İstanbul'u dinliyorum

Güncelleme Tarihi:

İstanbulu dinliyorum
Oluşturulma Tarihi: Nisan 19, 1999 00:00

Nilgün GEDİKOĞLU
Haberin Devamı

BU OLAYIN TAKİPÇİSİYİZ

Bir tapu hatası 500 kişiyi yaktı

Tapu dairesinin elli yıl önce yaptığı bir hata Vakıflar Genel Müdürlüğü ile 500 aileyi karşı karşıya getirdi. Tapuda olması gereken vakıf şerhi kayıtlara geçirilmediği için insanlar kendi evlerini yeniden satın almak zorunda.

Bize Bakırköy'den faks ile ulaşan Enis Yener adlı okurumuz inanılması güç bir davalar zincirini dile getirmiş. Vakıflar Genel Müdürlüğü Bakırköy'de bütün bir sokak ahalisi ile davalı. Gerekçe ise bu insanların oturdukları evlerin mülkiyetinin aslında müdürlüğe ait olduğu.

Davalara konu olan sokak Bakırköy, Kartaltepe Mahallesi Vankulu Sokak. Enis bey faksına şöyle başlamış: ‘‘Ben hasbelkader 20 yıl önce burada yasal yollardan bir daire satın aldım. Bu sokakta daire satın alan yüzlerce kişiden biriyim. 20 yıldır oturduğum dairemin beşinci sahibiyim. 1997 yılının aralık ayında postacı bir mahkeme davetiyesi uzatınca çok şaşırdım. Açıp okuyunca şaşkınlığım bir kat daha arttı. İstanbul Vakıflar Bölge Müdürlüğü beni ve bu sokakta oturan herkesi mahkemeye veriyordu.’’

Sorun, seneler önce Bezmi Alem Valide Sultan Vakfı'na ait olan bu yerlerin tapu kayıtlarında vakıf şerhinin geçmemesi. Aradan yıllar geçiyor; buralar parsellenip, koca koca binalar dikiliyor, belediye yol, su, kanalizasyon getiriyor, insanlar evlerine yerleşip, mülklerini alıp satıyorlar ve bütün bu işlemler resmi olarak tapu dairesinde gerçekleşiyor. Sonra birdenbire tapu dairesi yaptığı yanlışlığı farkediyor ve Vakıfları buranın aslında müdürlüğe ait olduğu konusunda uyarıyor. Vakıflar mallarına sahip çıkıyor, 'dava açılması zarureti' karşısında mahkeme acilen tedbir koyuyor ve bazı davalar sonuçlanmaya ve vakıf karşısında kaybedilmeye başlanıyor.

Okurumuz haklı olarak isyan ediyor. ‘‘Ben daha dünyaya gelmeden önce birilerinin yaptığı 'zuhul', her ne demekse, neden benim mahkemeye verilmeme, malıma satılamaz kaydı konmasına ve vakfa gidip malımın değerinin yarısını ödemeden kendi malıma sahip olamamama neden oluyor?’’

Anayasaya aykırı

Oysa ki Medeni Kanun mülkiyet konusunda gayet açık ve net hükümler getirmiş: 'Tapu sicilindeki kayda hüsnüniyetle (iyiniyetle) istinat ederek mülkiyet ve diğer bir ayni hakkı iktisab edenin bu iktisabı muteber olunur. Hazine, tapu sicllerinin tutulmasından mütevellit bütün zararlardan mesuldür.'

İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Profesörü Dr İsmet Sungurbey bu uygulamanın Anayasa'ya aykırı olduğunu söylüyor: ‘‘Haraç kabilinden vatandaştan alınmak istenen taviz bedeline dava yoluyla karşı çıkılmalıdır. Haksız olarak yapılmış ödemeler de dava yoluyla geri alınabilir.’’

Anayasaya ve her türlü vicdani muhakemeye aykırı olan bu uygulamanın temelinde ise Nisan 1995'te Vakıflar Kanunu'na yapılan bir ekleme yatıyor. 4103 sayılı ekleme ile vatandaşlar, resmi ve yasal yollardan edindikleri mallarını yeniden satın almak zorunda bırakılıyor.

Kim yanıtlayacak?

Bütün bu çarpıklık karşısında okurumuzun sorduğu şu sorulara birilerinin yanıt vermesi gerekiyor. Yasa yapıcıların dikkatine...

‘‘Boğaz sırtlarında hiç para vermeden, vergi ödemeden, tapuya uğramadan güzel bir toprak parçası çevirip, sonra ilk seçim encamında o toprak parçasına bir tapu mu alsam?

Yurt dışında mal edinenlere hala kızsam mı?

Çocuklarıma taşınmaz mal bırakmasam mı? Onlara dürüst olmalarını, kendi yasalarını kendileri koymamalarını, bu ülkede onları koruyan yasalar olduğunu söylemesem mi? Zaten söylesem inanırlar mı?’’

YÖNETENLERİN DİKKATİNE

İÇERENKÖY

Sabaha kadar gürültü

İçerenköy, Camii Sokak'tan bir okurumuz, ‘‘24 saat’’ açık olan oto yıkama yerinin gece gürültüsünden şikayet ediyor. Evinin hemen önündeki oto yıkamacısıyla ilgili olarak belediyeye şikayet eden ve kendisine bu istasyonların kaçak çalıştığı söylenen okurumuz bir sonuç alamayınca yeniden şikayette bulunmuş, bu kez görevli, dilekçe vermesi gerektiğini belirtmiş. Bir seferinde gecenin üçünde 155 Polis İmdat'ı aramış. Okurumuz polisin geldiğini, biraz beklediğini, ancak bu süre içinde ve sonrasında yıkamanın devam ettiğini söylüyor. Ve haklı olarak soruyor: ’’Kime, nereye şikayet edeyim?’’

KOZYATAĞI

Lağım deresi

Türkiye'nin en modern toplu konut alanlarından Emlak bankası Ataşehir Konutları'ndan bize bir faks çeken Berrin Akdoğan adlı okurumuz kanalizasyon kanallarının açıkta olduğunu bildiriyor. 'Kanalizasyon, Şerif Ali Deresi Mevkii'ne doğru akıyor. Bir keresinde dereye düşmek üzere olan bir çocuğu çektim çıkardım. Mahallenin çocukları buradan çeşitli hastalıklar kapabilir’’ diyen okurumuz acil çözüm istiyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!