İslam'ın değil, geleneğin cezası

Güncelleme Tarihi:

İslamın değil, geleneğin cezası
Oluşturulma Tarihi: Ocak 25, 1998 00:00

Murat BARDAKÇI
Haberin Devamı

İran'daki recm görüntüleri bütün dünyayı ayağa kaldırdı. Ama bu uygulama İran yasalarına göre sıradan bir infaz ve hatta bu cezanın nasıl yerine getirileceği bütün ayrıntılarıyla anlatılıyor.

İran Ceza Kanunu'nun 89. maddesi, bir cinsel ilişkinin zina sayılabilmesi için, dört şartın varolması gerektiğini belirtiyor: ‘‘Yakın akrabalar arasındaki ilişki’’, ‘‘Üvey anneyle ilişki’’, ‘‘Müslüman olmayan bir erkekle Müslüman bir kadının veyahut her ikisi de evli çiftlerin ilişkisi’’ ve ‘‘Tecavüz’’.

Tecavüz durumunda, sadece tecavüzcü zina yapmış sayılıyor ve o cezalandırılıyor.

Aynı yasanın 100. maddesinde ise zinanın hangi durumlarda ‘‘recm’’ yani taşlamayla cezalandırılacağı da gösteriliyor. Buna göre, evli bir adamın bir kadınla ilişkisi halinde, kadın ilişkiyi kendi isteğiyle kabul ettiyse her ikisi de recmediliyor. Ancak, zina şartının tam olarak oluşmadığı belirlenip çiftlerin sürekli ilişkide bulundukları kesinlikle saptanamazsa bu defa 100 kırbaç yemeğe mahkum ediliyorlar.

Yasa bununla da kalmıyor, 104. maddesinde recmin ne şekilde yapılacağını ayrıntılarıyla anlatıyor ve şöyle deniyor:

İlk taşı kim atacak!

‘‘Taşlar öyle uygun büyüklükte olmalı ki, ikisi kafaya isabet ettiği anda birden öldürmemeli. Ama çok da küçük olmamalı ve çakıltaşlarından seçilmemeli. Atıldıkları sırada yaralamalı ve suçlu, işlediği günahın cezasını çektiğini bilerek ölmeli...’’

Kuran'da zinanın cezası, Nur Suresi'nin 2. ayetinde gösteriliyor ve ‘‘Zina yapanlara 100 sopa atın’’ deniyor. Recmin İslam dünyasında asırlardır uygulanmasının kaynağı ise Kuran değil ‘‘örfi hukuk’’ denilen gelenekler.

Arapça ‘‘racama’’ kökünden gelen recmin kelime karşılığı ‘‘taşlama’’. Sadece zina yapan çiftlerin değil hac sırasında büyük ve küçük şeytanlara sembolik olarak taş atılması işine de recm deniyor.

Semitik yani Arap ve İsrail kökenli bir gelenek olan recmin uygulanışı hakkındaki ilk bilgiler, bu cezayı Musa Peygamber'in infaz ettirdiği şeklinde. Tevrat'ın ‘‘tesniye’’ bölümünde 22. babın 22. ayeti ‘‘zina yapanlar öleceklerdir’’ diyor ama Musevi hukukunda zina cezasının tarihsel uygulaması genellikle recm şeklinde.

İslamiyet öncesi recmle ilgili bir başka söylenti de Hazreti İsa'nın bu cezayla ilgili bir sözü: Eski tarihlerde Hazreti İsa döneminin hafif kadınlarından olarak geçen Menyelli Meryem'in taşlanmasına karar verilir ve İsa, içi kan ağlayarak infazda hazır bulunur. Kendisine bağlı olanlara, ‘‘İlk taşı hiç günahı olmayan atsın’’ der ve Meryem'in hayatı bu söz sayesinde kurtulur, zira günahsız olduğuna inanarak taş atacak hiç kimse çıkmaz. İncil ise batılı kaynaklarda Maria Magdalena olarak geçen Menyelli Meryem'in recmedilmesi girişimi konusunda bir bilgi vermiyor.

İşte, recmin İslamiyet'te de tarih boyunca geniş şekilde uygulanmış olmasının ardındaki neden, örfi hukukla şeri hukukun bu şekilde içiçe geçmiş olması. Kuran, ‘‘zani’’ ve ‘‘zaniye’’nin yani zina yapan kadınla erkeğin sadece 100 sopa yemesini emrediyor ama devreye ‘‘örfi hukuk’’ dediğimiz gelenekten kaynaklanan cezalar giriyor ve recmler yaşanıyor. Recmin İslamiyet'in emri olduğunu iddia edenler ise konuyu Hazreti Muhammed'e bağlıyor ve ‘‘Peygamber, zina yapan Yahudi bir kadını recmettirmişti. Bu konuda sahabeden çeşitli rivayetler vardır. Hatta kadının Tevrat hükümlerine göre recmettirildiği söylenir’’ diyorlar.

