İstanbul'u dinliyorum

Güncelleme Tarihi:

İstanbulu dinliyorum
Oluşturulma Tarihi: Nisan 07, 1999 00:00

Nilgün GEDİKOĞLU
Haberin Devamı

YÖNETENLERİN DİKKATİNE

SARIYER

Sarıyerlilerin bir isteği var

Sarıyer'den faks gönderen Gülay Arslan adlı okurumuz, Sarıyer Belediyesi'ne sesleniyor. Sarıyer'deki ev kiralarının astronomik boyutlarda olduğunu belirten Gülay Hanım, belediyenin toplu konut projesine girmesini talep ediyor. ‘‘Bu şekilde Sarıyer halkının büyük bir kısmı önemli bir dertten kurtulabilir’’ diyen okurumuz, Sarıyer'in yukarı kesimlerinin; Zekeriyaköy ve Uskumruköy'ün böyle bir proje için uygun bölgeler olduğunu da vurguluyor.

BOSTANCI

Sokağı işgal eden inşaat

Bostancı, Yalıyolu Caddesi'nde bir apartman inşaatı, yolu kullanılmaz duruma getirmiş. Herşeyden önce inşaat halindeki apartmanın merdivenlerinin yolun yarısına kadar uzandığı ve çift yönlü yolda iki arabanın geçişine olanak tanımadığı bildirildi. Ayrıca yol da araçlara zarar verecek kadar bozukmuş.

ÇAPA

SİT alanı içinde inşaat yükseldi

Çapa, Mecitbey Sokak sakinleri adına bir okurumuzun bize gönderdiği faks, SİT alanı içinde hızla yükselmeye başlayan bir inşaatla ilgili. Çapa Küçükhamam otobüs durağı yanındaki Mecitbey Sokak'ın hemen başında 6 numarada yükselmekte olan inşaatla ilgili herhangi bir tabela yokmuş. Suriçinde 9.5 metre olan yüksekliği aşan inşaat 12-13 metreye ulaşmış.

ALKIŞLAR

Şikayet ve dilek mektuplarının arasında zaman zaman ‘‘iyi ve güzel şeyleri’’ konu eden mektuplar alıyor ve yayınlıyoruz. Şikayet ve dilek, yerel yönetime nasıl bir tepki ise, memnuniyet ifadesi de aynı ölçüde tepkidir; olumlu tepki. İşte bunlardan biri daha...

‘Bakırköy yaşamaya başladı artık. Bakırköylüler nefes alabiliyor. Siyah-beyaz Bakırköy artık renkli. Çocuğu, genci, yaşlısı kendilerine verilen değeri hissedebiliyor; titizliğin, dürüstlüğün, çalışkanlığın bilincine varıyor.

Çocuklar parklara gitmekten korkmuyor artık, pırıl pırıl oldu tüm parklar, yenilendi. Tozun-toprağın içinde değil, gerçek bir parkta olmanın mutluluğunu yaşıyorlar.

Gençler ne yapacaklarını biliyor. Boş zamanlarını boş olmaktan kurtaran uğraşlarla geçirebilecekleri bir merkezleri var artık: ‘‘Kültür Sanat Merkezi’’. Burada yeteneklerini geliştirebilecek ortamlar olduğu gibi, düzenlenen ciddi ve bilinçli kurslarla farkına varmadıkları yetenekleri de keşfedebiliyorlar. Düzenlenen sergiler, sanat eseri karşısında duyulan o anlatılamaz duyguyu tattırıyor. Bu mekan, nasıl titiz bir elin Bakırköy üzerinde olduğunu gösteriyor.

Asla düzeltilemez sandığımız, ama her gün geçmek zorunda olduğumuz, delik deşik, tökezlenerek yürüdüğümüz o daracık yollar bile şimdi saksılı, çiçekli. Bölge sakinlerinin çevresini örümcek ağı gibi saran, gürültü ve çöp kalıntıları ile yaşamak zorunda bırakan, gün boyu hiçbir acil ihtiyacın karşılanmadığı ‘‘Cumartesi Pazarı’’ kabusu da çoktan bitti, bölge ağaçlandırıldı ve burada yaşayanlara o güne kadar ellerinden alınmış olan ‘‘haftada bir gün’’leri geri verildi.

Bakırköy'de dolaşmak artık keyif verici. Hangi yöne baksam, bizler için verilen emeği görüyorum. İnsana verilen değeri görüyorum, düşünüldüğümü hissedebiliyorum. En küçük istek ve şikayetimi bir telefonla bildirebiliyor, çözümünü, bugüne kadar hiç alışmadığım biçimde, en kısa zamanda hem de yazılı ve sözlü teşekkürle birlikte öğreniyorum...

Ve şunu anlıyorum ki yapılan her şey makamı sağlamlaştırmak istemenin bir ifadesi değil, yürek sağlamlığının bir ifadesidir. Sözde değil özde ahlak anlayışıdır ve mutluluğu, mutlu etmekte arayan bir insanın davranışıdır.

Sayın Dr. Ahmet Bahadırlı'ya asla duyamayacağımı sandığım bu duyguları bana yaşattığı için çok teşekkür ediyorum. Bu teşekkürlerimin devam edeceğine inanıyor, kendilerini kutluyor ve sağlıklı Bakırköy için sağlıklı yüreğini her zaman görmeyi diliyorum.’’

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!