Issızlığın ortasında

Güncelleme Tarihi:

Issızlığın ortasında
Oluşturulma Tarihi: Nisan 25, 2009 00:00

Mira Denizcilik’in borcu olduğu gerekçesiyle İngiliz Bankası’nın el koyduğu kuru yük gemisi 90 gündür okyanusun ortasında bekleyişte. Aylardır maaşlarını alamayan mürettebat ısınmak için güverteyi yakıyor. Aynı durumda Miraç adlı bir gemi daha var.

MİRA Denizcilik’e ait Panama bandıralı 19 bin grostonluk kuru yük gemisi Mira, şirketin kredi borcunu ödeyemediği İngiliz bankasının el koyması nedeniyle, 24 personeliyle Hindistan açıklarında mahsur kaldı. Mürettebat 5 aydır verilmeyen toplam 350 bin dolarlık maaşlarını almadan gemiyi limana yanaştırmayacaklarını söylüyor. Açlığın hüküm sürdüğü gemide sıtma tehlikesi de belirdi.

İzmir’den 28 Kasım’da aldığı demir çubukları 17 Ocak’ta Birleşik Arap Emirlikleri’nin başkenti Abu Dabi’ye götüren Mira, yükünü boşalttıktan sonra şirketten hareket emri beklemeye başladı. Bu sırada mürettebat, cep telefonlarına gelen mesajla firmanın borcundan dolayı gemiye İngiliz Culborne Marina Finans Bankası’nın el koyduğunu öğrendi. Bankayla firmanın anlaşması sonrası denizcilerden parçalanarak satılması için gemiyi Hindistan’ın Bhavnagar Limanı’na götürmeleri istendi. Gelişmeler üzerine maaşlarını alamayacakları anlayan 20’si Türk, 4’ü Azeri mürettebat Hint Okyanusu’nun ortasında sorunun çözülmesi için beklemeye başladı.

İçme suları bitti

İçme suları biten, günde bir öğün kuru fasulyeyle yaşamaya çalışan personel, firmadan ikmal gelmeyince Yeni Delhi Büyükelçiliği’nden yardım istedi. Ödenek olmadığı için büyükelçiliğin yardım gönderemediği belirten denizciler 15 mil açıkta, 90 gündür elektriksiz ve kısıtlı içme suyuyla, güvertedeki tahtaları yakıp yemek pişirmeye çalışarak bekliyorlar. Acentenin sağladığı suyun bitmesi ve tankın dibindeki çamurlu suyun içilmesi nedeniyle gemide sıtma şüphesi de ortaya çıktı. Sefaletin artması üzerine iki Azeri personel 15 Nisan’da şişme botla gemiden ayrıldı. Akıntıya kapılmaları üzerine iki Türk gemici de başka botla peşlerinden gitti. Dört denizci saatler süren mücadelenin ardından ayrı ayrı karaya ulaşabildi.

Geminin 2’nci Kaptan Uğur Arabacı "Sağlıksız ortam yüzünden karınlarımız ağrıyor. Büyükelçilikten su ve kumanya istiyoruz, ’ödenek yok’ diyorlar. Devletimiz bizi ölüme terk etti. Acente telefonlarımıza çıkmıyor. Geminin liman borcu varmış. ’Alacağı tahsil etmeden ikmal yapmam’ diyorlar. Yakıtımız bitti" dedi.

Mira gibi Miraç da var

CHP İstanbul Milletvekili Çetin Soysal da Dışişleri ve Ulaştırma Bakanlığı tarafından yanıtlanmak üzere soru önergesi verirken mürettebatının aileleri İnsan Hakları Derneği’ne başvurdu.

Mürettebattan Ahmet Baydar’ın eşi Binnaz Baydar "Liman görevlileri ve acente yetkilileri 24 kişilik personelin pasaportlarına el koymuş" derken, 4’üncü kaptan Alkın Özden’in annesi Goncagül Özden oğlunun kendisine attığı "Anne Dışişleri’ne söylesene yiyeceğimiz, suyumuz, yakıtımız kalmadı. Hepsi bitti bize acilen göndersinler" mesajını göstererek, "Yakınlarımızın dört aydır göz göre göre ölüme terk edilmesini anlayamıyorum" diyor. Mira Denizcilik’e ait Miraç isimli bir başka kuru yük gemisi de Birleşmiş Milletler adına Cibuti’ye yardım amacıyla götürmek için Ukrayna’dan aldığı buğdayla, maaş alamayan personeli kaçtığından Ahırkapı açıklarında bekliyor.

Personelin listesi

1’inci Kaptan Hasan Sandıkçı, 2’nci Kaptan Uğur Arabacı, 3’üncü Kaptan Haluk Buran, 4’üncü Kaptan Alkın Özden, diğer personel Zahit Aliyev, Elnur Süleymanov, Zavur Yakubov, Halil Ağca, Bünyamin Sezer, Reşat Murşadov, Salih Oğuş, Erdoğan Çatal, aşçı Murat Aygür, Caner Çiçek, Süleyman Maliyev, Ahmet Baydar, Erdoğan Gündoğdu, Selçuk Karafazlı, Mustafa Öksüz, Ahmet Gürcününoğlu.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!