Affedilmiyor

İran'daki görüntüler bütün dünyayı ayağa kaldırdı ama, bugün Afganistan'da, İran'ın dünyaya kapalı bölgelerinde recm günlük, sıradan bir olay. Sadece Kabil'de geçen yıl içinde dokuz kadının recmedildiği biliniyor. Recm kuralını Ceza Kanunu'na koyan Pakistan'da, taşlanarak öldürülmeye mahkum edilen bir grup kadın Yüksek Mahkeme'nin cezayı onaylamasından sonra recmedilecek. Pakistan yasaları devlet başkanına hemen her konuda af yetkisi tanıdığı halde şeriat yasalarından kaynaklanan idamlara af izni vermiyor.

Türkiye'nin ilk ve son recmi

Sultanahmet Meydanı, o gün iğne atılsa yere düşmeyecek kadar kalabalıktı. İstanbul halkı, tarihinde ilk defa şahit olacakları bir olayı seyretmek için akın akın meydana geliyordu.

Bir Müslüman kadın, Rumeli Kazaskeri'nden alınan fetvayla o gün meydanda taşlanacaktı. Musevi bir erkekle basılmış, Rumeli Kazaskeri Beyazizade Ahmed Efendi'nin huzuruna çıkartılmış ve fıkıh bilgisiyle olduğu kadar, sertliğiyle de tanınan Beyazizade ‘‘Kadını recmedin, erkeğin boynunu vurun’’ buyurmuştu.

Bugün Burmalı Sütun'un bulunduğu yere bir çukur kazılmış, kadın beline kadar çukura gömülmüş ve saray ağalarından birinin ‘‘Ya Allah Bismillah’’ nidasıyla yumruk büyüklüğünde taşlar yağmaya başlamıştı.

Silahdar ve Raşid tarihleri, Aksaraylı Kavaf Abdullah Çelebi'nin karısının 1679'da Sultanahmet Meydanı'nda recmedilmesini böyle anlattılar. Sonra, ‘‘Dostu olan Yahudi mel'unun kafası ertesi gün aynı yerde vuruldu. Ama recm hadisesi İstanbul'u öyle bir dalgalandırdı ki, zamanın hükümdarı (Avcı Mehmed) bile meraklanıp Sultanahmet'e geldi ve Fazlı Paşa Sarayı'ndan recmi seyretti’’ diye yazıldı.

İstanbul tarihinin ilk ve son recmini işte böyle yaşadı.

Dünyayı sarsan recm

İran'da zina suçu işledikleri gerekçesiyle recm edilerek öldürülen iki kadının görüntülerinin yer aldığı video bant, izleyenlerin kanını dondurdu. 1992 yılında İran'ın başkenti Tahran yakınlarındaki bir askeri tesiste gerçekleştirilen infaz görüntüleri, rejim muhalifleri tarafından ülke dışına kaçırıldı.

İnsan hakları örgütlerini ayağa kaldıran görüntülerde, zina suçu işledikleri gerekçesiyle suçlu bulunan iki kadın, beyaz bir çuvalın içine sokulduktan sonra bellerine kadar toprağa gömülüyor. Duaların okunmasından sonra infazı yönettiği anlaşılan bir mollanın işaretiyle çevrede biriken onlarca insan, iki kadını taş yağmuruna tutuyor.

Büyük bir acıyla kıvranan kadınların vücutlarından akan kanlar, beyaz çuvalları kızıla döndürüyor. Yırtılan çuvallardan başlarını çıkaran kadınlar, elleriyle kendilerini korumaya çalışıyor ancak yağmur gibi yağan taşlar buna imkan tanımıyor. Daha fazla dayanamayan kadınlar, kısa süre sonra oldukları yere cansız yığılıyor. Buna rağmen vahşet sona ermiyor ve kalabalıktan sıyrılan bazı kişiler, kadınların cansız bedenlerini taşlamayı sürdürüyor.

Görüntülerde, hırsızlık suçlamalarına maruz kalan bir erkek de kırbaçlanarak cezalandırılıyor. İranlı rejim muhalifleri, bugüne kadar 100 binin üzerinde kadın ve erkeğin benzeri yolla öldürüldüğü ve bu tür infazların halen devam ettiğini bildirdi.






Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!