmak isteyenler köşemizi arayabilirler.

Ve mahalle mahalle İstanbul

Dün sütunlarımızda, depremle ilgili olarak mahallenizde, sokağınızda gözlemlediklerinizi bildirmeye çağırmıştık sizi. Pekçok telefon aldık bu konuda.

FISTIKAĞACI

Fıstıkağacı, Cumhuriyet Caddesi 41 no'lu apartmanda boydan boya bir çatlak meydana geldiği bildirildi.

BAYRAMPAŞA

Bayrampaşa, Numunebağ Caddesi, Ay Sokak 15 no.'lu binada ana kirişte çatlaklar ve duvarda yarıklar olduğu bildirildi. Bizi arayan okurumuz, müteahhide başvurduklarını, müteahhidin ise bunların daha önce de bulunduğunu ve tehlike olmadığını söylediğini aktardı.

KÜÇÜKÇEKMECE

Küçükçekmece, Aşık Veysel Caddesi, Mehmet Akif Mahallesi, Urla Sokak'ta köşe başında karşılıklı iki binada tehlike yaratan hasar meydana gelmiş. Bu binalardan, altında eczane olanının sonradan örülen balkonu düşmek üzere. Altında berber olan ikinci binada ise beşinci kattatuğlalar dökülüyor.-

SULTANBEYLİ

Abdurrahman Gazi Mahallesi, 67 no.'lu binada (altında meşrubat deposu var) kirişlerde çatlak ve yarılmalar meydana gelmiş. Okurumuz mal sahibinin, özellikle kardeşinin yapılan başvuruları ve uyarıları dikkate almamasından şikayetçi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!