İstanbul'da 500 bin işportacı var

Güncelleme Tarihi:

İstanbulda 500 bin işportacı var
Oluşturulma Tarihi: Mart 31, 2002 00:00

İstanbul’da işporta ekonomisi dev bir boyuta ulaştı. İstanbul Ticaret Odası’nın araştırmasına göre, kentte 500 bin işportacı bulunuyor. Eminönü, Fatih, Beyoğlu, Zeytinburnu, Kadıköy ve Bakırköy  ilçelerinde yoğunlaşan bu kişilerin günlük kazançları, 20-40 milyon lira arasında değişiyor. Bu durumda, işporta ve seyyar satıcıların günlük işlem hacimleri 10-20 trilyon lira arasında değişiyor. Yıllık ise 3.6 katrilyon lirayı aşıyor.Tekstilden gıdaya, elektronik eşyadan kırtasiyelik araç ve gereçlere, mutfak malzemelerinden kozmetik ve hediyelik eşyaya kadar akla gelebilecek her şeyi satan işportacılar, belirli bir yerde sabit durup belediyeye işgaliye parası ve maliyeye vergi ödüyorlar. Hareket halindeki seyyar satıcılar ise kaçak olarak çalışıyor, istedikleri yerde mal satıyor ve vergi ödemiyor. Krizle birlikte, işportacılar ve seyyar satıcıların profillerinde de değişiklik gözleniyor. Kasım ve Şubat krizleriyle birlikte işini kaybeden eğitimli kesim de “kolay iş” olarak gördükleri işporta ve seyyar satıcılığa yöneldi. Dikkat çekici bir diğer gelişmeyi de, artık sadece Anadolu’dan değil, Arap ülkeleri, Gürcistan, Azerbaycan, Bulgaristan, Arnavutluk, Makedonya ve Rusya gibi ülkeler ile Afrika kıtasından gelen kişilerin de seyyar satıcı sektörüne girmesi teşkil ediyor. Bu kişiler, beraberinde getirdikleri saat, kalem, bebek, oyuncak ve hediyelik eşyayı satarak geçimini sağlamaya çalışıyor.  Ağırlıklı olarak yiyecek ve giyeceğin yüksek getiri sağladığı işporta ve seyyar satıcılıkta, günlük kazanç satılan eşyaya göre 5 milyon liradan başlayıp 100 milyon liraya kadar çıkabiliyor. Günlük ortalama kazanç ise ortalama 20-40 milyon lira arasında değişiyor. İşportacı ve seyyar satıcıların en iyi müşterileri de dargelirli memur, işçi, esnaf ve öğrencilerden oluşuyor.    Her yaştan insanın el attığı bu işte, bayramlar, yılbaşı ve bazı özel günlerde daha fazla satış gerçekleştirilirken, krizin bu alanı da etkilediği belirtiliyor.  EĞİTİMLİ İŞPORTA VE SEYYAR SATICIİTO Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Yıldırım, krizle birlikte işporta ve seyyar satıcıların sayısında artış yaşandığına dikkat çekti. Şu anda daha eğitimli kesimin işportacılığa yöneldiğini bildiren  Yıldırım, şunları kaydetti:   “Bankadan ayrılmış ya da işletme kapanmış, işsiz kalmış büyük ölçüde eğitilmiş kesim de işportacılara katıldı. Son krizle beraber eğitimli kesimin de içinde bulunduğu 100 bine yakın işsiz bu işe başladı. Hal böyle olunca bizim işletmelerimiz de bu seyyar satıcı ve işportacılarla baş edemez duruma geldiği için bazıları seyyar satıcıları taşeron olarak tutmaya başladı.” Dükkan sahibinin ürünü seyyar satıcı ve işportacıya verdiği zaman KDV ve denetime tabi tutulmadığını belirten Yıldırım, “Böyle olunca dükkan sahipleri de aç kalmamak, dükkanlarını kapamamak ve borçlarını ödeyebilmek için işportacı taşeron tutmaya başladılar. İşe adam alma yerine, böyle bir yola gittiler” diye konuştu.  Yıldırım, sadece evlere pazarlama yapan işportacı ve seyyar satıcıların sayısının 100 bin olduğunu ve Eminönü’nün tamamen işporta ve seyyar satıcıların ilçesi haline geldiğini dile getirdi. İSTANBUL’DAKİ 5.500 AFRİKALININ YARISI İŞPORTACILIK YAPIYORİstanbul’da şu anda 5 bin 500 Afrikalı bulunduğunu ve bunların yarısının da işporta ya da seyyar satıcılık yaptığını belirten Yıldırım, seyyar satıcılığın kayıt altına alınması için İTO tarafından hazırlanan çalışmanın da hala İçişleri Bakanlığı’nda bekletildiğini bildirdi.     İstanbul Defterdarı Kadir Boy da, kentin ekonomisinde işportacı esnafın az olmayacak düzeyde faaliyet gösterdiğinin bir gerçek olduğunu ifade ederek, bu konuda zabıta tedbirleriyle başa çıkmanın mümkün olmadığını kaydetti. Boy, şunları söyledi:   “Bunların denetimi de vergi yönünden çok daha külfetlidir. Bunun için maliye, oda başkanlıkları ve belediyeler işbirliğiyle uygun Hazine arazilerinin bu işe tahsis edilmesi sonucunda bir nevi halk pazarlarına benzer bir yapı teşkil edilip bunun belediyelere devri olabilir. Katılım şartında vergi dairesi mükellefiyet kaydının aranacağı ihaleyle söz konusu yere yerleştirilmesi olabilir. Böylece hem fiziki hem de kayıtiçi ekonominin bu boyutuyla mücadele edilebilecektir.”  Belli bir yere yerleştirmeden sonra mahalli kuruluşların bu olayı sahiplenip çevre ve fizik kirliliğine de engel olabileceğini ifade eden Boy, mevcut esnafın da bu işi yaptığını tespit ettiklerini bildirdi.   SEYYAR SATICILIK TİCARETİN OKULUİstanbul İşportacılar Esnaf Odası Başkanı Osman Aktaş ise seyyar satıcılık konusunda belediyelerin haklı olduğunu ve bu kişilerin de vergiye bağlanması gerektiğini belirterek, “Seyyar satıcıyı yerinden kaldırmak, seyyar satıcılığı bitirmez ama bunu kayıt altına almak lazım” dedi.  Hedeflerinin işportacıları trafik, yaya akışının olmadığı yerlere yerleştirmek ve serbest olarak çalışan seyyar satıcılara da sabit yerler bulmak olduğunu dile getiren Aktaş, şunları kaydetti: “Seyyar satıcılık işini sabit yer çözer. Burası bize göre bir ticaret okulu. Seyyar satıcılık yapan ticareti öğreniyor ve küçük çapta imalat yapmaya başlıyor, derken esnaf ve sanatkar, imalatçı olup konfeksiyon açıp ticaret piyasasına giriyor. Yani işportacılığı hayatı boyunca yapan çok az kişi var.” Aktaş, şu anda Esnaf Odaları Birliği ve Ticaret Odası Başkanlığı ile birlikte bir Seyyar Satıcılık Kanun Tasarı Taslağı hazırladıklarını, son şeklini alan taslağı yakında ilgili yerlere sunacaklarını bildirdi.Bu arada, ara sokaklara kadar yayılan Eminönü’ndeki bazı işporta ve seyyar satıcılar da polis ve zabıtalarla zaman zaman sorun yaşadıklarını belirterek, “Bu işi bırakmayı düşündük, ancak içinde bulunduğumuz koşullar nedeniyle sürdürmek zorundayız” dedi.   
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!